Rabbimizin binbir ismiyle anıldığı bu kudsî münacat, ne yazık ki, Sünnî-Şiî çekişmeleri yüzünden neredeyse bin küsur yıl, Sünnî müslümanların uzağında kalmış durumdadır…
(Metin Karabaşoğlu)

…doğrudan Risale-i Nur ile iman iklimine girenlerin, Risale dairesi dışında mürşid aramalarını müsaade etmez. Bununla birlikte, herkesin, bu arada Risale ehlinin de bir ‘mürşid’ ihtiyacı olduğunun farkındadır…

TV 111’deki dizi röportajlarının 11’inci bölümünde ebced ve cifir konusunun İslâmî ilimler içindeki yeriyle ilgili olarak bazı önemli tarihî ve temel bilgileri veren Metin Karabaşoğlu, Bediüzzaman’ın hangi risalelerinde ve hangi şartlar altında cifir hesabına başvurduğunu da açıkladı…

Eskilerin eskimez bir sözü vardır; “Kâmus namustur” diye. Öyledir gerçekten. Zira, düşüncenin ve anlamın taşıyıcısı kelimelerdir; insanlar, kelimeler ile düşünür ve anlaşırlar…

İngilizler 13 Kasım 1918’de İstanbul’u işgal ettiklerinde giriştiği en önemli işlerden biri, ‘zihin işgali’dir. İngiliz propaganda makinesi, işgali hem ‘meşru,’ hem de ‘sürdürülebilir’ kılmak üzere bir dizi harekâta girişir ve bu uğurda ürettiği tezleri etkisine açık unsurlar üzerinden zihinlere yayıp yerleştirmeye çalışır. (Metin Karabaşoğlu)