Son Yazılar

Nur Talebesi Başkasının İmanını da Muhafaza Etmeye Mükelleftir

Her şakirdin vazifesi, yalnız kendi imanını kurtarmak değil, belki başkasının imanını da muhafaza etmeye mükelleftir. O da hizmete ciddi devamla olur. (Abdülkadir Haktanır)

Devamını oku ›

Ey İnsanoğlu! (Şiir)

Kulak ver bana sen ey insanoğlu, Sakın ha dünyayı ebedi sanma!
Geçici lezzetlere aldanarak, Nefis ve şeytanın fikrine kanma (Ahmet TANYERİ)

Devamını oku ›

Merhum Bayram Yüksel Ağabeyin Hatıralarından (2)

Üstad Hazretleri, “Yirmi milletvekili vatan, Kur’an için çalışacağız.” Deseler,” maaş almazlarsa bomba gibi te’sir edecek!” dedi. (Abdülkadir Haktanır)

Devamını oku ›

Ümmetin Dağları..

Bediüzzaman, Peygamberleri dağlara benzetir. Nasıl dağlar insanlara gelen belaları omuzlarsa peygamberler de insanlara, ümmetlerine gelen belaları karşılarlar. Böyle bir peygamberin (asm) ümmeti olmasaydık, onun her ferde düşen sigorta hissesi ile yaşamasaydık kim bilir nerede sona ererdi ümmetin sonu? Hz. Hatice de Peygamberimize gelen musibetlere ve gerginliklere, zulümlere karşı bir dağdır, biri ümmetin belalarının dağı diğeri ümmetin peygamberinin dağı… (Prof. Dr. Himmet Uç’un yazısı..)

Devamını oku ›

Günahların Cezası Neden Bu Kadar Ağır?

Biz ne cennetteki lezzetlerin ne de cehennemdeki azabın durumunu aklımızla bilecek durumda değiliz. Bizim bu konudaki yegâne bilgi kaynağımız, ayet ve hadislerdir. O halde, Kur’an’ın ve sahih hadislerin açıkça ifade ettikleri cennetteki lezzetin ve cehennemdeki azabın varlığına olduğu gibi inanmak imanın bir gereğidir. İbadet, Allah’ın isteklerini yerine getirmek ve sakındıklarından da uzak durmak demektir. Buna göre, Allah’ın her emrini terk etmek Ona bir isyan olduğu gibi, her yasağını işlemek de Ona bir isyandır. Elbette, Alemlerin Rabbine karşı işlenen bir suçun cezası ona göre olacaktır.

Devamını oku ›