Günümüz Müslümanları içerisinde, mü’mini mü’mine kırdıranların kullandıkları bir silah da tekfirdir. Tekfir yani “birisine’ kâfir’ deme, kâfirliğine hükmetme.” (1) Öncelikle unutulmaması gerekir ki, Selef-i Salihin yani Sahabe – Tabiin ve Tebe-i Tabiin Radıyallahu Anhum Ecmain’in hiçbirisi bir şahsı kastederek tekfir etmemişlerdir. Günümüzde çıkan bazı franksiyonlar maalesef “Selef”in adını kullanarak tekfire cüret etmektedirler…
Devamını oku ›Etiket: "Tekfir"
İstifade ve mahremiyet
Risale-i Nur nifak ve şikakı, tefrikayı, fitne ve fesadı kaldırıp; kardeşliği, uhuvvet-i diniyeyi, tesanüd ve teavünü yerleştirir. Risale-i Nur mesleğinin bir esası da budur. Risale-i Nur gurur ve kibir ve hodfüruşluk ve zillet gibi ahlâk-ı seyyieden kurtararak, tevazu’ ve mahviyet ve izzet ve vakar gibi güzel ahlâklara sahib kılar.
Devamını oku ›Büyük Hastalık: Tekfir
Tekfir, günahkâr müminlerin kâfir olduğuna hükmetme hastalığıdır. Bu çok hassas ve tehlikeli konuda, âlimlerimiz şöyle bir ölçü getirmişlerdir:
“İman, kalbin kabulü ve dilin ikrarıyla sabit olduğu gibi, küfür de kalbin reddi ve dilin bunu ifade etmesiyle tahakkuk eder.”
(Prof. Dr. Alaaddin Başar)