Etiket: "Nuriye Çakmak"

Günde 2 Milyon Ekmek

Günde 2 Milyon Ekmek

Gözlerimi gayrı ihtiyari gökyüzüne çevirdim, toplumda gördükleri kötüleşme karşısında eskilerin dillendirdiği meşhur söz geldi aklıma; “Taş yağacak başımıza”. Masmavi gökyüzüne bakarken içimden sadece şunu söyleyebildim; “Eğer bize azap edecek olursan biz bunu kesinlikle hak eden bir topluluğuz. İnşallah azmaları için mühlet verilenlerden olduğumuz için değildir bu dinginlik, inşallah katında bize rahmetini indirmen için şefaat edicilerimiz daha çok olduğu içindir…” (Nuriye Çakmak)

Devamını oku ›
Kaldırımda Bir Hüzün ve Umut İzi

Kaldırımda Bir Hüzün ve Umut İzi

Elbette bu kaldırımlarda birçok izler bırakıyorlar her seferinde. Ama en silinmezlerinden biridir belki bu kare. Siyah renkli bir çift erkek ayakkabısı. Ve bir çift çorap. Sonra bir çorap paketiyle aynı yerde duran ambalajı.

Devamını oku ›
Besmele Ve Nefis

Besmele Ve Nefis

Besmele sadece başlarken hayır değil, bu şuurla başladıktan sonra, hayır kendisi gelir ve sonuca meyletmez bile akıl. Ayinelik ve sığınmışlığın huzuru Besmeleyle gelir. Allah deriz, başlarız bir isme ayine olmaya, sonra anlarız ki o isimle birlikte Rahmân gelir, Rahîm gelir. Niyet hayır olur, akıbet hayır olur. Çünkü; Bismillah ile başlayan, Allah’a ulaşır. Rahman ve Rahîm olan ve tüm isimleri “Allah” lafzında gizli olan Zât’a, isim sahiplerinin en güzeline. Kişi kul olur böylece. O’nun ismiyle isimlenmiş şerefli bir köle…

Devamını oku ›
İmtihan Ramazanı

İmtihan Ramazanı

Kaçan bir gol kadar üzülmedik değil mi? Ölürken çocuklar o güzel Afrika’da” diyor İbrahim Tenekeci. Kim yalanlayabilir onu. Midesine açlıktan taş bağlayan bir peygamberin sünnetini uyguluyor ümmetimizin bu fertleri. Bir küçük kare, yeni çekilmiş ve yeni düşmüş ajanslara, son 60 yılın en kurak günlerini yaşayan Somali’de açlıktan karnına kalınca bir ip bağlayan bir adamı gösteriyor. Eğer konuya biraz ilgi gösterirseniz, kanınızı donduracak onlarca kare daha bulabilirsiniz. Efendimizin boykot zamanı yaşadığı açlığa hala gözyaşı döken biz, bu Müslümanlar, bu insanlar için nasıl bu kadar kör olabiliriz?

Devamını oku ›
Sırat; Kulluğun Her Anı..

Sırat; Kulluğun Her Anı..

Vicdan inceldikçe sesi tüm sesleri bastırıyor. Burası kesin. İç âlemimizdeki dinmeksizin süren konuşmalar hep ‘içimizden gelen ses’e ait. Dinledikçe zorlaşıyor, yaptıkça kolaylaşıyor. Huzur sarsa da bitince, başlamak hep çok zor oluyor. Bu sözü söylesem mi, söylemesem mi; şu adımı atsam mı, atmasam mı; şu tuşa bassam mı, basmasam mı; şu telefonu açsam mı, açmasam mı; vs, vs. Hepsi bir anlık sıratlar işte. Bizi götürecekleri yer kendileri kadar küçük değil küçücük bir amelle tarifsiz veballere giren insanoğlu için, her günahtan küfre giden o yol için…

Devamını oku ›