Diktatörler her şeyi baskı ve zorbalıkla yapmaya çalışırlar.Yönetimlerini devam ettirmek için binlerce hatta yüz binlerce insanı katletmekten çekinmezler İnsana değer vermezler.İnsanı sıradan bir meta olarak görürler.
Devamını oku ›Kategori: Yazılar
Ey Bülbül
Sabahın seher vaktinde, Nedir bu ah-u figanın?, Derdin nedir ki ey bülbül, Neden tutuştu her yanın?
Yoksa seni yakan gül mü? O mu derdinin dermanı? O mudur seni ağlatan? O mu kararttı dünyanı?
Zübeyir Ağabey’in müdafaasından uhuvvet dersi…
Zübeyir Ağabey’in müdafaasını ne zaman okusam gözyaşlarımı tutamam. Her okuyuşumda samimi, yürekten ve söylediği her kelimeyi mürekkep yerine kanıyla yazmaya hazır haliyle Zübeyir Ağabey gelir gözlerimin önüne… İman onun gönlünde öyle bir kora dönüşmüştü ki, hapishaneleri lüks otel köşelerine tercih ediyordu…
Devamını oku ›Dördüncü Gün
Bu yazı: “Kızıl Meydan’dan Kıbleye Hidayet Hikayesi” başlıklı yazımızın 4. Bölümüdür. ABDÜLKERİM VE RESUL, olup bitenden habersiz olarak ertesi sabah yine stüdyoya geldiler. Resul, tam saat dokuzda kayıt odasındaki yerini aldı.
Devamını oku ›Ashab-ı Kehf gibi
Bu yazı: “Kızıl Meydan’dan Kıbleye Hidayet Hikayesi” başlıklı yazımızın 3. Bölümüdür. ALTI KOĞUŞ ağası ve meşhur bir mafya lideri… Sayıları Ashab-ı Kehf’e denk gelen bu eski eşkıyalar, bir nevi evliyalaşarak hapisten çıkmışlardı. Hapis onlara bir Medrese-i Yusufiye olmuştu.
Devamını oku ›