Etiket: "mehmet çetin"

Tam ve Daimi bir Üstad!

Eskiden mühim işlerin başına kabiliyetli şahıslar getirilerek işler deruhte ediliyordu. O hâkim şahısların hükmü her yere ve her şeye geçiyordu, ama devir çok değişti, işler eski zamandakine nispeten daha karmaşık. Yaşanan hadiseler de gösteriyor ki şahıs, ne kadar dahi olsa, harici tesire kifayetsiz kalıyor. Sağlıklı, muvazeneli ve muhakemeli karar ancak heyetten çıkar. Şimdi şahsa değil, şahıstan daha kuvvetli ve istikametli Üstada ihtiyaç var. (Mehmet Çetin’in yazısı..)

Devamını oku ›

Sebeplerin bittiği nokta!

Birinci Lem’a’da geçen “esbap bilkülliye sukut etti.” ifadesini günlük hayatımızda ararken hayatımızın her anını sarmış da haberimiz yokmuş. Gençliğimizde sıktığımız taştan su akıyordu, arkamızdan methiyeler, pra ganimet, mal mülk sürüsüyle idi. Bir gün ansızın hastalanıp, yataklara düşüyoruz ki ilacın biri bin para ama fayda vermiyor. İşimizi kuruyor, yuvamızı oluşturuyoruz, derken evlatlara isteklerimiz istikametinde olmalarını istiyoruz. Dizimizin dibine çekiyoruz, dün bize yapılanlar gibi. Nasihatlerimizi damarına dokundurmadan anlatıyoruz, geniş zamanlı cümleler kurarak.. (Mehmet Çetin’in yazısı..)

Devamını oku ›

Standart Külliyat hasreti..

Külliyatın Osmanlıca basılıp neşredildiği zamanlarda şimdiki gibi farklı nüshaların, imla sıkıntılarının, vs nin olduğunu sanmıyoruz. Zira Üstad da hayatta idi ve bütün çoğaltılan nüshalar O’nun tashihinden geçiyordu. Osmanlı harflerinden Latin harflerine ilk çevrilen Âyetü’l-Kübra ve sonrası çevirmelerle sıkıntıların başladığını düşünüyoruz. Zaten yıkılan Osmanlı Devleti sonrası kurulan Türkiye Cumhuriyeti de Latin harflerini kabul ve arkasından Türk Dilini yeniden tanzim ve kaidelere bağlama çalışmaları da henüz tamamlanmamış ve tartışmalar sürüyordu. (Mehmet Çetin’in yazısı..)

Devamını oku ›
Saîd Halîm Paşa İle Bedîüzzamân’ı Anmak

Saîd Halîm Paşa İle Bedîüzzamân’ı Anmak

Allah’ın takdirinin nasıl olduğu ancak kaza edildiğinde tezahür eder. Ancak bu tezahürdeki hikmeti bile anlamakta insanoğlu zorlanır çoğu kez. Sait Halim Paşa’nın şehit edilmesi bu hikmetlerden hissesiz değil elbette. (Mehmet Çetin’in yazısı..)

Devamını oku ›