Varlığı, mürşidimin ifadesiyle, ‘matbaha-i kudretten bir kazan’ gibi düşünün. Bir kenarından da içine sürekli kötülük akan bir kazan bu. İmtihan kazanı. İnsanın da diğer şeylerle karışarak tadını yitiren bir güzel gıda olduğunu hayal edin bu kazanda. Yapmacıklıkla, riyayla, yalanla, inkârla, inatla, tembellikle, hasetle, ihanetle…
(Ahmet AY)
Etiket: "ahmet ay"
Çocuklar adam olmasın yalnız, adamlar da çocuk olsun
Bediüzzaman hatasız mıydı? (2)
Yüzleri nur talebelerine dönük olarak “Bediüzzaman’ın hiç mi hatası yoktu be kardeşim?” diye soranlar, aslında o cümleyle zâhirin işaret ettiği manayı değil, başka bir manayı murad ediyorlar…
(Ahmet AY)
Dertlerimizi bilmen devan karşısında yaralarımızı çaresiz bıraktı
Biz büyükler, çocukları, ancak kendi çocukluğumuzla anlayabiliriz. Onlara uzanabileceğimiz kollarımız hatıralarımızdır. Empati ancak hatıralarla sağlanır. Konulacak yeri bilmeyen, yani ‘o hal nasıl birşeydir’ bilmeyen, kendisini başkasının yerine koyamaz. Hüznünü/neşesini tanıyamaz…
(Ahmet AY)
Kör Nokta üzerine: Ümmet parçalarını hatırlarken…
Mısır’da, Arakan’da ve Filistin’de yaşananlar üzerine, değil yalnızca sokaklarda yapılanlar, sosyalmedyada yapılanlara bakarsanız, Bediüzzaman’ın öngörüsünün daha da somutlaştığını görürsünüz. Artık âlem-i İslam’ın hiçbir köşesi birbirinden habersiz değil. Birisine vurulunca hepsinden ses geliyor…
(Ahmet AY)
Kadere inanmazsak ne olur? (3)
Kadere iman, sadece irademizle Allah’ın iradesi arasındaki ilişkiyi açıklamak için değil, topyekûn (ve her an olan) yaratılışı anlayabilmek için de zarurî birşeydir. Onu, sadece ‘seçimlerimiz’ ve ‘Allah’ın yaratışı’ arasındaki ilişkiyi açıklamak için kullanmamız, hem meseleye kapsamlı bakmamızı engelliyor, hem de kadere imanın neden ‘akaidin bir parçası olacak kadar kıymetli olduğunu’ anlamamızı zorlaştırıyor…
(Ahmet AY)