Son Yazılar

Kahta Nur dersanesi dualarla açıldı.

Program Kur’an tilavetiyle başladı. Abdullah Yeğin ağabey İhlas Risalesi’nden yaptığı sohbetten sonra yurtdışına yaptığı ziyaretleri anlattı. Öğle namazı ve yemeğin ardından Şanlıurfa’nın kanaat önderlerinden Mustafa Kılıç Hocaefendi’nin yaptığı dua ile sona erdi.

Devamını oku ›
‘Dünyadaki açlığın sebebi manevi duyarsızlıktır’

‘Dünyadaki açlığın sebebi manevi duyarsızlıktır’

Somali’de Türk gönüllülerin yaptıkları çalışmalardan da övgüyle bahseden Paşayeva ’’İnsanlık adına orada yapılanları görünce milletim adına Türk milleti adına çok sevindim’’ dedi. Türk gönüllülerin hiçbir menfaat beklemeden ve çok zor şartlar altında tamamen insanlık adına faaliyet gösterdiklerini söyledi.‘’Her türlü imkanlara sahip, okumuş olmalarına rağmen, rahatlıklarını geride bırakarak hizmet için oralara gitmişler ve inanılmaz güzel işler yapıyorlar’’ dedi.

Devamını oku ›
Çocuklar, aldığınız hediyeleri değil, birlikte geçirdiğiniz zamanı hatırlar!

Çocuklar, aldığınız hediyeleri değil, birlikte geçirdiğiniz zamanı hatırlar!

Çalışma koşulları nedeniyle pek çok ebeveyn, çocukları ile yeteri kadar zaman geçiremediğini düşünüp üzülür. Suçluluk psikolojisiyle de onlara hediyeler alıp, eğlence merkezlerine götürmenin yeterli olacağını sanır. Oysa çocuklarla geçirilen zamanın süresi değil içeriği önem taşır. Uzmanlar, çocuklara yapılacak her türlü ilişkisel yatırımın, onlara alınan değerli hediyeler ve oyuncaklardan kat kat daha kıymetli olduğunu vurguluyor.

Devamını oku ›
‘Doğurmadı ve doğmadı’ ne demek?

‘Doğurmadı ve doğmadı’ ne demek?

Hepimizin bildiği İhlas suresinden bir ayet: ‘lem yelid ve lem yûled’. Bu ayet genelde tercüme edilirken başlıkta ifade edilen anlamda tercüme edilir. Bana bu tercüme hiç sıcak ve anlamlı gelmiyor. Sanki malumu ilam kabilinden olsa gerek bu tür bir tercümeyi muciz’ul beyan olan Kur’ân’la pek bağdaştıramıyorum. Tabii ki burada itirazım tercümeye; ayete değil. (Abdurreşid Şahin’in yazısı..)

Devamını oku ›

Sa’d b. Ebî Vakkas (R.A.) Kimdir?

Peygamberimiz(sav) “Allahım! Sa’d dua ettiği zaman onun duasını kabul et” diye dua buyurmuş, bundan sonra insanlar Sa’d(ra)ın bedduasından korkar olmuştur. O’nun iki silahı vardı; “mızrağı” ve “duası”. Hazreti Osman(ra) şehit edildikten sonra kendisine halifelik teklif edenlere Sa’d(ra) şöyle diyordu: ‘Bana, iki gözü, dili ve iki dudağı olan ve şu kâfirdir, şu mü’mindir diyen bir kılıç getirilinceye kadar asla halife olmam.” (Çetin Kılıç’ın yazısı..)

Devamını oku ›