İman, inanılması gereken esasları kalben tasdik edip dil ile ikrar etmektir. İmanın rükünlerini kalbiyle doğrulayan, diliyle de söyleyen bir insan hem Allah katında, hem de insanlar nazarında mü’mindir. Bu kimse büyük günahları işlese de dinden çıkmış olmaz, imansız sayılmaz. Büyük günahlardan birisini işleyen bir Müslüman, o günaha imansızlığı sebebiyle değil, nefsine mağlup olduğu, hissiyatının, duygularının sesine kulak verdiği için girmiştir. (Mehmed Paksu’nun yazısı..)
Devamını oku ›