Hür Adam’ın etkileri…
* * *
“Hür Adam” filminin, daha vizyona girmeden kendisini aşan sonuçları ve pozitif etkileri ile Said Nursi ve Risale-i Nur üzerine müzakere kapılarını, perdeden önce açtı. “Bundan sonra ne değişecek?” derseniz;
1- Nur talebeleri Risale-i Nur ve Bediüzzaman konusunda daha fazla akademik hazırlık ve belgeli metinlerle konuşmak zorunda olacaklar. Sükuneti, fikri derinliği ve münakaşadan uzak diyalogu, sağduyu ve şefkat içinde elden bırakmadan.
2- Medya’nın Said Nursi eksenli yayını artacak. İlgisi, yeni boyutlar kazanarak devam edecek.
3- Devletin bazı derin mahfilleri, ellerindeki bazı bilgi ve belgeleri, rejim kaygısı ile çarpıtarak medyaya servis edebilirler. Buna karşılık delilli, akademik, uzmanca izah ve sabır isteyen bir süreç başarılı olacak.
4- İnsaflı, ön yargısı olmayan ve önceliğinde bu konu olmayan insanlar pozitif bir alaka duyacak ve yaklaşımları olumlu olacak.
5- Mustafa Kemal’e karşı bir çıkış ve tepkinin demokratik sabır ve çile ile nasıl başarıldığı gün ışığına çıkmış olacak. Said Nursi-Mustafa Kemal mücadelesi, arşivlerin açılmasını hızlandıracak ve yeni tartışma alanları oluşacak.
6- Üniversitelerin demokratikleşmesi ile paralel, Said Nursi ve Risale-i Nur üzerine akademik araştırma ve tezler artacak.
7- Devletin, rejim kaygısından uzak bir Said Nursi Enstitüsü ile kurumsal bir kamu desteği vermesi halinde, Risale-i Nur’un eğitim ve yayın zemini daha güçlü bir destek görmüş olacak.
8- Alimlerle zalimlerin kavgasında, mazlumdan yana insan hakkının tarafı olma eğilimi giderek artacaktır.
9- Türkiye’nin resmi tarihi ciddi anlamda sorgulanacak ve bazı kapalı alanlar açılacaktır.
10- Yeni filmlerin yapılması iştahı/arzusu, şimdiden yapımcıların zihnini meşgul etmeye başladı bile.
11- Nur talebeleri, bu film ile beklenmediği kadar kamuoyunun gündemine gelecekler. Şaşırtıcı bir şekilde Said Nursi-Nurculuk ve Risale-i Nur kavramları etrafında tartışmalar, ileri-geri münakaşa/müzakereler artacak. Burada, teyakkuzu elden bırakmamak, insafla bakmak, muhakeme içinde makul olanı vermek ve en önemlisi sonuna kadar sabırla nefsimizi/grubumuzu/algılarımızı katmadan muhatabımızla diyalogu sürdürmeyi başarmak, fütuhat kabilinden ihlaslı neticeler verecektir inşallah.
12- “Biz muhabbet fedaileriyiz.” fikrinin ekrana/yazıya/söze yansıdığı ve çevremizin bu şaşırtıcı duruş ve şefkatle Risale-i Nur’a ısındığı bir tarzın devamı, 100 yıllık şerefli mazinin yeni serlevhalarını yazdıracaktır inşallah.
Sonuç olarak;
2011,yeni müjdeleri Risale-i Nur adına seslendiriyor gibi. Vefatının 51. Yılı, Hutbe-i Şamiye’nin 100. Yılında, Üstadın mesajlarının Şam’dan Ankara’ya, İstanbul’dan Mekke’ye, Avrupa’ya, İslam ülkelerine ve diğer coğrafyalara geçeceğini söyleyebiliriz. Şimdi Hür Adam’ı seyretmenin ve gündemi müspet beyan/hareket/yaklaşım ve sempati ile nuranileştirmenin vakti.
İyi seyirler.