Tesettürün Aile Hayatını Korumadaki Önemi

Giyim-kuşam en önemli aile meselelerimizden birisidir. Zira, tesettür, evvela kadın-erkek için dini bir emirdir.

Sâniyen; eşler ve ailenin diğer fertlerini psikolojik olarak etkilediğinden (kıskançlık, olumsuz bakışları celbetmek vs.) yönünden de önem arz eder. Tesettüre riayetsizlik, kimi zaman aile içi kavgalara ve nihayet boşanmalara kadar götürür.
Yüce kitabımızda örtünmeye dair pek çok âyet-i kerimeden birkaçı şöyledir:
“Ey Âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takva elbisesi… İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın âyetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar diye onları indirdi.
“Ey Âdemoğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.
“Ey Âdemoğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yiyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (A’râf, 26-27, 31.)
“Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler yaptı. Dağlarda da sizin için barınaklar yarattı. Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar yarattı. İşte böylece Allah, Müslüman olmanız için üzerinize nimetini tamamlıyor.” (Nahl Sûresi, 81.)
Bu emirler kadın erkek herkese yöneliktir.
Tesettür ve giyim kuşama verilen önem başka âyetlerle de şöyle desteklenmektedir:
“Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.” (Nur Sûresi, 30)
“Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından yahut babalarından yahut kocalarının babalarından yahut oğullarından yahut üvey oğullarından yahut erkek kardeşlerinden yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut Müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!” (Nur Sûresi, 31)
Şüphesiz bu âyetlerin her biri bir emirden öte insanın imtihanında başarılı olması için verilen işaretlerdir. İnsanoğlu harama batmamak için, sadık ve dürüst bir hayat sürmek için bu emirleri uygulamalıdır. Allah’ın “Settar” isminin bir gereğini yerine getirmeli, O’nun isimlerini kendi üzerimizde tecelli ettirmeliyiz. Elbet bu emirlerin altında yatan hikmetler sadece bu kadar ile sınırlı değildir. Bir de bunun sevap ciheti vardır ki herhangi bir maddiyat ile ölçümü mümkün değildir.
Ali FERŞADOĞLU / Nur Postası

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: