Risale-i Nur Nedir ve Nasıl Bir Tefsirdir?

Kur’an’ın hakikatlerini müspet ilim anlayışına uygun bir tarzda izah ve ispat eden Risale-i Nur Külliyatı, her insan için en mühim mesele olan “Ben neyim? Nereden geliyorum? Nereye gideceğim? Vazifem nedir? Bu mevcudat nereden gelip nereye gidiyorlar? Mahiyet ve hakikatleri nedir?” gibi suallerin cevabını vazıh ve kat’i bir şekilde, çekici bir üslûp ve güzel bir ifade ile beyan edip ruh ve akılları tenvir ve tatmin ediyor.(Tarihçe-i Hayat)

1930’lu yıllarda Bediüzzaman Said Nursi Çam Dağında Risale-i nuru yazdırır. Bir gün talebelerinden biri Üstadına derki;

“Üstadım siz söylüyorsunuz, ben yazıyorum. Bu dağ başında ikimiz yalnız, garip, kimsesiz bu yazdıklarımızı kim duyacak, kim okuyacak, kim görecek?”

Üstad diyor ki, “Yaz kardeşim. Bir gün gelecek bütün dünya bu eserleri okuyacak ve istifade edecektir.”

“İnşallah, bir zaman gelecek, Risale-i Nur külliyatı altınla yazılacak ve radyo diliyle muhtelif lisanlarda okunacak ve zemin yüzünü geniş bir dershane-i Nuriye ye çevirecektir.” (Tarihçe-i hayat)

Gene, “Size katiyen ve çok emarelerle ve kati kanaatimle beyan ediyorum ki, gelecek yakın bir zamanda, bu vatan, bu millet ve bu memleketteki hükümet, alem-i İslam’a ve dünyaya karşı gayet şiddetle Risale-i Nur gibi eserlere muhtaç olacak; mevcudiyetini, haysiyetini, şerefini, mefahir-i tarihiyesini onun ibrazıyla gösterecektir.” (Emirdağ lahikası)

Risale-i nurun bu güne kadar 70 dile tercüme edilmesi, üstadımızın ta! doksan sene önceden alem-i islama verdiği müjde ve kemal-i iştiyakla  verdiği  ‘ümit’in tezahürüdür.

Bediüzzaman başka bir beyanında: “Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek ve gür seda İslam’ın sedası olacaktır.”demiştir.

Nurs Köyü, misafirlerini onurlandırdı

1/Eylül/2012 günü Van’da, 2/Eylül/2012 günü ise Üstadın Şark yaylası ve güneşin doğduğu mekân diye tabir ettiği yöreden (üstadın doğduğu) Nurs Köyünde ‘’Bediüzzaman mevlidi’’ yapıldı. Bediüzzaman camiinde okunan mevlitten sonra, öğle namazı ve daha sonra da misafirperver yöre halkı ev sahipliği için kadirşinaslığı daha önceden göstermiş, çoluğu-çocuğu ve elbirliği ile seferber olup gerekli hazırlıklar yapılmıştı, bu meyanda hazırladıkları, katkısız ve hormonsuz, buram- buram nefis tandır ekmeği;  Köyün orman ve meşeliklerinde otlatılan, çeşit-çeşit şifalı bitkilerle ve buz gibi soğuk su ile beslenen keçilerin sütünden hazırlanmış yoğurt ve yayık ayranı,  yemek sofrasına ayrıca lezzet katmıştı,

Anadolunun her yerinden tahminen üç bin civarında mevlide iştirak edilmiş, büyük bir iştiyak ve muhabbetle konukları ağırlayan, gönlü zengin ve cömert Nurs halkı mütevazı ikramlarıyla misafirleri onurlandırdı,

 Nurs ve yöre Halkının göstermiş oldukları misafirperverliğe teşekkürler!

 Rüstem Garzanlı

Kamu Yöneticisi/Diyarbakır

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: