Âlemimizi Filizlendirmek

ÂLEMİMİZİ FİLİZLENDİRMEK

“Ruhu inkişaf edip kalbi intibaha gelen zatlar okumaktan usanmMuhammed Numan özel, insan, okumak, hizmetaz.”1

 

Risâle-i Nur Külliyatı sadece bir mülahazadan ibaret değildir. Rahat zamanlarda kanepe koltukta hele şöyle bir eser telif edelim deyip de kalem oynatılmış değildir. Zaten nice öyle yazalım çizelim derdinde olan eserler mazinin raflarına kaldırılmıştır. Zaman buna fetva vermiştir.

 

Risale-i Nur hizmeti sofistik ve ferdi bir hizmet olmayıp kolektif bir hizmet hareketidir. Risale-i Nur Külliyatının muhtelif eserleri 70 kadar dile tercüme edilip Nur-u Muhammedîyi (asv) tebliğ etmektedir elden ele ilden ile..

 

Şüphesizki tercümelerin artmasında Risalelerin hakka ayinedarlığı söz konusudur.

 

“Tekrar çok tavsiye ediyorum, okuyun, okuyun. Okudukça, risaleler feyzâver nurları saçıyorlar. Okudukça iştiyak getiriyorlar, usanç vermiyorlar. Başka kitapları bir-iki defa okusan, insana usanç veriyor. Hâlbuki risaleler öyle değil, okudukça başka başka imân halleri telkin ediyorlar…”2

 

Risale-i Nur Hizmetinin metodu rabbani bir metoddur. Bu zamana tam muvafık bir eser ve metod olduğunu zaman isbat ediyor. Okudukça insan ve âlemi farklı farklı güller açmaktadır. İnsan okudukça nurun üslubuna aşinalık peyda etmektedir.

 

Hem kendimizi tamir etmek hem de çevremizdeki insanlara hak ve hakikati göstererek nurlardan istifade ederek ömür çetelemizi çentiklemeliyiz. Tabiî ki her şey bu kadar kolay olmayacaktır. Çünkü mistik bir anlayış, skolastik bir düşünce felsefe, kelam hareketi anlayışı değildir.

 

İnsanın önce enfüsî muhasebeni yapılabilmesi, zaaf ve aczini ve fakr ve ihtiyacını şiddetle bilmesi gayesiyle okuması elzemdir. Murakabesini bu niyetle yapmayan insanın niyetini kontrol etmesi elzemdir. ”Biz yalnız bu asırda Kur’ân’ın yüksek ve parlak bir tefsîri ve kâinatta en yüksek olan imân hakîkatlarını beyan eden Risâle-i Nur’u okuyoruz.”3

 

Madem hakîkat öyledir; bizler de her meseleyi ve hâdiseyi Risale-i Nur’larla meşguliyete ve ona müracaata bir vesîle bilmeliyiz. Bazı hakîkatler mücmel ve mestur olmasından sathî nazarlar fark edemeyebilir. Risâle-i Nur’ların devamlı okunması neticesinde o mücmel hakaikın sair risalelerde mükemmeliyetle izahı bulunacaktır. Birbirini ikmal ederek mana âlemini yeşertecektir.

 

Risâle-i Nur’u müteferrik yerlerinden okumak!

 

Bir risalede mevcut ve mücmel olan bir bahis, başka risalelerde izah ve tafsil edildiğinden veya bütün külliyat bunun izah ve tafsili olduğundan devamlı okumalı ki, âlemimizde mücmel kalan bahisler tavazzuh etsin. İndeks ve fihristten de yararlanarak okumalarımızı daha da keyfiyetli hale getirebiliriz. “Okunan Türkçe veya Arapça bir risalenin izahı, başka bir risalede varsa, onu”4 okumak elbette ki çok istifadeye medardır. Buna atıflı okumak denilmektedir.

 

Hülasa, “Muhakkikin şe’ni; gavvas olmak, zamanın tesiratından tecerrüd etmek, mazinin a’makına girmek, mantığın terazisiyle tartmak, her şeyin menbaını bulmaktır.”5

 

 

 

Selam ve dua ile..

 

Muhammed Numan ÖZEL

 

 

 

1- Barla Lahikası (336)

 

2- Barla Lahikası (144)

 

3- Nur Çeşmesi (140)

 

4- Sözler (772)

 

5- Muhakemat (26)