Etiket: "Sorularlaislamiyet"

İnsanlık medeniyetle mi, yoksa vahşetle mi başladı?

Çoğumuzun zihnini kurcalar: İlk insanlar ne idi, vahşi mi, medeni mi? Bu mesele üzerine kafamıza girmiş olan fikirleri ciddi şekilde tetkikten geçirecek olsak, onları pek karışık ve hatta birbirine zıt buluruz. (Prof. Dr. İbrahim Canan’ın yazısı..)

Devamını oku ›

İslam’ın terör dini olmadığını Kur’an’dan delil getirerek ispat eder misiniz?

Kıyametten hemen önce karanlık gecelerin parçaları gibi fitneler var. Kişi o fitnelerde mümin olarak sabaha erer, akşama kafir olur ; mümin olarak akşama erer, sabaha kafir çıkar. O fitnede oturan, ayakta durandan hayırlıdır. yürüyen koşandan hayırlıdır. Öyleyse yaylarınızı kırın, kirişlerinizi parçalayın, kılıçlarınızı da taşa vurun. Sizden birinin evine girerlerse Hz. Adem’in iki oğlundan hayırlısı olsun(ölen olsun, öldüren değil )

Devamını oku ›

Müstehcen Görüntülere Sebep Olanlar, Kul Hakkına Girer mi?

Maddenin ön plana çıktığı, menfaat kavgalarının hep maddede yoğunlaştığı bu dehşetli asırda, “kul hakkı”denilince de öncelikle kişinin malına ve bedenine verilen zararlar hatıra geliyor. Halbuki, kul hakkının en geniş ve en önemli boyutu onun manevî hukukunda kendini gösterir. Bir adamın elbisesini bıçakla çizip parçalamakla, yüzünü çizip yaralamak arasında ne kadar büyük fark varsa, ondan çok daha ileri bir fark, bedene verilen zararla ruha verilen zarar arasında söz konusudur. (Prof. Dr. Alaaddin Başar’ın cevabı..)

Devamını oku ›

Soma Gibi Feleketleri ve Başımıza Gelen Musibetleri Nasıl Anlamak Gerekir?

Öncelikle Peygamber Efendimiz (asm)’in şu müjdesini hatırlayalım: “İnsanlar içinde en ağır imtihana çekilenler peygamberlerdir. Sonra sırasıyla (rütbeleri) onları takip edenler, sonra onları takip edenlerdir…” (bk. Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, I/519; Hâkim, el-Müstedrek, III/343; Müsned, I/172, 174, 180, 185, VI/369)Bu ve benzeri hadisler, peygamberlerin ve onlarla beraber o belaları göğüsleyen arkadaşlarının ne büyük imtihandan geçtiklerini göstermektedir.

Devamını oku ›

Başkasının Kusurlarını Açığa Çıkartmak mı? Ayıplarını Örtmek mi?

İslâm’ın övdüğü, müslümanlarda bulunmasını istediği faziletlerden birisi de başkalarının ayıp ve kusurlarını örtmek ve gizlemektir. Buna karşılık; bir müslümanı küçük düşürmek, şahsiyetini lekelemek ve onu rezil etmek için ayıplarını araştırmak ve başkalarına anlatıp açıklamak ise büyük bir ahlâksızlık olup, İslâm tarafından yasaklanmıştır. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: “Müslümanların ayıplarını (ve gizli şeylerini) araştırmayın…” (el-Hucurât, 49/12)

Devamını oku ›