Etiket: "Yavuz Bahadıroğlu"

Engelsiz Tarihimiz!

“Bir âmâyı kırk adım götürene cennet vacip olur” hadisini hayata tatbik eden ceddimiz engelli vatandaşları için sayısız vakıflar kurmuş. Görme engelliler için Sivas’ta vakıf var mesela. Görme engelliler medreselerde hafız yapılmış ve iaşesini devlet karşılamış. Camilere müezzin tayin edilmişler, mevlidhan olmuşlar ve nafakalarını çıkartmışlar. (Yavuz Bahadıroğlu’nun yazısı..)

Devamını oku ›

Kahramanlar niçin yok edilmeye çalışılıyor?

Tarihimizde efsaneyle dönüşmüş ne kadar sembol isim ve olay varsa, adım adım nisyana (unutulmaya) fırlatıyorlar. Maksat, gençliği örneksiz ve kahramansız bırakıp hem gurur kaynaklarını, hem de ilham kaynaklarını yok etmek… Çünkü hiçbir millet kahramansız yaşayamaz. (Yavuz Bahadıroğlu’nun yazısı..)

Devamını oku ›

Yavuz Selim’in Alevi katliamı kuyruklu yalandır!

Bahadıroğlu, Yavuz Sultan Selim’in 40 bin Alevi’yi katlettiği iddialarının bir zan ve fikirden öteye gitmediğini belirterek “Bunu yapanlar kendilerini muhalefet yapmakla yükümlü sayan bir gruptur. Sosyal medya ya da tweet diye tarihte bir kaynak yok. Bunlar ciddi meseleler. Burada uzmanlık gerektirir.’’ diye konuştu. Bahadıroğlu, “Yerli ve yabancı hiçbir kaynakta böyle bir belge yoktur. Bu iddiaların çoğu İran Safevi Devleti kaynaklıdır. Bir de İdris-i Bitlisi, Yavuz Sultan Selim’e biat etmiş ve ondan sonra ideal birliği sağlanmıştır.” dedi.

Devamını oku ›
Başarılı Olmanın İki Sırrı: “Sabır ve Sebat”

Başarılı Olmanın İki Sırrı: “Sabır ve Sebat”

.. Bir ara laboratuarında yangın çıktı ve tüm notları yanıp kül oldu. Herkes Edison’un, “Artık her şey bitti, bu iş olmuyor, zaten ben de yaşlandım” demesini beklerken, o yapacağı yeni başlangıçların heyecanını yaşıyordu. Edison’un kararlılığını (sebat) okuyamayan genç bir gazeteci yanına yaklaştı ve haline acıyarak, “Çok geçmiş olsun üstat” dedi, “maalesef tüm emekleriniz yandı.” “Çok şükür tüm hatalarım ve yanlışlarım yandı” diye karşılık verdi Edison, “artık sıfırdan başlayabilirim!” (Yavuz Bahadıroğlu’nun yazısı..)

Devamını oku ›
“Ölüm Gerçeği” Karşısında İnsanın Çaresizliği..

“Ölüm Gerçeği” Karşısında İnsanın Çaresizliği..

İnsan ölünce, dünyadaki makam ve mevkiler gibi, sıfatlar da biter… Dünyevi olan her şey geride kalır… Değerlendirme kriterleri de doğal olarak farklılaşır… Meselâ, “iyi insan mıydı?” diye sorgulanır. Ama bir insanın gerçek anlamda “iyi” mi, “kötü” mü olduğuna, öteki insanlar karar veremez. Bu kararı ancak ve sadece Allah verir: Allah’ın belirlemesi ise, kendi buyruğunun gereği olarak, dünyevi kriterlere göre değildir… Yani ne kadar başarılı, ne kadar becerikli, ne kadar istikrarlı, ne kadar ihtişamlı olduğuna bakmaz… (Yavuz Bahadıroğlu’nun yazısı..)

Devamını oku ›