Mimar Sinan’ın Akıl Almaz Sırları “Selimiye Camii”
Selimiye’nin uzun yıllar boyunca süregelen, kulaktan kulağa, nesilden nesile aktarılan hikayeleri günümüze kadar söylene geliyor.
Hz. Muhammed’i (S.A.V) rüyasında gören padişah II. Selim, Peygamberin emri üzerine onun rüyada işaret ettiği, bugünkü cami alanının bulunduğu yere bir cami yaptırmaya karar vermiştir. Selimiye’nin Temel Taşları Hakkında Koca Sinan, ustalık eserimdir, dediği bu yapının inşaatına başlamadan önce, inşaatta kullanacağı bütün taş malzemeyi araziye yerleştirmiş. İki yıl süresince tonlarca taş zeminin üzerinde beklemiş. İnşaatçıların kullandığı “zeminin oturması” denen bir olay vardır. Sinan da Selimiye’nin zeminini önceden sıkıştırarak,bu şekilde zeminin oturmasını sağlamıştır. Böylece iş bittikten sonra oluşacak olan çatlama ve kaymaların önüne geçmiştir. Temellerinin atılmasının uzun sürmesi hakkında İnşaat hızla ilerlemekte iken, Mimar Sinan bir gün ortadan kaybolmuş. Her yeri aramışlar, ama Mimar Sinan’ı kimse bulamamış. Tam 8 yıl sonra, Mimar Sinan çıkagelmiş. Caminin kaldığı yerden devam etmesini buyurmuş. Sultan Selim, inşaatın 8 yıl beklemesine çok sinirlenmiş: “Tez getirin Sinan’ı” diye buyruk çıkartmış.
Sultan Selim bu; tüm saray eşrafı korkudan tir tir titriyor, Selim’in gazabından korkuyorlarmış. Mimar Sinan gayet sakin huzura çıkmış. Selim “anlat” demiş sadece, gözlerinden şimşekler çakıyormuş. Hazır olmasını buyurduğu celladın eli kılıcının kabzasına gitmiş. Sinan kendinden emin, temelin sağlam olması için zaman gerektiğini söylemiş ve eklemiş: “Hesaplarıma göre 8 yıl gerekiyordu” demiş. Sultan Selim, eliyle cellada dur işareti vermiş ve Mimar Sinan’ın dehası karşısında diyecek bir şey bulamamış. Selimiye ve Çağrışımlar Selimiye Camii’nin 31.25 m çapındaki tek kubbesi Allah’ın tek olduğuna işaret eder. Benzer şekilde, Selimiye Camii’nin pencerelerinin 5 kademeli oluşu İslam’ın 5 şartını, 4 vaaz kürsüsü 4 hak mezhebini, Selimiye Külliyesi’ndeki toplam 32 kapı islamiyetin 32 farzını, arka minarelerde 6 yolun olması imanın 6 şartını, 12 şerefesi ise onikinci padişah tarafından yaptırıldığını ifade etmektedir.
Koca Sinan, ustalık eserimdir, dediği bu yapının inşaatına başlamadan önce, inşaatta kullanacağı bütün taş malzemeyi araziye yerleştirmiş. İki yıl süresince tonlarca taş zeminin üzerinde beklemiş.
İnşaatçıların kullandığı “zeminin oturması” denen bir olay vardır. Sinan da Selimiye’nin zeminini önceden sıkıştırarak, bu şekilde zeminin oturmasını sağlamıştır. Böylece iş bittikten sonra oluşacak olan çatlama ve kaymaların önüne geçmiştir.
1950-60 arası bir tarihte inşaat mühendisi, mimar ve jeofizikçilerden oluşan bir Japon heyeti Türkiye’ye geliyor. Heyet İmar ve İskan Bakanlığı’ndan izin alarak ülkemizdeki tarihi yapıları incelemeye başlamış. Ayasofya’yı, Yerebatan Sarnıcını filan gezdikten sonra sıra Sinan’ın kalfalık eseri Süleymaniye Camisi’yle Sinan’ın öğrencisi Mimar Davut Ağa’nın eseri Sultanahmet Camisi’ne gelmiş. Japonlar bu camiler üzerinde günlerce inceleme yapmışlar.
Bunun üzerine Türkiye programının gerisini tamamen iptal edip, bu iki cami üzerine yoğunlaşmışlar. Araştırmalarının sonucunda herhangi bir sarsıntı sırasında bu iki caminin sabitlenmediğini aksine yerinde oynayarak yıkılmaktan kurtulabildiği ortaya çıkmış. Minareleri incelediklerinde ise şaşkınlıkları ikiye katlanmış.
JAPON MÜHENDİSLERİN ŞAŞKINLIKTAN KALDIĞI AN
Her geçen gün şaşkınlıkları daha da artıyormuş. Çünkü Japonlar daha ilk incelemede camilerin gevşek bir zemin üzerine inşa edildiğini anlamışlar. Ama bunca yıl, bu camilerde bir çatlak dahi olmamasına akıl sır erdirememişler
MİNARELERDEKİ RAYLI SİSTEM
Minarelerin çok daha gelişmiş bir raylı sistem mekanizması üzerine oturtulduğunu ve her yöne yaklaşık 5 derece yatabildiğini görmüşler.
Daha derin araştırma yapmak için Edirne’ye, Sinan’ın ustalık eseri Selimiye Camisi’ne gitmişler. Selimiye’nin tüm sırlarını aylarını harcayarak çözmüşler.
Japonya’ya döndüklerinde ise Sinan’ın sırlarını uygulamaya sokarak şehirlerini Sinan’ın kullandığı sistemlerle kurup muazzam gökdelenler dikmişler.
Selimiye ile ilgili bir başka hikaye ise şöyle: “Bir gün Selimiye Camii’ne girenler, kubbenin altında bir Japon’un ayaklarını kıbleye doğru uzatmış sırtüstü yattığını görmüşler.Tabii hemen Japon’u, “Burası kutsal bir yer. Bu şekilde yatmak bizim inançlarımıza göre saygısızlıktır. Lütfen oturun veya ayakta durun” diyerek uyarmışlar. Ancak, Japon gözlerini kubbeden ayırmadan söyle sayıklıyormuş; “Bu imkansız. Ben yılların mühendisiyim. Bu kubbe var olamaz. Hayal görüyorum. Bu kubbenin orada o şekilde durması fizik ve matematik kurallarına aykırı. Bu imkansız, orada hiçbir şey yok, orada hiçbir şey yok.”
SELİMİYE CAMİİ’NİN KUBBESİ
Mimar Sinan’ın Selimiye Camii’nin kubbesini o genişliğe oturtmak için 13 bilinmeyenli bir denklemi matematiğin bilinen 4 ana işleminden farklı beşinci bir işlem oluşturarak çözdüğü söylenir. Ayrıca minarelerin şerefelerine çıkanların yolda birbirlerini görmemeleri ise büyük bir bir dehanın ürünüdür. Almanlar aynı sistemi meclislerinin önündeki dev kürede kullanmışlar.
Yazan:Said
İşte biz böyle şanlı bir ecdadın torunlarıyız. Cenab-ı Hak layık etsin.
amin rabbim bizleri kötü düşünceli insanlardan korusun bizim ecdadımızda koca SİNAN lar var oldukca ALLAH ın izniyle birşey olmaz
seni yaşatan kim mimar sinan mı tabikii ALLAH allah istese seni şuracıkta öldürür.
12 şerefenin 12.Padişah’ı temsil ettiği söyleniyor,fakat II.Selim Osmanlı’nın 11.Padişah’ıdır.Orada bir düzeltme yapılması gerekir.
evet doğru sultan 2. selim 11. padişahtır
minarelerin toplam şerefe sayısının oniki olması Osmanlı padişahının onikinci olduğunu değil namazın farzının oniki olduğunu belirtmektedir
Mimar Sinan Selim döneminde değil Süleyman döneminde yaşamıştır zaten olayda sadece isim yanlış yazılmış, mantıken zaten Selim’in 8 sene tahtta kaldığı bilinirse ki Mimar Sinan olayda 8 sene beklemiştir temeli.
yavuzdan bahsetmiyo II. selimden bahsediyo..
Sultanahmet Camii Sedefkâr Mehmet Ağa tarafından yapıldı ordada yanlışlık var
‘İlim Müslümanın yitik malıdır’ Kaybettiğimiz ilme sahip çıkalım Japonlar gibi birlikte çalışmanın birlikte kazanmanın . HEr alanda yardımlaşmanın yollarını bulalım .
Nasılki meselâ Ayasofya kubbesindeki taşlar, eğer mimarının emrine ve san’atına tâbi’ olmazlarsa; herbir taşı, Mimar Sinan gibi dülgerlik san’atında bir mehareti ve sair taşlara hem mahkûm, hem hâkim olmak, yani “Geliniz, düşmemek, sukut etmemek için başbaşa vereceğiz.” diye bir hüküm sahibi olması lâzımdır. Öyle de: Binler defa Ayasofya kubbesinden daha san’atlı, daha hayretli ve hikmetli olan masnuattaki zerreler, kâinat ustasının emrine tâbi’ olmazlarsa; herbirine Sâni’-i Kâinat’ın evsafı kadar evsaf-ı kemal verilmesi lâzım gelir.
Risale-i Nur – Sözler
selimiye cami çok güzel yer tarihide öyle…
bu süper bişey bayıldımen çok dikkatimi şu çekti şerefelere çıktığında hiçkimseyi göremiyosunya o walla mimar sinan matematik ve fizik dehası büyüyünce inşallah bizde onun gibi çalışkan ve azimli oluruz…
sevda hanım o dediğiniz şerefelere çıktığında kimsenin birbirini görmemesi selimiye camii değil eski camiidir.
selimiye camisi çok güzel bir yer
Edirne’ye gidip de Selimiye Camii, Mimar Sinan emeğini görmemek mümkün mü? Büyük bir deha…
Ben ordaki haviza dusmustum ceza vermislerdi
ALLAHIM RAZI OLSUN KOCA SINANDAN MEKANI CENNET OLSUN INSALLAH
AMİN
harika mimarım benim allah razı olsun
süper ya çok okudum ama hiç sıkılmadım 😀
tarihimiz çok güzel yapılarimiz harika insan baktıkça hayran kalıyor
hem Süleymaniye hem de Selimiye içi mükemmel fakat dışarıdan çok basit 500 yıldır sadece konuşuyoruz bir tane mimar çıkıp da ben de farklı bir şey oluşturdum demiyor dünyada böyle sadece övünüyoruz geçmiş değeriyle kalmış kültürümüze oturtamamışız ya da eksik yani o zamanın kültürü düşünülerek yapılmış
çok güzel proje ödevim bu benim gerekli çoğu bilgi var. bu tür sitelerin olması ne güzel
Arkadaşlar çok güzel olmuş çok teşekkür ederim
Davut aga degil yine mimar sinanin ogrencisi sedefkar mehmet aga yapiyor sultan ahmet camiini orda yanlis yazim var
Mimar Davut Ağanın Eserleri :
-istanbul Mehmet Ağa Camii
-istanbul Cerrah Mehmet Paşa Camii
– Ayasofya’da ki III.Murat Türbesi
-Sadrazam Koca Sinan Paşa Külliyesi
BÖYLE bir eseri neden japonlara gösterip onların da çalışarak kuleler yapmalarına sinirlendim
çok güzel
Allah Senden Razı Olsun Kardeş O kadar emek Edip Araştırmışsın Sayende Dersimden Geçtim Allah Ahirette Yerini Cennet Olarak Belirlesin İnşallah
işte biz böyle kişilerin torunlarıyız
evetttt
Biz bir proje için bu konuyu araştırıyoruz.Ve mimar sinanın eserlerinin sırrını çözmeye çalışıyoruz bilen varsa bizimle irtibata geçsin lütfen.
Ama bizde bi icraat yok
Sağolun çok işime yaradı
Valla harika bir site
Peki biz neden raylı sistem kullanmıyoruz? Elin adamları ta japonyadan geliyo biz elimizin altındakini işleve sokmuyoruz neden anlayamiyorum???