Hz. Hatice’nin Kıymeti Ve Peygamberimizin Vefası
Bir defasında Allah Rasûlü, Hz. Hatice in kız kardeşi Hâle in, eve girmek için istediğini duymuştu. Sesini ve izin isteme tarzını Hz. Haticeye o kadar çok benzetmişti ki, heyecanla ayağa kalkmış ve,
“Aman Allahım! Bu Huveylidin kızı Hâledir!” demişti.
O un bu heyecan ve helacanına şahit olan Âişe validemiz ise, kadın fıtratının gereği olarak kıskanıp araya girmiş ve yıllar önce ölüp aralarından ayrılmış birisi için bu kadar ilginin sebebini sormuştu. Bir yönüyle Allahın kendisine, ondan hayırlılarını verdiğini ifade ediyor ve bu kadar ilgiyi biraz fazla buluyordu. Belki de Hatice in kadrini, bizzat Allah Rasûlü in ağzından âleme ilân etmek için . bir zemin hazırlamaydı bu..!
Allah Rasûlü ise, duyduklarından hoşlanmadığını îmâ edecek ve;
“O’nun gibisi var mıydı?” diye başladığı cümlelerini,
“Allaha yemin olsun ki Allah, bana ondan daha hayırlısını vermemiştir, insanlar küfrederken o bana inandı. İnsanlar beni yalanlarken o beni tasdik etti. İnsanlar mahrum ederken, malıyla beni o destekledi. Ve Allah, onun vesilesiyle beni evlât olarak rızıklandırdı” şeklinde tamamlayacak ve böyle bir çıkışı tasvip etmediğini ifade edip Hz. Hatice in hatırına toz kondurmayacaktı.
Maksat hâsıl olmuştu ya, feraset ve basiret insanı Hz. Âişe validemiz de, hemen affını dileyecek ve daha sonra Hz. Hatice hakkında asla olumsuz bir şey söylememe konusunda söz üstüne söz verecekti. (1)
1 : Taberânî, Mucemul-Kebîr, 23/11; Zehebî, Siyeru Alâmi -Nübelâ, 2/112
Kaynak : Kadınlık Âleminin Sultanı, Hazreti Hatice. Bekir Burak, Rehber Yayınları 4. Baskı, . 2006, sayfa 83