Hüzün içindesin..

Melâl (hüzün) içindesin.

Ne ki senden alınmıştır, o senin hayrınadır.

Madem ki içinde bulunduğun yer, konuştuğun kimse sana feyz vermiyor, terke mani olan ne?

Sevdiğin ve kendisine koştuğun iyi iş, meşgul olman gereken iştir.

Yapacağın iki iş birbirine karıştığı zaman onlardan nefsine ağır gelenine bak ve onu yap.

Çünkü nefse ancak hak ve doğru olan şey ağır gelir.

Yok olmayan bir izzet ve şerefin seninle olmasını istiyorsan, fâni bir izzet ile aziz ve bahtiyar olmaya çalışma.

Cenab-ı Hakk’ın, halkın eliyle sana ezâ ve cefâ ettirmesi, onlarla beraber oturup kalkmaman içindir. Her şeyin seni rahatsız etmesini istiyor. Ta ki seni hiçbir şey meşgul etmesin, Allah’tan alıkoymasın.

Her meseleye cevap veren, her gördüğünden bahseden, her bildiğini anlatan bir kimse gördüğünde bu haliyle onun cahil olduğunu anla.

Hâli ve yaşayışı sana feyz ve hamle vermeyen, kâli(konuşması) ve sözü seni Allah’a götürmeyen kimse ile dostluk etme, arkadaşlık yapma.

Dünyada bulunduğun müddetçe keder ve üzüntülerin gelip çatmasını garip görme. Çünkü dünya, vasfına layık olanları ve tabiatının gereğini ortaya koyacaktır.

Allah katında değerini öğrenmek istiyorsan; seni hangi işte ikame ettiğine(görevlendirdiğine), hangi halde tuttuğuna bir bak.

Allah ile huzur haline ulaşamadın diye zikri terk etme, zikrin peşini bırakma.

Çünkü bizzat zikirden gafil olmak, zikir yaparken gafil olmaktan daha beterdir.

Olabilir ki (Hakk Teâlâ) seni gafletle yapılan zikirden yakaza hâlindeki zikre yükseltebilir.

Varlığı sence küçük görülen ve göze batmayan ibadet aslında kalplerin dirilişi için en çok ümit verici ibadettir.

Senin ALLAH’tan istediğin şeylerin en hayırlısı, O’nun senden istediğidir.

Zübeyir Gündüzalp

www.NurNet.Org

Sende yorum yazabilirsin