Aslında buğday tarlasını görüp, belki milyonlarca başağın insanlar için yaratılışı ve oradan elde edilecek mahsüllerin nice insanın rızkı olarak sofraları süslemesi de bir nevi tefekkürdür. Bu noktadan hareketle, aktardığımız hatıradaki ‘tefekkür’ kavramının izafî; yerine ve kişeye göre belki de seradan süreyyaya kadar basamakları olduğuna hükmedebiliriz…
Devamını oku ›Kategori: Yazılar
Güllerin Efendisi
Bahçeleri gülsüz, ağaçları çiçeksiz bırakmayan Allah (cc), kâinat ağacını gülsüz bırakır mı? Kainat gülünü Cennetsiz bırakır mı? Kâinat gülü Hazret-i Muhammed’dir (sav). Güllerin efendisi, ferîd-i kevn ü zaman olan Hz. Muhammed (sav)’dir. (Mehmet Abidin Kartal)
Devamını oku ›Hüsnü Zan Mümkün İken Su-i Zan Etmemeli
Bursa’da çok samimi üç arkadaş var. Üçüde imanlı ibadetli,ahlaklı ,takvalı kimseler. Birbirlerini ,uzun zamandır tanıyorlar. (Abdülhamit Oruç)
Devamını oku ›Stresi Yönetemiyoruz Çünkü
İnsan ne zaman altından kalkamayacağı bir yükün altına girmişse, altından kalkabileceği kendi yüklerini de ihmal etmiştir. Bu ihmalle başlayan süreçte ise varılan duraklardan biri her daim sıkıntı ve stres olmuştur. (Yrd.Doç.Dr. Kenan Tastan)
Devamını oku ›Tesbihteki eşleme ve sıralama
Bediüzzaman Hazretleri, namaz tesbihatında otuz üç adet zikredilen üç zikir komutlarını, bilinen ve uygulanandan farklı eşleştirir ve sıralar.
Bilinen ve uygulanan şekil “Zül Celâli Sübhanallah, zül-Kemali Elhamdülillah ve zül-Kudreti Allahuekber” idi. Yani Celâl sıfatı ile Sübhanallah, kemal sıfatı ile elhamdülillah, kudret sıfatı ile Allahuekber şeklinde de zikrediliyordu…(Mehmet Çetin)













