Bu asırda en yüksek bir hakikat-i Kur’aniye, en büyük bir ders-i imaniye olan Risale-i Nur’un akıl ve dimağlarda yerleşmesi; ciddi bir talim, büyük bir dikkat, gayret ve süreklilik ister. Bunun yolu sürekli olarak okumak, mütalaa ve müzakere etmekten geçer. Bu bakımdan bir nur talebesinin asıl gayesi bu eserleri anlayarak okumak, anladığını hayatına tatbik etmek, hayatı boyunca ihlas ve istikamet üzere yaşamak olmalıdır. (Mehmet Kırkıncı’nın açıklaması)

Abdü’l-Muttalip oğulları ile bir gün toplanır, ‘Kurbanlık oğlun’ kura ile tespite karar alınır,
Her bir oğul, fal okuna kendi ismini yazacak, Kâbe önünde kura için herkes hazır olacak (Bekir Özcan)

Dünya atmosferindeki ozon tabakası, tabiattaki sebebler nizamından biri olan Gravitasyon kanununa tam uymayan ve insanda hayret uyandıran bu olağanüstü özelliğiyle, üzerinde önemle durup düşünmeyi gerektirmektedir. (2-5 Haziran Dünya Çevre Haftası münasebetiyle… Prof. Dr. Mustafa Nutku’nun yazısı..)

Şehit dedenin torunu, artık uyanıyor, Bu asrın harikası, Nurlarla renklenilyor,
Nurdan aldığı silahla fikren savaşıyor, Düşmanlara karşı, Allah’ına dayanıyor (Abdülkadir Haktanır)

Bir Cuma günü Eskişehir hapishanesinde, Müdürle kâtip beraber otururlar idarede,
Üstad seslenir “Müdür Bey, müdür Bey” diye, “Bu gün mutlaka bulunmam lazım der, Ak Cami’de” (Bekir Özcan)