Duaların geri çevrilmediği gece: Leyle-i Regaib

Kusurlarımıza rağmen, Cenab-ı Hak, kullarını Cehennem azabıyla cezalandırmak yerine, affetmek ve Cennetiyle müjdelemek istiyor. Bunun için de, çeşitli fırsatlar yaratıyor, insanları tövbe etmeye teşvik ediyor.

İşte o fırsatları bize müjde veren Peygamber Efendimiz (asm) “Şu beş gecede yapılan duâlar geri çevrilmez. Regaip Gecesi, Şaban’ın 15. gecesi, Cuma geceleri, Ramazan Bayramı gecesi ve Kurban bayramı gecesi.”1 buyurmuş….( İbn-i Asâkir)

“üç aylar” olarak bilinen Şuhur-u Selâsede ve bu aylar içine yerleştirdiği mübarek gecelerde sevapları on binlere ve otuz binlere çıkartıyor. Ve bir Kadir Gecesi’ni bihakkın ifa edenlere, seksen üç senelik ibadetle geçen bir ömür kazandırıyor.

Rahmet sağanağı, üç ayların ilki olan Recep Ay’ı ile başlar, Şaban Ay’ı ile artarak devam eder, Ramazan Ay’ı ile zirveye çıkar.

Recep ayının ilk Cuma gecesi, Leyle-i Regaib Gecesi’dir. Duâların red olunmadığı müstesna gecedir.

Leyle-i Regaib, Cenab-ı Hakk’ın mü’minleri kendine daha yakın etmek, duâları kabul ederek, tövbe edenleri affetmek için bir fırsat olarak verdiği mübarek bir gecedir.

Bu ay’a, Recebü’l esab denmiştir. Yâni, sevapların bol olduğu ay demektir. Regaip gecesi ise, bu rahmet sağanağının coştuğu bir gecedir.

Recep ayının ilk Cuma gecesine Regaib diyenler, meleklerdir. Recep ayının ilk gecesi olunca, hem Cuma gecesi hem de Leyle-i Regaib üst üste gelen iki büyük kıymet ve fazilet bu geceye ayrı bir manevî değer katmaktadır. Allah bu gecede mü’minlere bol ihsan ve ikramlarda bulunur.

Allah Kur’ân’ı Kerim’de mealen şöyle buyuruyor: “Arş’ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunan melekler Rablerini hamd ederek tespih ederler, O’na inanırlar ve inananlar için bağışlanma dilerler:

“Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O hâlde tövbe eden ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları Cehennem azabından koru.” (Mü’min suresi, 7)                                                                                                                                     

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri şuhur-u selâsenizi ve Leyle-i Regaibinizi tebrik ediyor:

“Aziz ve sıddık kardeşlerim ve fedakâr ve sadık arkadaşlarım! 

Evvelâ: Sizin, bu mübarek şuhur-u selâse ve içindeki kıymettar leyâli-i mübarekeleri tebrik ediyoruz. Cenab-ı Hak, her bir geceyi sizin hakkınızda birer leyle-i Regaib ve leyle-i Kadir kıymetinde size sevap versin. Âmin.” (Kastamonu Lahikası .s.105..204)

Hülâsa: Regaib, rağbet edilen, değer verilen, arzulanan, talep edilen demektir. İnsan bu geceye rağbet ederek, sevabını da Allah’tan talep ederek geceyi zikir ve ibadetle geçirirse, vaad edilen sevaba nail olur.  Regaib Gecesi’ne rağbet edip ihya edene, Allah da kıymet verir, mağfiret eder. İnşaallah…

Bu geceyi elimizden geldiğince ibadetle, namaz kılarak, varsa kaza namazlarımızdan bir miktar kılarak, Kur’ân okuyarak, Risale-i Nur okuyarak, Cevşen, Tahmidiye gibi kuvvetli duâ metinlerini okuyarak geçirmek, geceden payımıza düşen rahmeti, feyzi ve bereketi inşallah arttıracaktır.

Cenab-ı Hak, bu fırsatları en güzel şekilde değerlendirip, mübarek üç ayları ve içindeki bereketli geceleri ihya edip sevabına nail olan kullarından eylesin.. Amin…

10.01.2024

Rüstem Garzanlı