Etiket: "Prof. Dr. Himmet Uç"

Hamiyet-i Diniye mi, Yoksa Hamiyet-i Milliye mi?

Hamiyet-i Diniye mi, Yoksa Hamiyet-i Milliye mi?

Mehmet Akif hem dini hamiyet, hem de milli hamiyet konusunda hiç fark göstermeksizin ikisini de aynı anda uygulamış, Anadolu’da milli mücadelenin başlaması konusunda gerekeni yapmış, bu arada da Tefsir-i Celaleyn’i gittiği yerlerde okumuş ve ondan hareketle halka vaazlar vermiş, dini hamiyetini milli hamiyeti harekete geçirmekte kullanmıştır. Ama bunun yanında Mehmet Emin Yurdakul ve Ziya Gökalp, daha sonra Ömer Seyfettin ve benzeri şahıslar ise ağırlıklı olarak milli hamiyet fikrini almışlar, onun hâkim olduğu bir perspektiften bakmışlardır olaya. (Prof. Dr. Himmet Uç’un yazısı..)

Devamını oku ›
Şam’dan Ankara’ya Esen Rüzgar

Şam’dan Ankara’ya Esen Rüzgar

Necip Fazıl; “Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes, Artık ey kahpe rüzgâr ne yandan esersen es..” diyorsa, biz de Hutbe-i Şamiye ile esen rüzgârın ruhlarımızdaki ve ülkemizdeki insanların ruhuna yeni ruhlar üfleyeceğini düşündük ve öyle azmettik.. (Prof. Dr. Himmet Uç’un yazısı)

Devamını oku ›
Cüneyt Arcayürek ve Dahi

Cüneyt Arcayürek ve Dahi

Dehanın eseri farklıdır. Ustalık uzun bir zaman alan ve yoğun bir çalışma gerektiren meslekî bir öğrenim, dünya sanat kültüründe elde edilmiş başarıların bir özümlenişi, sanatçının kendi yaratıcı tecrübelerini sürekli derleyip olgun bir hale getirmesi sürecidir. Yoğun çalışma olmaksızın kabiliyet tıpkı çöldeki bir gül gibi kavrulup gider. Deha ise araştırmacıdır, yenilikçidir, sentezcidir, gözlemcidir, yorumcudur. (Prof. Dr. Himmet Uç’un kaleminden…)

Devamını oku ›
Bediüzzaman’ın Yazarlık Serüveni ve Mesnevi-i Nuriye Eseri

Bediüzzaman’ın Yazarlık Serüveni ve Mesnevi-i Nuriye Eseri

Aklı ve fikri, felsefe hikmeti ile yaralıdır, tedavisi gerekir. Hem kalben, hem de aklen hakikata giden bir yol arar. Farklı insanlar, farklı cazibedar metinlerle önünde durur, kararsızdır. İmamı Rabbani’nin “tevhid-i kıble et” ihtarından sonra hakiki üstad Kur’an’ı kabul eder ve arkasından gider. Kalb, ruh, akıl birlikte hiçbirinin hükmünü görmezlikten gelmeyerek hakikat yolunda gezer. Artık kararsızlık bitmiş Kur’an’ın dersi ile hakikate bir yol bulmuş ve girmiştir.

Devamını oku ›
Eski Said ve Eski Said Dönemi Sergisi Ardından

Eski Said ve Eski Said Dönemi Sergisi Ardından

Eski Said’in hayatında kitaplar, insanlar, olaylar vardır. Kitapları tanır, insanları tanır, olayları tanır. Dönem hasta adam dönemidir, Bediüzzaman hasta adamı kurtarmaya bir büyük gayret gösterir, muhtelif coğrafyalar ve değişik olaylar ve çok çeşitli insanlarla karşılaşır ve bir büyük tedavi edici olan yapısı ile hastasının nasıl kurtulacağına dair gözlemlerde bulur, sonra onlar üzerine eserlerini kurar. (Prof. Dr. Himmet UÇ’un yazısı – Devamı için başlığa tıklayınız..)

Devamını oku ›