Hastalar Risalesi ile Kansere Direnen Kahraman Muallim

Azerbaycan’daki Türk okullarında 10 yıl eşiyle birlikte görev yapan Kemal öğretmen, hastalığının son evresinde. Ona en büyük vefayı ise kayınvalidesi Reyhan Yeşilyurt sergiliyor. Girdiği ağır kemoterapi seanslarından sonra kokuya çok hassas olan Kemal öğretmenin hassasiyetlerine dikkat eden Reyhan Hanım, damadı için pişirdiği yemeklerin kokusu rahatsız eder düşüncesiyle yemeği başka evde pişiriyor.

Kemal öğretmen de hastalığı süresince en büyük destekçisi olan kayınvalidesi için ‘öz annem gibi’ ifadesini kullanıyor. Öyle ki “Dünyanın en iyi annesi kayınvalidem Reyhan Hanım’dır.” diyor. Amansız bir hastalığın son evresini yaşarken damadını el üstünde tutan Reyhan Hanım, onu diğer beş çocuğundan hiç ayırmıyor. Damadına karşı özverisini ise şu sözlerle anlatıyor: “Akşam yemeğini hazırlarken kızımın sevdiği çorbayı yapıyorsam, damadımın da sevdiği pilavı yapıyorum. Bir diğerinin ise sevdiği tatlıyı yapıyorum. Ben hiç bunu dile getirmek bile istemiyorum. Çünkü o benim oğlum gibi.”

Azerbaycan’dan ayrıldıktan sonra Türkiye’deki tedavisinde dostları yalnız bırakmamış onları. “Bugün bile her sabah en erken çalan telefon Azerbaycan’dandır.” diyorlar. 5 ameliyat geçiren, vücudundan 67 parça tümör alınan Kemal öğretmen, kök hücre tedavisi için Avrupa ve Amerika’ya gitmiş. Ancak olumlu bir sonuç alamamış. Şimdi kemoterapi aldığı hastanede de doktorlar, “İşe yaramayan ilaçları yine veriyoruz. Hastalık son evresinde. Yine de Allah’tan ümit kesilmez. Üç ay yaşar dediğimiz insan 3 yıl yaşıyor.” ifadeleriyle hastalık sürecini özetlemiş. Büyük bir sabır dönemine giren aile bir araya gelerek, “Bu hastalık kimseden değil, Allah’tan geldi. El ele verip bunun üstesinden geleceğiz.” demiş.

Azeri öğrencilerinin ‘Kemal Muallim’ dedikleri öğretmen, Bediüzzaman Said Nursi’nin “Hastalar Risalesi” adlı eserinden aldığı güçle, hayata tutunmaya devam ediyor. Doktorları yüzüne karşı “Sen bitmişsin arkadaş!” dese bile hastalığın ve tedavinin tüm sancılı sürecini sabırla karşılıyor: “Ben hastalığımı öğrendiğimde hiç üzülmedim. Şöyle düşündüm: Demek ki Allah beni muhatap alıyor. Beni kim bilir hangi makama hazırlıyor ki bu hastalığı bana veriyor.” Kemal Muallim, ‘İman, her şeyi güzel ve cana yakın gösteren nurani bir gözlüktür.’ düsturunu hatırlatıyor ve Hastalar Risalesi’nde geçen ‘Hastalık ilahi bir hediyedir.’ cümlesini aklından çıkarmadığını söylüyor.

Zaman

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: