Etiket: "Himmet Uç"

Saray İstiaresi 2

Haşir Risalesine bak, Ayet ül Kübra’ya bak.. Mucizat-ı Kur’an’iyenin yüzde onunu anlarsan namerdim oradaki bir bahse benzer bir bahis yazamazsın. Bu ülkenin uleması orada Kur’an’da insicamı anlatamaz. Ne demek Kur’an’daki insicam? Sen Kur’an‘ın bahislerindeki insicamı anlatamazsın.. İstersen müftüleri topla, kimi getirirsen getir, Kur’an’daki insicamı anlamazsınız. Anlatamazsınız.. Kuru gürültü değil delil isteriz. (Prof. Dr. Himmet Uç’un yazısı..)

Devamını oku ›

Saray İstiaresi

Beşer estetiği sadece mimari, resim, güzel sanatlara hasretmiş estetiği. Bediüzzaman’ın estetiğinde şimdi şu yaratılıştaki dengeleri oranları koruma konusundaki fikirleri. Adl ismini sadece mahkemeye hapsetmiş esma yorumcuları, adl isminin izahı bütün bilim nazariyelerini alt üstü eden bir bahis. Bilim tarihi bilimlerdeki denge konusunda çok şey söylemiyor ben baktım göremedim. Tahavvülat, masarif ve varidat arasındaki denge, bunu anlatıyor nasıl oluyormuş. (Prof. Dr. Himmet Uç’un yazısı..)

Devamını oku ›

Bir Portre; “İhsan Kasım Salihi”

İhsan Kasım Salihi’nin tercüme macerası ve dolaştığı ülkeler konuştuğu kişiler bir kitap olacak kadar fazla. Bizim Türkiye dünyamızdan çok farklı, çok değişik insanlarla muhatab olmuş. Biri hatıra anlat deyince hangi hatıra der gibi çokluğundan kinaye bir işaret yaptı. Bir tane anlattı. Bir gün bir Arap alimine “Bediüzzaman nasıl biridir” diye sorar.. (Prof. Dr. Himmet Uç’un yazısı..)

Devamını oku ›
Muhyiddin-i Arabî ve Bediüzzaman’ın Yorumu

Muhyiddin-i Arabî ve Bediüzzaman’ın Yorumu

Bediüzzaman Muhyiddin-i Arabî’yi “harika-ı yı hakikat” ve “dahiye-i ilm-i esrar” olarak ifade veya tarif eder. Bediüzzaman onu bir kartal’a kendisini de bir sineğe benzetir. Ama ondan sonra gelen ifadelerinde farkını da ortaya koymaktan geri durmaz. “ Ben sinek dahi olsam o kartaldan daha yüksek uçabilirim”

Devamını oku ›

Namık Kemal’in Fikir Dünyasında Tesirler

Namık Kemal’in kültürel biyografisinde önemli şahıslar vardır. Namık Kemal onlardan çok etkilenmiştir. Onun bakış açısı onların sayesinde oluşmuştur denilebilir. Namık Kemal Sofya’da iken yazdığı şiirlerinde tasavvufi Türk şiirinin tesirleri vardır, büyük tasavvuf şairlerinden izler görülür bunlarda, şair bu şiirlerde cesaret, kendine güven gibi hislerle görülür, onun sonraki hayatında bu tesirler cesareti olmayacak işlere kalkışması, siyasiliği ihtilalciliği, tenkid yazılarındaki serazad ruhu hep bu dönemdeki etkilerden doğmuştur denebilir. (Prof. Dr. Himmet Uç’un yazısı..)

Devamını oku ›