Etiket: "deprem"

Neden Gayr-ı Müslim Ülkeler Yardıma Geldi?

Neden Gayr-ı Müslim Ülkeler Yardıma Geldi?

Dünyada hiçbir şeyin sabit bir şekilde tekdüze hareket etmediği aşikardır. Ama insan bazen gaflet sebebiyle her şeyin sabit ve aynı olduğunu tevehhüm eder. Zaten tevehhümün özelliği de bu değil midir? Yani yok olan bir şeyi varmış gibi kabul etmesi ve insana ettirmesi.

Devamını oku ›

Deprem ve Depremi Tetikleyen Sebepler!

Her deprem sonrası deprem uzmanı ve yer bilimci hocalara mikrofonlar uzatılır, bilgiler alınır, geleceğe yönelik tahminleri sorulur. Onlar da bilgi verir, tahminlerde bulunurlar, ama depremin ne zaman olacağına dair kesin bir şeyler söyleyemezler. Çünkü depremin olacağı saat gaybdır. Gaybı da Allah’tan başka kimse bilemez.[1] İnsanın ne zaman öleceğini ve kıyametin ne zaman kopacağını Allah’tan başka kimsenin bilemeyeceği gibi.

Devamını oku ›

Haydi Milyonlar Duaya!

7 Ağustos’taki muhteşem mitingden sonra fetö’nün yayınladığı kısa videosunu “Biz ettik sen etme” başlığı ile yayınlayanlar “Yalvarmaya başladı” diye yorumlamış. Oysa fetö’nün beden dilinde asla yalvaran bir ifade yok, tam aksi sakin sakin, kendinden emin tehdit ediyor. Zaten firavun gibi onun da Azrail’i görmeden pişman olacağını zannetmiyorum… (Sema Maraşlı)

Devamını oku ›

Nurettin Yaşar Abi’nin anlatımıyla Risale-i Nur Gözlüğünden Deprem (Video)

Depremin hakikati nedir? Ne için deprem oluyor, deprem olmasına sebep sadece fay hatları mı? Depremi nasıl anlamamız gerek? Risale-i Nur depremden nasıl bahsediyor? İzlemek için linke tıklayınız.

Devamını oku ›
Güneşin Batıdan Doğması, Depremler ve Kıyamet

Güneşin Batıdan Doğması, Depremler ve Kıyamet

Kur’an, kıyamet günü yaşanacak olaylara dikkat çeker. Dünyada o güne kadar eşi benzeri asla gerçekleşmemiş şiddetteki sarsıntılar, dehşetli olaylar silsilesi halinde anlatılır. Birer kazık gibi yerleşerek yeryüzünü şiddetli depremlere karşı koruyan dağların elbette bu sarsıntıya karşı dayanamayacağı; yerlerinden oynayarak altındaki toprakla birlikte kaymaya başlayacağı açıktır.. (Prof. Dr. Osman Çakmak’ın yazısı..)

Devamını oku ›