Etiket: "Himmet Uç"

Ölümle Dalga Geçen Adam..

Divan-ı Harbi Örfi yani sıkı yönetim mahkemesinde 1908 sonrası Bediüzzaman yargılanırken, ölümle çok yönlü olarak dalga geçer. Bir kere harekete katılmaya cesaret etmek başlı başına bir cünun eseridir. Eseri yayımlayan Ramiz onun zekâsını tarif eder. “ Said Nursi filvaki ifrat-ı zeka itibariyle hudud-ı cünunda idi. Fakat öyle bir cünun ki onun ulvi ruh ve kemal-i aklına işarettir. “ (Prof. Dr. Himmet Uç2un yazısı..)

Devamını oku ›

Ne Zamanki Ayetü’l-Kübra Gibi Ders Kitabı Yazarsanız..

Bilimler güya bize evreni anlatacakken, konuşan kâinatı lal bıraktı, dilsiz hale çevirdi. Kafalarındaki şirki, inkârı, nihilizmi Allah’ın insan için hazırladığı hizmetçileri olan varlıklara yaydılar. Onları, birer harf iken müstakil, bağımsız varlık haline getirdiler. Bediüzzaman bilimlerin bu şirk vaveylasına isyan etti, bütün varlıkları Allah adına konuşturdu… (Prof. Dr. Himmet Uç’un yazısı..)

Devamını oku ›

Gösterici ve Tarif Edici Kimdir? Vassaf, Dellal Nedir?

Onuncu söz İkinci işarette peygamberlerin mutlak görevlerini anlatırken Bediüzzaman “hiç mümkün olur mu ki nihayet kemalde olan bir cemal gösterici ve tarif edici bir vasıta ile kendini göstermek istemesin” Nihayet kemalde olan bir cemal, yani eksiksiz nitelikleri olan bir kemal ve yine öyle bir güzellik ki hiç eksik yanı yok, böyle bir güzellik kemalini gösteren ve tarif eden biri gerekir. O eksiksiz güzellik ve kemal bu kainattır ve dünyadaki güzel eserlerdir. (Prof. Dr. Himmet Uç’un yazısı..)

Devamını oku ›

Hapishane’den İsmi Azam’a!

Adl isminin bir cilvesi Eskişehir hapishanesinde uzaktan uzağa göründü. “Hapishane değil Bediüzzaman’ın ulvi hakikatı görmek için, rasat kulesi” İsmi Hakem Ramazan-ı Şerif ‘de görülmüş. Ferd ismi Şevval-i Şerif’te Eskişehir Hapishanesinde bana göründü. İsm-i Hayy’in bir cilvesi Şevval-i Şerif’te Eskişehir Hapishanesinde uzaktan uzağa aklıma göründü. Vaktinde kaydedilmedi. İsm-i Kayyum ise İsm-i Hayy’ın bir hülasasıdır. O da Eskişehir’de yazılmış. Mubarek aylar, zulümler ve yaşlı bir zat, bu hakikatler o hapishanenin penceresinden ona görünmüş. Hepsi geçti ama bu eserler harika… (Prof. Dr. Himmet Uç’un yazısı..)

Devamını oku ›

Mide İstiaresi Ve Sırr-ı Kayyumiyet

Bütün varlığı ayakta tutan “Kayyumiyet” sırrıdır. Toprağın ağaca dönüşmesi ve o ağacın toprağın üstünde ömrü nihayet buluncaya kadar çevresindeki tesirlere direnerek yaşaması bizim anlamakta zorluk çektiğimiz bir sırrın onun içinde var olması iledir. Aynı topraktan yapılan insanın toprak zerrelerinden inşası bir mesele, o zerrelerin birbirine dayanarak insanın ömrünün sonuna kadar onu ayakta tutması yine bir sırdır. Ölümde nasıl olursa o sır birden yerini değiştirir ve koca insan birden yere yığılır. (Prof. Dr. Himmet Uç’un Kayyum ismine dair güzel bir tefekkür yazısı..)

Devamını oku ›