“Eşinizle istişare edin fakat tersini yapın” sözü doğru mu?

Benim sorum, internette gördüğüm, Peygamberimizin söylemiş olduğu şu sözle alakalı…

Eşlerinizle istişare yapınız ama tersini yapınız.” Peygamberimiz (a.s.m.) bu sözü niçin söylemiştir? Benim okuduğum, bildiğim kadarıyla Peygamberimiz eşleriyle sürekli istişare yaparmış. Bu konuda beni ve eşimi aydınlatır mısınız? (Rumuz: Nazan)

Bu söz Peygamberimize ait değil, Peygamberimiz böyle bir sözü söylememiştir ve söylemez. Çünkü sizin de dile getirdiğiniz gibi Peygamberimiz bu sözün tam tersini uygulamıştır.

Peygamberimiz eşleriyle her konuda istişare etmiş, meşveret yapmış, onlara danışmış, görüşlerini ve düşüncelerini almış, dediklerini de aynen uygulamıştır.

Bu konuda birkaç örnek:

Hicretin altıncı yılında Peygamberimiz Sahabilerle umreye gitmek üzere Medine’den yola çıktı. Mekke’ye yaklaştıklarında müşrikler izin vermediler. Bunun üzerine meşhur Hudeybiye Barış Anlaşması yapıldı.

Anlaşma sonrası Peygamberimiz yanındakilere, “Kalkın, kurbanlarınızı kesin, ihramdan çıkın, saçlarınızı tıraş edin” emrini verdi. Fakat Müslümanlar kararlıydılar, umre yapmadan dönmek istemiyorlardı.
Peygamberimiz emri üç kere tekrarladı fakat Sahabiler yine ağırdan aldılar, kurbanlarını kesmediler. Peygamberimiz öfkeli biçimde eşi Ümmü Seleme’nin bulunduğu çadıra girdi.

Ümmü Seleme sordu: “Neyin var ya Resulallah?”

“Hayret, ey Ümmü Seleme! Ben insanlara ısrarla ‘Kurbanlarınızı kesin, tıraş olun, ihramdan çıkın’ diye emrettim, hiç kimse bu çağrıma cevap vermedi. Emrimi işittikleri halde sadece yüzüme bakıyorlar.”

“Ya Resulullah, sen kalk, kurbanlığına git ve kes. Onlar mutlaka sana uyacaklar ve kurbanlarını keseceklerdir.”
Eşinin bu sözü üzerine Peygamberimiz kalktı, kurbanlık devesini kesti. Ümmü Seleme annemizin dediği gibi Peygamberimizi gören Sahabiler kalkıp kurbanlarını kestiler.

***

Peygamber Efendimiz ilk vahiyden sonra gördüklerini ve hissettiği korkuyu eşi Hz. Hatice’ye açtı. Hz. Hatice Peygamberimizi şöyle teselli etti:

“Korkma, Allah seni asla mahcup etmez. Zira sen akraba hukukunu gözetir, muhtaçlara yardım, fakirlere iyilik, misafirlere de ikram edersin…”

Peygamberimiz en önemli konuyu eşine açmış ve eşinin dediğini yapmış, eşinin verdiği bilgiye itimat ederek rahatlamıştı.

***

Bir örnek de Peygamberimizin izini takip eden Hz. Ömer’den…

Hz. Ömer bir cuma hutbesi sırasında kadınlara verilecek olan mehir konusunda bir sınır getirerek aşırılığa kaçılmasını önlemek isteyince cemaatte bulunan bir kadın Kur’an’dan okuduğu bir ayetle bu kararın yanlışlığını hatırlatması üzerine Hz. Ömer kendini kastederek:

“Bir kadın isabet etti, bir erkek hata etti. Bir emîr cedelleşti ve cedeli kaybetti” diyerek kendi iddiasından vazgeçti, kadının görüşüne uydu.

***

Kadınlarla istişare edilmesi konusunda Peygamberimizin çok açık emirleri ve tavsiyeleri vardır.

“Kendilerini ilgilendiren konularda kadınlarla istişare edin.”

“Bakire kızla, (evlendirmezden önce) babası meşveret etmelidir.”

Hatta “kızın istemediği evliliğin bizzat Peygamberimiz tarafından iptal edilmesi” olayına dayanan İslam âlimlerinin çoğunluğu böyle bir nikâhın geçersiz olduğu kararını vermiştir.

Bir rivayette de “Peygamberimiz kadınlarla istişare eder, onların beyan ettikleri görüşleri uygulardı” deniyor.
Sizin okuduğunuz ve duyduğunuz söz, halk arasında dolaşan bir sözdür, zamanla bu söz hadis gibi aktarılmış, bazı dini kitaplara girmiş, böylece yanlış anlamalara meydan vermiştir.
Bu konuda hadis uzmanı merhum Prof. Dr. İbrahim Canan’ın geniş bir araştırması vardır. Ben bu araştırmayı size özetlemeye çalıştım.

Mehmed Paksu

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: