Bu Zamanda Yaşayanların Hali

Muhterem kardeşlerim! Unutmayalım ki çok kötü bir zamanda yaşıyoruz. Öyle ki 1,5 asırdan beri iç ve dış düşmanlar birleşerek, erkek ve hanımlarımızın, işleri ile, tavır ve hareketleri ile, giyim ve kuşamları ile, şehit torunları olan bu milleti dinsizleştirme çalışmışlar. Dinimiz yasakladığı halde, ana düşmanlarımıza bizleri benzemek için hiç durmayarak hedeflerine ulaşmaya koşmuşlar. Ne yazık ki ulaşmışlar. Ve bu millet o hale getirmişler ki:

Bir keşfel kuburun müşahedesi ile (keşfel kubur, ölen adam, imanla mı imansız mı öldü keşfeden evliyaya dır.) Bir beldede ölen 40 tanesinden ancak bir-ikisi imanla ölebilmiş. Avrupa’dan bahsetmiyor? Bir ara 25 milyon k.m kareye Müslümanlık buradan gittiği halde milletimizi o hale sokmuşlar. Ya biz bu imansız kalanlardan biri olursak halimız ne olur? Biz bunu nazarımıza almayalım mı?

Öte taraftan. Peygamberimizin a.s.m. müjdeli bir haberini nazarınıza sunuyorum. O mübarek diyor ki:  Ümmetimin fesada uğrayıp bozulduğu bir zamanda kim benim Sünneti seniyeme uyarsa, (Benim Sünnetimi yaşamaya çalışırsa): O kimse için yüz şehid sevabı kazanma ihtimali var.

Şimdi şuurlu Müslümanın ana vazifesi İmanını kuvvetlendirip Allahın yasaklarına karşı, yılandan kaçar gibi korunma ve kaçma gayretinde olmalı. Müslüman tarzı hayatı ilk önce kendi yaşamaya gayret etmeli ve uygulamaya çalışmalı, sonra hanımına, evlatlarına ve sözü geçen bütün akraba ve eş dostlarına da bu tarzı hayatı yaşamaları için devamlı tavsiyede bulunmalı.

Asla unutmayalım ki: Allahın kanunlarına İman edip inandığını yaşayanın mutluluğu, hiç bir zaman bitmeyen bir cennette olacaktır.

Öte yandan Allaha inanmayıp Allahın emirlerini uygulamayı kabul etmeyen imansızı da, azabı bitmeyen bir cehennem bekler. Bunu bize 1400 kusur seneden beri hiç kimse bir noktasını silme cesaretinde bulunamayan Allahın Kitabı Kur’anı kerim bildiriyor. Buna ek olarak yüz yirmi dört bin Peygamber yüz yirmi dört milyon evliya bunu tasdik ediyorlar.

Allah’a ve öldükten sonra dirilip hesap gününe gideceğimize inanmak için bu kadar delil varken; şehit torunu erkek kardeş hiç çekinmeden namazını ve öteki ibadetlerini terk edebiliyor. Hanımlar da da namaz yok. Hatta onlar açık saçık çıplak vücutları ile erkeklere saldırarak Allahın emirlerine karşı gelmelerini ilave etsek, görünüyor ki onlar katmerli bir günah işliyorlar.

Çok üzücüdür. Zavallı anne baba, kendileri bir din terbiyesi almadıkları için Allah tarafından onlara hediye edilen en büyük hediye olan evlatlarına hiç din terbiyesi vermeye uğraşmadan o yavruları cehennemde yanmaya birer odun parçası haline gelmeye terk ediyorlar. Onların çoğunda namaz yok kız evlatlarda tesettür yok. Onlar öyle bir vaziyete terk olunmuşlar ki ecnebi dinsizlerden daha çok vücutlarını açıyorlar. Bu durum haddindan fazla bizi üzüyor.

İnsana Allah tarafından sorulsa? Namaz kılacak mısın yoksa ellerinin baş parmaklarını alırım dense? Ne dersiniz kılmam mı diyecek? Asla ve kat’a yok diyemez. Görüyorsunuz değil mi? Gözlerini demiyorum Kollarını demiyorum, sadece ellerinin baş parmaklarını diyorum.

Peki geçici dünyada parmaksız sakatlığı kabul etmiyor. Müslüman’ım dediği halde; ebedi bir hayatta Cehennem ateşinde yanmayı nasıl kabul eder? Cennetteki sonsuz mutlu hayatı nasıl red eder sizden soruyorum?

Paylaşan: Abdülkadir Haktanır

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: