Bediüzzaman Ve Meşrutiyet (Şiir)

Tutuklu olduğu zaman İstanbul kaynıyordu
Hürriyet ve Meşrutiyet hep tartışılıyordu

Nihayet cezaevinden serbest bırakılıyor
Ve ikinci Meşrutiyet ilan da ediliyor

Sultanahmet Meydanında bir miting düzenlenir
Üstad hürriyeti öven güzel bir nutuk verir

Sonra Selanik’e gidip orda da konuşuyor
“Hürriyete Hitap” adlı nutku beğeniliyor

İstanbul’da hareketli bir hayat yaşıyordu
Cemiyetlere katılıp üye de oluyordu

Siyasi gazetelere yazıları yazıyor
O’na yakın olanlara nasihatler ediyor

O dönemde İstanbul’da sosyal olaylar vardı
Doğudan gelen Kürtler de orda yaşıyorlardı

Hamallık yapan bu Kürtler rahatsız olmuşlardı
Hürriyetin varlığına huzursuz olmuşlardı

Üstad Bediüzzaman da endişeleniyordu
Kürtlerin yoğun olduğu yerleri geziyordu

Onlara Meşrutiyeti güzelce anlatıyor
Avusturya mallarını boykot etmek istiyor

Görüşmeler sırasında Kürtler de ikna olur
Muhtemel anarşiyi de kökten önlemiş olur

Avusturya mallarına karşı boykot başlatır
Osmanlı Devletini de bir yönden rahatlatır

Buna rahatsız olanlar yalnız Kürtler değildi
Medreselerdeki âlim ve talebeler idi

Bunlar da Meşrutiyeti hiç benimsemiyorlar
İslamiyet’in ruhuna aykırı görüyorlar

Rahatsızlığı fark eden Üstad Bediüzzaman
Gazetelere makale yazıyor zaman zaman

Medrese mensuplarıyla birebir görüşüyor
Hitap ve nutuklarıyla iknaya çalışıyor

Dört mezhep kaynaklarından deliller getiriyor
“Hürriyet İslamiyet’e aykırı değil” diyor

Meşrutiyetten dolayı Doğu da karışmıştı
Şarktaki rahatsızlığın farkına varılmıştı

Said Nursi imzasıyla bir telgraf çekilir
İslâmiyet’e uyumlu olduğu belirtilir

Bu telgraf da Hükümet adına çekilmişti
Oradaki gerilimi hayli yatıştırmıştı

Kışladaki askerler de huzursuz olmuşlardı
Yeni yönetime karşı tepkili olmuşlardı

Üstad buna şahit olup durumu fark ediyor
Askerlerle de görüşüp nasihatler ediyor

Meşrutiyetle ilgili açıklama yapıyor
Bu hareketin İslam’a uyduğunu söylüyor

31 Mart olayı var bin dokuz yüz dokuzda
Ayaklanmalar başlıyor Başşehir İstanbul’da

Kargaşalıklar büyüyüp had safhaya varmıştı
Askerler de ayaklanıp isyana başlamıştı

Üstad da gazetelerde bir yazı yayınlıyor
İsyan eden askerleri iknaya çalışıyor

Üstlerine itaate uymayı hedefliyor
İsyanı bitirmek için gayretler sarf ediyor

Fakat işler büyüyünce ordu hemen bastırır
İsyan elebaşlarını yargılayıp astırır

Olaya karıştı diye Üstad da tutuklanır
Divan-i Harb-i Örfi’de idamla yargılanır

Savunma verdikten sonra Üstad beraat eder
Bin dokuz yüz on yılında oradan Van’a gider

Van Horhor Medresesine giderek yerleşiyor
Medreseyi toparlayıp yeniden düzenliyor

Sonra da çevre illere giderek dolaşıyor
Bölge aşiretleriyle birebir görüşüyor

Meşrutiyetle ilgili soruları dinliyor
Onlara ikna edici cevapları veriyor

İslami temellerini onlara anlatıyor
“Hürriyetin nimetinden faydalanınız” diyor

Ahmet Tanyeri – DİYARBAKIR
www.NurNet.org

Sende yorum yazabilirsin