Etiket: "Mümin"

“İyiliği tavsiye, Kötülükten sakındırma” bir görev midir?

“İyiliği tavsiye, Kötülükten sakındırma” bir görev midir?

Buna göre; “iman hizmeti” sadece ilim tahsil etmek ve anlatmak değildir. Hizmeti maneviyât üreten bir fabrika olarak düşünürsek, en büyük çarktan onu tutan cıvataya kadar muhtelif hizmetler vardır. Fabrikanın bekçisi de hizmet ediyor, temizlikçisi de, işçisi de, ustabaşısı da, mühendisi de, müdürü de… Hepsinin hizmeti birbirini gerektiriyor. Öyle ise, insanlar ve bilhassa gençler, deccalizmin şubeleri olan “ifsat, dinsizlik ve ahlâksızlık komitelerinin” çıkardığı ateşlerde cayır cayır yanarken, o yangını söndürmeye yoğunlaşmalı. Ayağımıza takılan çelmelere değil… (Ali Ferşadoğlu’nun yazısı..)

Devamını oku ›
Ateist ile Mü’min’in Farkı!

Ateist ile Mü’min’in Farkı!

Asrımıza damgasını vurmuş olan Bediüzzaman Hz.’nin şu “ÎMAN, insanı İnsan eder, belki de Sultan eder” sözünün de bir HAZİNE değerinde olduğunu geç yaşlarda anladım. Dolayısıyla, ateist (yani, inanmayan) ile inanan arasında dağlar kadar fark olduğunu da geç öğrenmiş oldum. Sadece bu nedenle bile ben çok şey kaybettim, fakat şu genç neslin daha erken fark etmesi ve daha iyi idrak etmesi için, diğer konuları erteleyerek, bugün öncelikli olarak bu konuyu ele almak istiyorum. (A. Raif Öztürk’ün yazısı..)

Devamını oku ›
Mü’minin Değeri

Mü’minin Değeri

Kolay okunan, zihinden hızla akıveren ve kolayca hafızaya yerleşen cümleler beni korkutur. Böylesi cümlelerin okunduğu ve hatırlandığı anda insanda bir duygu yoğunluğuna yol açmakla birlikte zihinden hızla akıverdikleri için üzerinde yeterince durulmama, hakkında yeterince düşünülmeme gibi bir talihsizlikleri vardır.

Devamını oku ›
Her şeyin ilacı iki rekat namaz..

Her şeyin ilacı iki rekat namaz..

İhmal ettiği ibadetinden dolayı bu üzüntüyü duymamak, vicdan azabı çekmemek, tabiri caizse kılı bile kıpırdamamak ise hayra alamet değildir. Çünkü üzüntü duyan insan, kendisini üzen yanlışla tekrar yüz yüze gelmek istemez. İbadetlerini vaktinde yapma azmi içinde olur. Nitekim bu konuda Efendimiz’in (sas) çarpıcı ikazı şöyledir: “Mümin, günahını üzerine yıkılacak dağ gibi büyük görür, tedbir alır. Münafık ise burnu ucuna konmuş sinek gibi küçük görür, kayıtsız kalır!..” (Ahmet Şahin’in yazısı..)

Devamını oku ›
Sen onları konuşma biçimlerinden tanırsın!

Sen onları konuşma biçimlerinden tanırsın!

Mü’min demek, feraset sahibi insan demektir. O, Allah’ın verdiği nur ile bakar. Ancak bu nura kavuşmanın bir bedeli vardır; o da, Allah’ın ve Resulünün öğütlerini ciddîye alarak çalışmak, çabalamaktır. (Ümit Şimşek’in yazısı..)

Devamını oku ›