Recep Ayı ve Faziletleri
Mübarek üç aylara girmiş bulunmaktayız.Bu ayların manevi havasını teneffüs etmeye başlarken;bu mübarek ayların ehemmiyetini kısaca aktarmak istiyorum. Bu mübarek aylar Allahu Teala’nın bizlere mağfiret etmesi için fırsat penceresini cömertçe açtığı aylar.
Bu ayların fazileti ile ilgili özellikle içinde bulunduğumuz Recep ayı ile ilgili Hazreti Peygamberimizin (s.a.v) çok müjdeleyici ve insanları bu ayı boş geçirmemeleri hususundaki hadisleri var.Bunları size aktarmak istiyorum:
• Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: Allahümme bârik lenâ fi Recebe ve Şa’ban ve belliğnâ Ramazân(Allahım! Receb ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.)
• Receb Allah’ın ayıdır; Şaban benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır. Receb ayının niçin Allah’ın ayı olduğu sorulduğunda: Çünkü bu ayda özellikle mağfiret boldur. Bu ayda, halkın kan dökmesine mani vardır. Bu ayda, Allah-ü Teala, Peygamberlerinin tövbelerini kabul buyurmuştur. Allah-ü Teala bu ayda, Peygamberlerini düşmanlarından korumuştur. Bir kimse, receb ayını oruçlu geçirirse, Allah-ü Teala üç şeyi onun için gerekli kılar:
-Geçmiş günahlarının tümünü bağışlar.
-Kalan ömrünün temiz geçmesini temin eder.
-Büyük huzura çıkılan kıyamet gününün susuzluğundan da onu emin kılar.
• Ya Resulullah Receb ayının tümünü oruçlu geçirmeye gücüm yetmez.
– O halde, ilkinden bir gün, ortasından bir gün, sonundan da bir gün tutarsın. Böyle ettiğinde ayın tümünü oruçlu geçirmiş olursun. Zira, yapılan iyilikler on misli sevap getirir.
• Allahü Teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder.
• Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.
• Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez. Regaib gecesi, Beraat gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.
• Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur.
• İbn-i Abbas(r.a.) : Resulullah(sav) Receb ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.
• Receb’in ilk cuma gecesini ihya edene, Allahü Teâlâ, kabir azabı yapmaz. Dualarını kabul eder. Yalnız 7 kimsenin duasını kabul etmez: Faizci, Müslümanları aşağı gören, ana babasına eziyet eden, Müslüman olan ve dinin emirlerine uyan kocasını dinlemeyen kadın, çalgıcı, livata ve zina eden, beş vakit namazı kılmayan. [Bu günahlardan vazgeçmedikçe]
•
• Kim Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan günler dile gelip “Ya Rabbi onu mağfiret et” derler.
• Cennette Receb isminde bir nehir vardır. Sütten beyaz, baldan daha tatlı. Bir kimse, Receb ayında bir gün oruç tutsa, Allah Teâlâ bu nehirden ona içirir.
• Bir kimse, Allah Teâlâ’nın ayı olan Receb ayında bir mümin kardeşini, gam ve üzüntüden kurtarsa, Allah ona Firdevs Cennetinde gözünün görebildiği kadar büyük bir saray ihsan eder. Dikkat ediniz! Receb ayına hürmet ve ikram ediniz ki, Allah Teâlâ bin türlü kerametle size ikram ve ihsan etsin.
• Bir kimse, Receb ayında sadaka verse, Allah onu, yuvasından çıkan ve ölünceye kadar havada uçan karganın, yuvasından uzaklaştığı kadar Cehennem’den uzak eder.
• Eğer kişi, Receb ayından(oruç) tuttuğu her gün, azığına(bütçesine) göre bir sadaka verirse, heyhat! Heyhat! Ne Yapsınlar! Bütün mahlukat Allah Teâlâ’nın o kula vereceği sevabın ölçüsünü takdir etmek için bir araya gelseler, Allah Teâlâ’nın o kuluna bahşedeceği mükafattan yüzde birin(i hesab etmeye)e ulaşamazlar.
• Her kim Recebin başında, ortasında ve sonunda yıkanırsa, anasının kendisini doğurduğu gündeki gibi günahlarından çıkar
• Her kim Receb ayında bir cenaze üzerine namaz kılarsa, diri diri gömülen bir kız çocuğunu hayata kavuşturmuş gibi olur.
• Receb ayında yapılan dua kabul edilir, günahlar affedilir. Bu ayda günah işleyenin cezası da kat kat olur. Hz. Hüseyin (r.a.) anlatır:
“Kâbe’yi tavaf ederken, yanık sesle Allahü Teâlâ’ya dua eden bir kimsenin sesini işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü, temiz bir kimseydi. Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi. Ona, “Sen kimsin, durumun ne böyle?” dedim. O kimse dedi ki:
“Adım Menazil… Ben çalgı çalmak, şarkı söylemekle şöhret salmış, Arabistan’ın ünlülerinden bir gençtim. Hep nefsin arzuları peşinde koştum. Receb ve Şaban aylarında bile, bu günahlara devam ederdim. Salih babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı. Bana, “Allahü Teâlânın azabı şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu kötü işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikâyet ediyorlar” dedi. Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek susturdum. Üzüntülü ve kırık kalple, “Bu aylarda oruç tutup, geceleri ibadet ediyorum. Beytullah’a gidip şerrinden korunmak için, Allahü Teâlâ’dan yardım dileyeceğim” dedi. Bir hafta oruç tutup, Kâbe’ye giderek, “Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu mübarek yerlerde yapılan duaları red etmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu felç et!” diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu. Beni gören, “Baba bedduasına uğramış kişi” derdi.”
Hz. Hüseyin, “Baban bu hâline ne dedi?” buyurdu. O genç, “Babamdan özür diledim. Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua ettiği yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua etmek üzere deve ile gelirken, devenin ürkmesi ile babam düşüp öldü. Şimdi çaresizim.” diyor. Hz. Ali bu felçli gence dua ediyor, Receb’de yaptığı bu dua bereketiyle de Hak Teâlâ ona şifa ihsan ediyor.
Evet yukarıda görüldüğü gibi bu mübarek ayda yapacağımız basit bir amel bize çok büyük sevap kazandırıyor. Rabbim bizleri bu ayı çok güzel bir şekilde değerlendiren ve Peygamberimizin müjdelediği manevi kazanca nail eyleyen kullarından eylesin.