Şükür ve Hamd, Nimeti Verene Karşı Borçtur… (Şiir)

Mademki dünyamıza hâlâ etmedik veda,

Hamd-u senayı Rabbimize lazımdır edâ,

Çünkü odur ehl-i vicdan indinde hoş sedâ,

Yüce Rabbim, rahmetinden bizi, kılma cûda.

 

Ey insan! Nankör olma Kerim olan Rabbine,

Teşekkürün yok mu seni yoktan var edene,

Sana cömertçe sonsuz  ni’metleri verene,

Muhtaç olduğun şeyleri önüne serene.

 

Allah bu insanı şuurlu bir meyve yapmış,

Bütün duygularını yerli yerine takmış,

Yok âleminde bırakmayıp varlığa atmış,

Dalaletten kurtarıp muvahhid’lere katmış.

 

Dünyada san’atın ustasına inanırken,

Tablacı hükmünde, satana para verirken,

Ama meyve yersin yaratanı düşünmeden,

Unutma ki ter dökeceksin hesap verirken.

 

Halbuki Rabbimiz bizden  istediği üçtür,

Başta zikir, en son şükür, ortada tefekkür,

Tabiatçı kanununda da varken teşekkür,

Onu vicdanı brakımı etsin tabiata şükür.

 

Çünkü vicdan eşyanın yaratanını bilir,

Eşyayı kim yarattı, onlar nereden gelir,

Sebebe vermemek için duramaz ezilir,

Halikın korkusundan titrer buz gibi erir.

 

Unutma! Kötülerden iyiyi seçmek senden,

Yaşarsın Allahın kudretini öğrenmeden,

Bir gün pişman olacaksın söylemesi benden,

Gidiyorsun, varacağın yeri hiç düşünmeden.

 

Azrail geldiğinde senin ne olur hâlin,

Ruhunu teslim ederken  nice olur melalin,

Bahane uydurmaya yetecek mi mecalin,

Vah! şükretmediğin için vahimdir visalin.

 

Ey yüce Rabbim bizi nankörlerden eyleme,

Ni’metleri yerken teşekkürü bilelim kime,

Sakın layık olmayalım korkunç cehenneme,

Yoksa bu vücut ateşte olur lime lime.

 

Abdülkadir Haktanır

www.NurNet.Org / www.AlbNur.com

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: