Saraybosna Seyahati ve Hizmetler

İstanbul’dan Hacı Mansur Bozkurt, Halil İbrahim Gökyıldız ve Fatih Gökyıldız ile beraber yola çıkıyoruz. Saraybosna 1,5 saat uzaklıkta. Geldiğimizde yabancılık çekmediğimiz bizden bir yer. Bosna Hersek in başkenti. Birçok Osmanlı’dan kalma eser barındıran, savaşın izlerini silmeye çalışan, farklı kültürlerin buluştuğu bir kent. Boşnakca bilmememize rağmen çok rahat anlaşabildiğimiz, yeşillikler içinde çok güzel bir şehir. Dolu Dolu…

Bu şehre “Gazi Bosna” dense yeridir, çünkü her karışında Müslüman Boşnakların 90’ların ilk yarısında maruz kaldığı korkunç saldırı ve soykırımın izleri var. Binlerce bina, yüzbinlerce kurşun deliğiyle yaralı.

Şehri çevreleyen tepelerden birinin üzerinde de dev bir şehitlik uzanıyor. Kimileri daha 18-19 yaşında toprağa düşmüş kahramanların isimleri, bembeyaz mezar taşlarına kazılı. Hepsinin orta yerinde de, hem kahramanlığını hem de bilgeliğini ima eden mütevazi mezarıyla, merhum Aliya İzzetbegoviç yatıyor.

Buram buram Osmanlı kokan, ecdat yadigarı bu yerler, yeniden dirilişin ve şahlanışın müjdelerini fısıldıyor ve  manzara ve yüksek vadileriyle nur evlatlarına bağrını açmış…

Köprüleriyle ünlü kent Mostar’da, savaşın izlerini görünce üzülürken Osmanlıdan kalan köyleri ve eserleri görünce seviniyoruz…

Afrika tarlasının ve Rumeli bostanının çiçekleri, ziyâ-yı İslâmiyet ile neşv ü nema bulacaktır sadaları kulağımızda çınlarken sadakte ya Üstad demekten kendimizi alıkoyamıyoruz.

 

Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) ‘nin hemen yanı başında bulunan Medrese-i Nuriye’de sıcak bir karşılamayla içeriye giriyoruz. Üniversitede okuyan öğrenci kardeşlerimiz Ahmet Çelik, Emre, Samed medresede kalırken bir yandan kendilerini muhafaza ediyor ve bir yandan dini mübini islama hizmet etmeye çalışıyorlar. Üniversiteden gelen öğrencilerle, mahalle sakinleriyle ve Nato’da görevli askerlerle dersler yapılıyor burada. Bir yandan da yeni yeni insanlarla tanışılıp iman hakikatlerine muhtaç gönüllere Risale-i Nur’larla yardımcı olmanın şevk ve süruru içindeler. Şimdilerde kardeşler daha büyük bir yer arayışı içindeler. Rabbim daha geniş bir Medrese-i Nuriye nasib eder inşaallah.

Risale-i Nur’ları Boşnakçaya çevirme işini organize eden ve tashih çalışmalarında bulunan Erdoğan abiyi ziyaret ettik. Ders okundu, çaylar içildi. Kendisi yaklaşık 20 yıldır Bosna’da yaşıyor, Sözler, Mektubat, Lemalar, Şualar ve Tarihçe-i Hayat’ın bir kısmının tercümeleri tamamlanmış durumda. Bu kitaplar Boşnakça, Hırvatça ve Sırpça konuşan yaklaşık 20 milyon insana hitap ediyor.

Saraybosna insanı çok sıcak kanlı, güleryüzlü ve hoşgörülü bir karaktere sahip. Türkiye’ye karşı çok hüsnü zan ve muhabbetleri var. Neredeyse her camiide ya Osmanlı bayrağı ya da Türk bayrağı asılmış. Namaz konusunda oldukça hassaslar. Vakit namazlarında camiilerde oldukça bereketli cemaat bulunuyor.

Camileriyle, hamamlarıyla, medrese ve çeşmeleriyle dolu olan memleket tam bir Osmanlı şehri hükmünde. Alabildiğine yeşil olan diyarlar, aynı zamanda ırmaklarla örgülenmiş. Her taraftan gürül gürül kaynaklar fışkırıyor. Ailece de gelinebilecek bir şehir burası.

Murat Şekerci

www.NurNet.org

 

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: