Bediüzzaman’ın Kastamonu’da Sekizinci Senesi

Üstad vuku bulacak olayı verirdi önceden haber

Ağabeylere cezanız var tokat yiyeceksiniz der

 

Kastamonu’da, çile keder dolu bitecek yedinci sene

Evvel haber veriyordu yine Üstad, nur talebelerine

 

“Sekiz seneden fazla, ben kalamam hiçbir yerde”

“Bu yıl ya vefat edeceğim ya nakledileceğim herhalde”

 

Üstad bir gün atla kırlara gezmeye gider

Birden bire at huysuzlanarak ürker

 

Kontrolsüz ani bir hareketle attan düşer

İncinir bacağı, şiddetli acı zahmet çeker

 

Büyük bir çile sıkıntı meşakkat içinde

Vermez taviz devam eder Nur hizmetine

 

Huzur ve huşu ile, Kur’an okuyor gece şevkle

Gelmiştir Tur süresinin kırk sekizinci ayetine

 

Kapı çalınıyordu hem de pek şiddetli

Polisler hışımla girdi eve çok hiddetli

 

Üstadın meskenine, o gece ani yapıldı baskın

Toplandı Risale-i Nurlar mektuplar yüzü aşkın

 

Tur süresinin kırk sekizinci ayetin meali şöyle

“Sabreyle başına gelen kaza-i Rabbaniye ye”

 

“Teslim ol, sen inayet gözü altındasın merak etme”

“Geceler de, tespih tahmidat ve zikre devam eyle”

 

Üstadı, zaten zehirlemişlerdi kıvranmakta elemle

Baskın aramalar bahanedir götürülecek Denizli’ye

 

Âlemin şahsı maneviyesine yapılıyordu işkenceler

Tutuklanınca Nur talebeleri başladı depremler

 

Yirmi Eylül bin dokuz yüz kırk üç tarihinde

Üstad evden alındı savcının tutuklama talebiyle

 

Hem zehirlenmiş hasta, hem de ayağı incinmiş

İyileşmeden apar topar bir otobüse bindirilmiş

 

Ramazan ayıdır üstelik Kadir gecesi günü

Eza ve cefayla Üstad Ankara’ya götürüldü

 

Çıkartılır Vali Nevzat Tandoğan’ın makamına

Sert tartışmalar geçer kılık kıyafet konusunda

 

Üstad, bu sarık başımla beraber çıkar diye gürler

“Başından bul diyerek valinin yüzüne beddua eder”

 

Valilik makamından alınarak polis gözetiminde

Sevk edildi Önce Isparta sonra Denizli’ye trenle

 

Dünyada görülmemiştir böyle kaderin cilvesi

Dokuz Temmuz bin dokuz yüz kırk altı senesi

 

Nevzat Tandoğan halen validir Ankara’da

İntihar etti kafasına sıktığı tek kurşunla

 

Bekir Özcan

www.NurNet.org

Sende yorum yazabilirsin