Etiket: "insan"

KARŞIMIZDAKİNE NASIL BAKMALIYIZ?

KARŞIMIZDAKİNE NASIL BAKMALIYIZ?

     Hizmet zemininde ferdlerin kusurlarını nazara alıp hareket etmemek elzemdir. Çünkü önüne geçmek ve uzaklaştırmak yerine kusurunu kapatıp hizmette şevkini kırmamak vücubiyet derecesinde elzemdir. (Muhammed Numan ÖZEL)

Devamını oku ›

Kâinat Kur’an, insan âyet…

Gerçek şu ki, biz “iyi hoca” (muallim) yetiştiremiyoruz. Bu yüzden öğretmenlerin tüm maddi sorunlarını çözüp bir elleri yağda, bir elleri balda yaşatsak bile (nerede o günler) “insan” sorunumuz çözülmeyecektir. Kısacası “doğru insan”yetiştirebilmek için, evvelâ “doğru hoca” yetiştirmemiz gerekiyor…
(Yavuz Bahadıroğlu)

Devamını oku ›
Bediüzzaman ve Risale-i Nur’da Leyle-i Ber’at

Bediüzzaman ve Risale-i Nur’da Leyle-i Ber’at

Bediüzzaman ve Risale-i Nur’da Leyle-i Ber’at “Üstadımız leyle-i beratınızı tebrik ediyor. Hem selâm ve dua ediyor.” (Emirdağ-2 – 231) “Nur Risalelerini ne kadar sık sık okursak, bu dualardan daha ziyade feyz alıyoruz. Duaları, evradları mübarek gecelerde, hususan Leyle-i Regaib ve Leyle-i Mi’rac ve Leyle-i Berat, Leyle-i Kadir ve Cuma geceleri gibi vakitlerde okuyoruz.” (Hanımlar Rehberi – 158) “Mübarek Leyle-i Beratınızı […]

Devamını oku ›

İstediğim gibi neden ibadetlerimi yapamıyorum?

İstediğim gibi neden ibadetlerimi yapamıyorum? “İman, Sa’d-ı Taftazanî’nin tefsirine göre: “Cenab-ı Hakk’ın istediği kulunun kalbine, cüz’-i ihtiyarının sarfından sonra ilka ettiği bir nurdur” denilmiştir.” [1] İman öyle bir tılsım bir sırdır ki, peygamber evladına nasip olmaz, belki İslam’dan habersiz diyarda yaşayan birisine nasip olur. Bir nevi nasip işi. Ama sadece nasip denilip her şey tüm neticesiyle beraber kadere verilmez. Biz […]

Devamını oku ›
MANEVİ HİZMETLERDE DÜNYA MALI

MANEVİ HİZMETLERDE DÜNYA MALI

MANEVİ HİZMETLERDE DÜNYA MALI “Tâlût, ordu ile hareket edince, “Şüphesiz Allah, sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim ondan içerse benden değildir. Kim onu tatmazsa işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka.” dedi. İçlerinden pek azı hariç, hepsi ırmaktan içtiler. Tâlût ve onunla beraber iman edenler ırmağı geçince, (geride kalanlar) “Bugün bizim Câlût’a ve askerlerine karşı koyacak gücümüz yok.” […]

Devamını oku ›