Etiket: "çocuk eğitimi"

Çocuklara nasihat verilir mi?

Günümüzde küçük bir çocuk, anne-babasından neredeyse her gün nasihat duymaktadır. Ne var ki bu nasihatlerin çoğu pek de bir işe yaramamakta ve çocuk kendi bildiğine devam etmektedir. O zaman “Nasihat kime, ne zaman verilmelidir?” sorusu gündemimize almamız gereken önemli bir sorudur. (Mehmet Teber’in yazısı..)

Devamını oku ›

Evlatlarınıza Sahip Çıkın!

Bir çiçeği sulamadığınızda, bakmadığınızda değer vermediğinizde, yeşerdiğini göremiyorsak, çocuklarımızdan ne verim bekleyebiliriz ki. Evlat sadece okusun, iyi yerlerde, iyi makamlarda otursun, çok para kazansın diye büyütülmez. Eğer bu zihniyetteyseniz bilesiniz ki en büyük ihaneti siz yapıyorsunuz. Şekille itibar görülmez. İtibar, insani değerlerine sahip çıktığında ortaya çıkan bir değerdir. (Sıtkı Aslanhan’ın yazısı..)

Devamını oku ›

Çocuğun aile reisi olduğu toplum huzursuz olur!

Çocukların geleceği planlama gibi bir dertleri ve ufukları olmadığını hatırlatan Oluç, şu ifadeleri kullanıyor: “Mesela çocuk bazen okula gitmek istemediğinde bu tip ailelerde ‘tamam, bugün okula gitme ne olacak’ denilir. Böylelikle çocuk okuldan soğumuş ve o gün okulda öğrenmesi gereken ve gelecekte çok fayda sağlayacak bilgiyi ve beceriyi öğrenememiş olacaktır.

Devamını oku ›

Yaşayamasam da çocuğum bilsin!

Dinî yönüm güçlü, din duygu ve düşüncelerimi büyük oranda etkiler diyenlerin yüzde 90,6’sı çocuğunun dinî bilgiye sahip olmasını çok istediğini, yüzde 8,7’si ise istediğini ifade ederken, dinî yönüm var ama din, duygu ve düşüncelerimi hiç etkilemez diyenlerin yüzde 28,8’i çocuğunun dinî bilgiye sahip olmasını çok istediğini, yüzde 55,9’u ise istediğini ifade ediyor. Bu konuda çarpıcı bulgu ise kendisini ‘dine inanmıyorum’ biçiminde tanımlayanların yüzde 73,5’inin çocuğunun dinî bilgiye sahip olmasını çok istediğini, yüzde 10’u ise istediğini ifade ediyor.

Devamını oku ›

Yaratıcısını Arayan Çocuk!

Çocuklar öteden beri dikkatimi çekmiştir hep… Eğitimci olmamız nedeniyle değil sadece, bir baba, bir dede olmamız hasebiyle de, yakın çevremden başlayarak o cennet kokulu, temiz fıtratlı yavruları düşünmüşümdür sürekli. Onları sevmek, başlarını okşamak apayrı bir zevk. Ama bir yerden itibaren ciddi mânada eğitimleri, tefekkür dünyalarını geliştirme, ufuk açıcı anlamda zihnî, aklî, rûhî gelişimlerine yol açmada ve geleceğe hazırlanmaları hususunda üzerimizdeki sorumluluğun ağırlığını hissetmemiz gerekiyor. (İsmail Aksoy’un yazısı..)

Devamını oku ›