Etiket: "Ayet"

Anlayış Kuvveti

Anlayış Kuvveti

Ey iman edenler! Siz Allah’ı sayar haramlardan sakınırsanız, Allah size hakkı batıldan ayırd edecek bir anlayış kuvveti verir, sizin günahlarınızı örter, sizi affeder. Allah büyük lütuf sahibidir. {Enfal Suresi, 29} “Dört şey yapan kişi orucu gayet rahat tutar: İftarı su ile açması, Sahuru terk etmemesi, Öğle istirahatını terk etmemesi, Güzel koku kullanması.” (Hadis)

Devamını oku ›
İmtihan Konusudur..

İmtihan Konusudur..

Biliniz ki mallarınız ve evlatlarınız, sadece birer imtihan konusudur. Büyük mükâfat ise, âhirette Allah nezdindedir. {Enfal Suresi, 28} Ramazan-ı Şerif, bu fâni dünyada, fâni ömür içinde ve kısa bir hayatta, bâki bir ömür ve uzun bir hayat-ı bâkiyeyi tazammun eder, kazandırır. Evet, birtek Ramazan, seksen sene bir ömür semerâtını(meyvelerini) kazandırabilir. Leyle-i Kadir ise, nass-ı Kur’ân ile, bin aydan daha hayırlı olduğu, bu sırra bir hüccet-i kàtıadır. (29. Mektup’tan)

Devamını oku ›
Musibeti ikileştiren sabırsızlığın ilacı?

Musibeti ikileştiren sabırsızlığın ilacı?

Allah’a ve Resulüne itaat edin, sakın birbirinizle ihtilaf etmeyin; sonra korkuya kapılıp za’fa düşersiniz, rüzgârınız (kuvvetiniz) gider. Bir de tam mânasıyla sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. {Enfal, 46} Demek, beşerin(insanların) musibetini ikileştiren sabırsızlığın ve tahammülsüzlüğün bir ilâcı da oruçtur. (29. Mektup’tan)

Devamını oku ›
Karanlıklardan Aydınlığa!

Karanlıklardan Aydınlığa!

Allah, iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin velileri ise tâğûttur. (O da) onları aydınlıktan karanlıklara (sürükleyip) çıkarır. Onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalırlar. [Bakara, 257] Sultan-ı Kâinat birdir. Her şeyin anahtarı O’nun yanında, her şeyin dizgini O’nun elindedir. Her şey O’nun emriyle halledilir. O’nu bulsan, bütün matlubunu buldun; hadsiz minnetlerden, korkulardan kurtuldun. [20. Mektup’tan]

Devamını oku ›
Ben benim, Sen sensin!

Ben benim, Sen sensin!

Hadisin rivayetlerinde vardır ki: Cenâb-ı Hak nefse demiş ki: “Ben neyim, sen nesin?” Nefis demiş: “Ben benim, Sen sensin.” Azap vermiş, Cehenneme atmış, yine sormuş. Yine demiş: “Ene ene, ente ente.” Hangi nevi azâbı vermiş, enâniyetten vazgeçmemiş. Sonra açlıkla azap vermiş. Yani aç bırakmış. Yine sormuş: “Men ene? Ve mâ ente?” Nefis demiş: اَنْتَ رَبِّى الرَّحِيمُ وَاَنَا عَبْدُكَ الْعَاجْزُ Yani, “Sen benim Rabb-i Rahîmimsin. Ben senin âciz bir abdinim. (Ramazan Risalesinden)

Devamını oku ›