Kimleri seviyor, kimleri örnek alıyoruz?

İyi örneklerin çoğaldığı mübarek günlerde çevrenize bir bakın isterseniz, kimleri beğeniyor kimlerin etkisine girip taklit ediyorsunuz? Bunu bir düşünün isterseniz. Neden mi?.

Çünkü insan ahirette de dünyadaki sevdikleriyle beraber olacaktır da ondan.

Sevdiği insan iman ve amel sahibi bir yaşantı içinde ise, kendisini seveni de iman ve amel sahibi bir insan haline getirmek ister..

Kötü alışkanlık ve anlayışların sahibi ise, o da sevenini kendi gibi kötü alışkanlık ve ahlak sahibi olmaya teşvik edecek.. Böylece insan sevdiklerinin yaşantısını taklide yönelecektir. Belki de haberi bile olmadan…

Bundan dolayı Peygamberimiz ümmetini ikazında;

Kişi sevdiğiyle beraberdir!” hatırlatmasında bulunmuştur.

Efendimiz’in bu ‘Kişi sevdiğiyle beraberdir!’ hadisini duyan sahabeler sevinçlerinden uçacak gibi olmuşlardır. Çünkü hepsi de önce Allah Resulü’nü (sas) seviyorlardı. Sonra Efendimiz’i sevenleri seviyorlardı.. İslam ahlakıyla yaşayanları, günahtan kaçanları, haramdan uzak duranları, yoksullara yardım edenleri, İslam’a hizmet edenleri seviyorlardı..

Değerli bir tasavvuf eseri olan Kuşeyri Risalesi’nde insanın sevdikleriyle birlikte olacağına dair şöyle bir rüya misali nakledilir:

Hak dostu İbrahim Ethem, bir gece rüyasında Cebrail aleyhisselamı elinde bir defterle görünce sorar:

– Nedir elindeki defter ey meleklerin sultanı? der. O da:

-Hak dostlarının isimlerinin yazılı olduğu defterdir, der.

– Bakar mısın der İbrahim Ethem, benim adım da Hak dostlarının yanında yazılı mı?

– Hayır der Cebrail, senin adın Hak dostlarının yanında değil, Hak dostlarını sevenlerin yanında yazılı.. Bunun üzerine İbrahim teklifini hemen şöyle yapar:

– Öyle ise der, benim adımı da Hak dostlarının yanına yazın. Çünkü ben Hak dostlarını seviyorum, sevdiklerimle beraber olmak isterim. Efendimiz “Kişi sevdiğiyle beraber olacaktır.” buyurdu. Bu benim hakkımdır.

İbrahim Ethem’in ismi böylece Hak dostlarını sevenlerin defterinden alınır, sevdikleri Hak dostlarının yanına yazılır. O günden bu yana da hep sevdiği Hak dostlarıyla birlikte anılır!.

İyilerle dostluk kurmanın kesin faydasına gül yaprağıyla komşuluk eden çalı yaprağının gül gibi kokması olayı da misal olarak verilirken şöyle denir:

Ormanda yürüyen bir maneviyat büyüğü çalı yapraklarının gül gibi koktuğunu anlayınca sorar:

-Bu çalı yapraklarındaki gül kokusu nereden geliyor acaba?.. Derler ki:

– Rüzgârın gül ağacından uçurup getirdiği gül yaprakları bu çalı yapraklarının üzerine düştü. Çalı yaprakları da onları dost edindi, birlikte oldular. Gülle dostluk kuran elbette gül gibi kokacaktır. Soğanla birlikte olan da soğan, sarımsak gibi kokacaktır. Meşe yapraklarındaki gül kokusu, bir müddet komşuluk yaptıkları bu gül yapraklarından gelmektedir.

-Ne dersiniz, siz de gül yaprağı etkisi yapan iman ve amel sahibi Hak dostlarını seviyor, onlarla birlikte mi oluyorsunuz şu mübarek günlerde?

-Unutmayın, insandaki sevgi, saygı, ilgi öyle bir iksirdir ki, kimlere yönelirse onlardaki özellikler geçer kendisine. Kimin komşuluğunda ise onun ahlakı sirayet eder ona.

-Öyle ise herkes kalbinde beslediği sevgisine dikkat etsin. Kimleri seviyor, kimleri taklit ediyor bir düşünsün!.. Unutmasın ki, insan burada kimleri seviyorsa onlarla beraber olacaktır ahirette de.. Şimdi sakince bir düşünme devresindeyiz. İyi örneklerin çoğaldığı şu mübarek günlerde kimlerden hangi haller aksediyor bizlere. Biz de nasıl bir örnek veriyoruz kendi çevremize?. Gül kokusu mu, soğan sarımsak etkisi mi?.

Ahmed Şahin / Zaman Gazetesi

Sende yorum yazabilirsin