Etiket: "Ayetü’l-Kübra"

Azamet ve Kibriyâ Hakkında Muhteşem Bir Bahis

Bediüzzaman Hazretlerinin muhteşem eseri Âyetü’l-Kübrâ’nın Mukaddimesinde yer alan, ancak Latin harfleriyle basılı nüshalarda bulunmayan kısım:

Devamını oku ›
Yunanistana Yeni Tercümeler Giriyor..

Yunanistana Yeni Tercümeler Giriyor..

Yunanistan Nur Talebeleri Risale-i Nurun eczalarından 5 Tanesini [Ayet-el Kübra’yı, Tabiat risalesini, Haşir Risalesi, Mucizat-ı Ahmediye, Hastalar risalesini] Rumca’ya (Yunanca) tercüme ettiler

Devamını oku ›

Ne Zamanki Ayetü’l-Kübra Gibi Ders Kitabı Yazarsanız..

Bilimler güya bize evreni anlatacakken, konuşan kâinatı lal bıraktı, dilsiz hale çevirdi. Kafalarındaki şirki, inkârı, nihilizmi Allah’ın insan için hazırladığı hizmetçileri olan varlıklara yaydılar. Onları, birer harf iken müstakil, bağımsız varlık haline getirdiler. Bediüzzaman bilimlerin bu şirk vaveylasına isyan etti, bütün varlıkları Allah adına konuşturdu… (Prof. Dr. Himmet Uç’un yazısı..)

Devamını oku ›

Arjantin ve Şili’ye Nurlu Seyahat

Camide tanıştığımız Pakistanlı samimi bir müslüman olan ve Santiago Devlet Üniversitesinde Profesor bir zatlada tanışıp Nurları takdim edip medresemize davet etmemiz kendisini çok memnun etti. Mescidde Risalelerde mevcud olması ve altındaki dükkanın tabelasında büyük harflerle Sungur ve Bayram isimleri de gözlerimizden kaçmadı ve bu vesileyle burda en başta üzerimizde hakları olan mezkur Ağabeylerimizin ruhuna Şiliden bir Fatiha okumaya vesile oldu. (Arjantin ve Şili Hizmet Seyahati Notları..)

Devamını oku ›

Yaratıcısını Arayan Çocuk!

Çocuklar öteden beri dikkatimi çekmiştir hep… Eğitimci olmamız nedeniyle değil sadece, bir baba, bir dede olmamız hasebiyle de, yakın çevremden başlayarak o cennet kokulu, temiz fıtratlı yavruları düşünmüşümdür sürekli. Onları sevmek, başlarını okşamak apayrı bir zevk. Ama bir yerden itibaren ciddi mânada eğitimleri, tefekkür dünyalarını geliştirme, ufuk açıcı anlamda zihnî, aklî, rûhî gelişimlerine yol açmada ve geleceğe hazırlanmaları hususunda üzerimizdeki sorumluluğun ağırlığını hissetmemiz gerekiyor. (İsmail Aksoy’un yazısı..)

Devamını oku ›