Türkiye’nin beklemediği sevinç Ayasofya

Ayasofya’nın 1500 senelik bir tarihi varsa da Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri 1443’te İstanbul’u feth ettiğinde ilk cuma namazını Ayasofya’da kılmış. O Fatihin şanlı mirası 467 sene cami iken tek partililer 1934’te onun cami oluşunu kapatıp müzeye çevirmişlerdi. Fakat Allah’ımıza ne kadar şükretsek azdır ki imanlı liderimiz Recep Tayyip Erdoğan kararı ile tekrar cami olma şerefine kavuştu. Buna sevinen yalnız Türkiye’deki müslümanlar değil, Ayasofyanın açılması bütün dünyadaki müslümanları sevindirdi. 24 temmuzda cami olmak için açılışının ilk cuma namazını Ayasofya’da kılmak için dünyanın dört bir yanından müslümanlar Türkiye’ye akın ettiler.

Kılıçtaroğlu ve yandaşları hariç Türkiye’nin her tarafından sevinç gözyaşları ile Ayasofya’ya akın ettiler. Bu açılışı görmeye aşık Samsunlu 82 yaşında bir dede bile tekerlekli sandalyeyle o sevinçten hisse alıp, hasret gidermek için Ayasofya’ya gelmiş.

Her ne kar bir asra yakın uzun yıllar, ecdadın bu millete verdiği iman kuvvetinden koparmak için gece gün uğraşmışlar. Hanımların peçe ve çarşaflarını attırıp, Kur’anı Kerimi okumayı yasaklayıp, zikir hanelerin kapılarını mıhlayıp ezanı Muhammediyi on sekiz sene aslına uygun okunmasını yasaklayıp, türkçe lisanı ile ezan okutturmuşlar. Camilerin bir kısmını yok edip bir kısmını da depo veya ahır yapmışlar, Hatta âlattin Camilerini bile ana gayelerinin dışında kullanmışlar.

Hatta Kütahyalı bir dede bana anlattı: “Vatan borcu askerliğini İstanbul’da yapması için eline kâğıt vermişler dede trene binip İstanbul’a gelince Sultan Ahmette kalacağını öğreniyor. “Caminin içine gidince yatmak için ranzalar camide konulduğunu görünce hayrette kalıyor” fakat onun elinde bir şey yok. Ana dilimiz olan Osmanlıca kelimelerde arapça kelimeler olduğu için dilimizi arapçadan koparmak için türk dil kurumu başına Agop dil açar isminde bir Ermeni’yi getirip dilimiz ile hiç bağdaşmayan kelimeleri koydurmuşlar. Hatta 1935 civarında zenginin biri Türkiye’de uçak fabrikası yapmaya başladığı halde adama yapmayı yasaklayıp bıraktırmışlar. Çünkü Lozanda o zamanki gelişmiş teknik ve elektronik alet ve edevat onlardan alacağımızı söz verdiklerinden ötürü, kendimizin yapmamızı yasaklamışlar.

Bu kadar dine ters hedeflere götürmeye çalıştıkları halde halkımızın tamamını dinden koparamamışlar. Düşünün Cumhurbaşkanı Ayasofya’yı tekrar cami yapmaya uğraşırken CHP’den bir millertvekili “Ayasofyayı cami yapmak şöyle dursun Sultan Ahmed Camisini de müze yapalım” diyebiliyor. Tabii ki bu gibilerden Ayasofya’nın açılışını beklemek abestir.

Fakat ne kadar şükretsek azdır ki Cumhur Başkanımız Ayasofya’yı açmasıyla müslümanların kalplerini sevindirdi. Kim tahmin etmiştir ki Türkiye’nin her tarafında açılışa akın ettiler. Hatta İstanbul’un çok uzağı, bin km. ötelerden Ayasofya’nın açılışına iştirak ettiler. Cumhurbaşkanı ifade buyurdu ki  üçyüz elli beş bin kişi Ayasofyanın açılışına iştirak etmişler.

Çünkü Ayasofya açılışı ile onun hasretini çekenler ona kavuştular. Ah Ayasofya ne zaman açılacak diyenler o sevinçli güne ulaştı. Müslüman türkler için bir sembol kabul edilen Ayasofya oraya gelmek, hasret giderme günü oldu 24 Temuz günü. Daha önceden, şanlı tarihimizin bir ünvanı olan Ayasofya’nin yanından geçerken gözleri yaşla dolanların bayram yapma günü oldu 24 Temmuz günü. Türkiyemizin kaç defa şekil değiştiren en eski mabedi. Dünyanın neresinde olursan ol herhangi bir kimseden Ayasofya kelimesini işitsen hemen İstanbul aklına gelir.

24 Temuz günü dünyada bütün müslümanların, bilhassa Türkiye’nin, bilhassa İstanbulluların düğünü çok sevinç ihtiva eden bir mürüvvetli sevinçli günü oldu Ayasofya’nın açılışı. Çünkü 86 sene kapalı kalmıştı ama çok şükür şimdi camiye çevrilme günü oldu. Meşhur kubbeye sahip dört minaresinde ezan sesi çınlayan Ayasofya camisi müslüman türklerin kalplerini güldüren bir hadisedir.

Allahım Sana sığınıyoruz müslümanları ağlatma Allahım! Güldür Allahım! Kalpleri Sevinçle doldur Allahım.!!!

Abdülkadir Haktanır

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: