ESASAT-I NURİYE ESERİ NEDİR VE BASIM SÜRECİ NASIL OLMUŞTUR?

ESASAT-I NURİYE ESERİ NEDİR VE BASIM SÜRECİ NASIL OLMUŞTUR?
Esasat-ı Nuriye eserinin girişindeki Önsöz çok güzel izah ediyor. Çünkü o Önsöz, Rüştü Tafral Ağabey’in verdiği bilgiler doğrultusunda Mesut Zeybek Ağabey tarafından yazılmıştır.
Rüştü Tafral Ağabey defalarca Derslerde anlatmıştır ki, Zübeyir Gündüzalp Ağabey şöyle demiştir :
“Bu Hizmet Rehberi çok kısa, çok fazla hülasa. Bunu daha fazla genişletmelisiniz.”
Zübeyir Gündüzalp Ağabey, kendisi ile birlikte Süleymaniye medresesinde kalan ağabeylere bunu demiştir. Rüştü Tafral Ağabey de Zübeyir Gündüzalp Ağabey’in bu sözünü, daha Esasat-ı Nuriye eseri hazırlanmadan önce defalarca umumi cemaatin içinde söylemiştir.
Esasat-ı Nuriye eserinin Önsöz’ü şu şekildedir :
«ÖNSÖZ
Nur Mesleğinin Hizmet Prensiplerini ihtiva eden “ESASAT-I NURİYE” isimli bu kitab, başta Risale-i Nur Külliyatı üzerinde ihtisas kazanan ve tahkik usulüyle kırkbeş senedir toplama ve derlemeler yapan muhterem Rüşdü Tafral Ağabeyimiz ve İTTİHAD İLMÎ ARAŞTIRMA HEYETİ tarafından uzun bir araştırma ve inceleme neticesinde titizlikle hazırlanmıştır.
Bu eser, Risale-i Nur’un pek çok müteferrik yerlerinde bahsedilen, Risale-i Nur Mesleği ve İman Hizmeti ile alâkadar mevzuları bir araya getiren bir tasnif ve derlemedir.
Risale-i Nur’un bahisleri çeşitli mânâ vecihlerine sahib olduğundan, muayyen bir mânâ çerçevesinde tasnifata girmez. Hizmet hayatı boyunca ortaya çıkan ihtiyaçlar sebebiyle yapılan ve muayyen meselelere bakan lâhikalar ve derlemelerdeki bahisler, galip ve zâhir mânâsiyle muayyen bir meseleye ve mevzu’a bakarken, dolayısiyle daha pekçok meselelere de baktığını unutmamalıyız. Hatta Gençlik Rehberini ihtiyarlar; İhtiyarlar Risalesini gençler; Hastalar Risalesini sıhhatli musibetzedeler; Hanımlar Rehberini erkekler okuyacakları ve okudukları gibi, Haşir Risalesinden de iman-ı billah dersi alınır ve hakeza…
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin vefatından sonra ortaya çıkan ihtiyaç sebebiyle 1962 yıllarında başta merhum ağabeyimiz Zübeyir Gündüzalp olmak üzere en yakın talebeleri tarafından hazırlanan Hizmet Rehberi, giderek genişleyen hizmet sahasında istikameti muhafaza için duyulan ihtiyaç sebebiyle, ilk basılan Hizmet Rehberi sonradan takriben 3-4 kat daha genişletilip neşredildi. Hatta Rüşdü Tafral Ağabeyin ifadesiyle merhum Zübeyir Ağabeyimiz sonraları bunu da az görüyordu.
Nitekim mezkûr Hizmet Rehberi’nin mukaddimesinde:
“Risale-i Nur’un dairesi; çok genişlemiş çok muhtelif efkâr ve mizaç sahipleri, bu hizmet safında yer almışlardır. Elbette bütün efkâr, kanaat, meslek ve meşrebler üstünde makam-ı sıddıkıyette yer tutmuş ve şahs-ı manevî-i Âl-i Beyt’in mümessili olarak hizmet-i Kur’aniyenin başına geçmiş Üstad Bediüzzaman’ın azamî ihlas, azamî sadakat ve azamî fedakârlık manasını ihtiva eden, gösteren ve işaret eden mesleğini nazara vermek lâzım gelmektedir” deniliyor.
Yani zamanla ortaya çıkan hadiselere, Risale-i Nurdaki o meselelere bakan istikameti göstermenin lüzumuna işaret ediliyor. Hizmetin selâmet ve istikametine bakan bu vazife aynı zamanda bütün Nurcular tarafından Risale-i Nur derslerinde yapılır ve yapılmaktadır.
Hizmet düsturlarını ihtiva eden böyle derlemelerle, te’vilsiz olmak şartiyle bizzat Risale-i Nur’un sarih bahislerinin ortaya konulması, Risale-i Nur’a teslimiyeti bulunanların, o meseleleri Risale-i Nur müvacehesinde kolaylıkla görmelerine yardımcı olur ve meslek hassasiyetine teşvik eder.
Nurların muhtevasından haberi olmayanlar için de, Risale-i Nur’un meslek yapısını bizzat kaynağından görmelerini sağlar.
İşte böylece, Risale-i Nur Külliyatındaki sarih ve mükerrer beyanların nazara verdiği Hizmet Düsturları ve Esasları, tahşidat ve tahkikat ile bir kere daha hizmet ehlinin ve müslüman münevverlerin dikkatine arz edilmiştir.
İTTİHAD YAYINCILIK olarak bizler, böyle müdakkik ve muhakkik ağabey ve kardeşlerimizi tebrik eder, Cenab-ı Hak’dan bütün Nur Talebelerinin Risale-i Nur’daki iman ve Kur’an hizmeti düsturları istikametinde, ihlas ve sadakat ile hizmetlerine devam etmelerini ve bütün ehl-i imanın uhuvvet ve ittifakını temenni ve niyaz ederiz.
İTTİHAD YAYINCILIK»
(Esasat-ı Nuriye, s. 5-6)
Esasat-ı Nuriye eserinin içindeki her bir konu daha önceleri, 1970’lerde kısa kısa Risale-i Nur’dan derlenmişti. Meselâ; Esasat-ı Nuriye içinde geçen “Vakf-ı Hayat Esası” bölümü var. (Esasat-ı Nuriye, s. 301) Risale-i Nur Talebelerinden bir kısmının mücerred kalıp, vakıflık yapması meselesi, Esasat-ı Nuriye basılmadan önce hazırlanan 300-400 derlemeden bir tanesidir.
Esasat-ı Nuriye eserinin içindeki her bir bölüm ile ilgili daha önce derlemeler hazırlanmıştı. 1975 yılından itibaren teksir makinesi ile o derlemeler Anadolu’ya neşrediliyordu. Hizmet esaslarını, Abdülkadir Badıllı Ağabey ilk olarak kitap şeklinde bastı. Envar Neşriyat tarafından “Siyaset – Şerh ve İzah” ismiyle kalın bir kitap olarak basıldı, medreselere yayıldı.
Esasat-ı Nuriye eserinin ise 1997 yılında dizgisi hazırlandı ve 1998 yılında baskısı oldu. O zamana kadar İttihad Yayıncılık bünyesinde 20 kadar meslek düsturları ile ilgili derleme bastırmıştık.
Risale-i Nur Derlemelerinin basıldığı ve yayıldığı dönemde Üstâd Bediüzzaman Hazretleri’nin Talebeleri olan Ağabeyler itiraz etmediler, etseydiler bundan haberimiz olurdu.
Üstâd Bediüzzaman Hazretleri’nin vekil, varis ve nâşir talebelerinin hiçbiri itiraz etmemiştir. Zaten Risale-i Nur’dan derlemelere niçin itiraz etsinler ki? Bu derlemeler konusunda zaten Üstâd Bediüzzaman Hazretleri’nin emri var. Üstâd Bediüzzaman Hazretleri’nin Talebelerinin derlemelere itiraz etmesi gibi bir konu mantıken imkansızdır. Üstâd Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur derlemeleri hakkında şöyle demiştir :
«Evet Risale-i Nur size mükemmel bir me’haz olabilir. Ve ondan erkân-ı imaniyenin her birisine, meselâ Kur’an kelâmullah olduğuna ve i’cazî nüktelerine dair müteferrik risalelerdeki parçalar toplansa veya haşre dair ayrı ayrı bürhanlar cem’edilse ve hâkeza.. mükemmel bir izah ve bir haşiye ve bir şerh olabilir.» (Kastamonu Lâhikası, s. 56)
Yayınevimiz; Risale-i Nur eserlerini me’haz alarak, konulara göre derlemeler yapmıştır ve hizmetlerine de devam etmektedir.
Risale-i Nur’dan Derlemelerin çoğu, Risale-i Nur meslek düsturlarını nazara veriyordu. Bu derlemelerden, düstur ve esaslara uyan hiçkimse rahatsız olmaz. Ancak o düsturlara tezad hareket edenler rahatsız olabilirler (Yeni Asyacı, Fetocu, Mollacı güruhları gibi).
Üstâd Bediüzzaman Hazretleri’nden ve Vekil/Varis Ağabeylerin tarzına uygun olarak çalışmalara yayınevimiz devam etmektir.
Üstâd Bediüzzaman Hazretleri’nin vekil ve varis talebesi olan Zübeyir Gündüzalp Ağabey bu konuyu çevresindekilere emretmiş. Bu konuya da Rüştü Tafralı Ağabey ve Abdülkadir Badıllı Ağabey sahip çıkmış. Bu Ağabeylerimizin sahip çıkması ile beraber Üstâd Bediüzzaman Hazretleri’nin nâşir talebelerinden M. Said Özdemir Ağabey de destek vermiştir. Said Özdemir Ağabey, “İttihad-ı İslâm” derlemesini de, kendisi basmıştır. Aynı zamanda Esasat-ı Nuriye eserine Takriz yazmıştır. Abdülkadir Badıllı Ağabey, Esasat-ı Nuriye eserine Takriz yazmıştır.
Said Özdemir Ağabey’in yazdığı Takriz şöyledir :
«BİR TAKRİZ
Risale-i Nur talebesi, Kur’an-ı Azimüşşan’ın hükümlerini hakkıyla yaşamayı ve Resul-u Zişan’ın Sünnet-i Seniyyesiyle amel etmeyi hayatının en büyük gaye ve maksadı olarak bilir.
Risale-i Nur’dan aldığı iman nurunun aşk ve şevkiyle marifet-i İlâhiye mertebelerinde terakki etmek ve Risale-i Nur’da serpilen Esasat-ı Kudsiye’ye ve Desâtir-i Nuriye’ye tam ittiba ile sırat-ı müstakimde evc-i kemâlata doğru tayaran edebilir.
Risale-i Nur’daki Esasat-ı Kudsiye, Kelam-ı İlâhiden nebean etmiş olup, Desâtir-i Nuriye’de Resul-u Ekrem’in meslek-i âliyesinden lemean etmiştir. Risale-i Nur’da serpilmiş olan Esasat-ı Kudsiye ve Desâtir-i Nuriye’nin, toplanıp bir araya getirilmesi ile efradını câmi olarak o hakikatlerin her köşesini açığa çıkarıp o esas ve düsturların daha iyi anlaşılmasına ve daha ciddi bir şekilde sarılıp ittibaına vesile olacaktır inşaallah.
Aksi takdirde o Esasat-ı Kudsiye’ye ve Desâtir-i Nuriye’ye ittiba olmazsa o Nur yolunda devam edemez. Nefis ve şeytanla mücadele edemez. Bir çok maddi, manevi felaket ve helaketlerle karşılaşır ve belki menzil-i maksuda da vasıl olamaz; mesuliyet-i maneviyeyi bedbaht ruhuna yüklenerek ebedi hayata göçer gider.
Fakat o Esasat-ı Kudsiye’ye ve Desâtir-i Maneviye’ye ittiba ettiği takdirde Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin buyurduğu gibi:
“Muhabbet-i İlâhiyenin ziyasını tazammun eden imanın nuruyla münevver olan İslâmiyetin terbiyesiyle tekemmül edip, insaniyet cihetinde, abdiyetin içinde bir sultansın; ve cüz’iyetin içinde bir küllîsin; küçüklüğün içinde bir âlemsin; ve hakaretin içinde öyle makamın büyük ve daire-i nezaretin geniş bir nâzırsın ki, diyebilirsin:
“Benim Rabb-i Rahîmim dünyayı bana bir hane yaptı. Ay ve güneşi o haneme bir lâmba; ve baharı, bir deste gül; ve yazı, bir sofra-i nimet; ve hayvanı bana hizmetkâr yaptı. Ve nebâtâtı o hanemin ziynetli levazımatı yapmıştır.”
Netice-i kelâm: Sen eğer nefis ve şeytanı dinlersen, esfel-i sâfilîne düşersin. Eğer hak ve Kur’ân’ı dinlersen, âlâ-yı illiyyîne çıkar, kâinatın bir güzel takvimi olursun.”
Cenab-ı Hak, bu kitabta dercedilen Kudsî Esaslara ve Nur’un düsturlarına ittibaı müyesser kılsın ve Üstadımızın yukarıda beyan buyurduğu kelâmına ve himmetine bizleri mazhar eylesin. Amin.
M. Said Özdemir
28 Mayıs 1998 Ankara»
(Esasat-ı Nuriye, s. 9)
Abdülkadir Badıllı Ağabey, Mustafa Sungur Ağabey ve Tahirî Mutlu Ağabey’den Risale-i Nur Neşriyatı konusunda noter tasdikli vekalet almıştır. Abdülkadir Badıllı Ağabey de kitabın giriş kısmına şu şekilde bir Takriz yazmıştır :
«TAKRİZ
Müdakkikâne ve mahirâne hazırlanmasıyla şu “Esasat-ı Nuriye” isimli kitab, Risale-i Nur’un müştâk okuyucularına, onun temel esas ve düstûrlarına suhûletle götüren ve yol gösteren delil ve rehber bir eserdir diyebilirim.
Kitabın mukaddemesinde de buna işâret edilmiştir. Yani bu kitab, Risale-i Nur’un hakikatlerinin müteferrik yerlerindeki temel düstur ve esaslarını çabuk bulup ulaşmak hususunda kolaylık sağlayan bir alettir.
Dolayısiyle eser, sadece kendisiyle iktifa edilmek suretiyle, müstakil ve yegâne bir kitab niyetiyle hazırlanmış değildir. Belki arzolunduğu vechile bir delil, bir kılavuz nitelik ve vazifesini görmesi ümidiyle çalışılmış ve vucûda getirilmiştir.
Binâenaleyh eser ilmî ve şer’i kaideler ışığında hazırlanmış olduğundan Risale-i Nur okuyucularına has, umum ehl-i imana ise âmm bir rehber-i eser vasfını taşımaktadır.
Her hakikat aşığının, her keşf-i esrâr meraklısının elinde kılavuz bir eser olarak bulunabilmesini tavsiye eder, emek verip hazırlayanlardan Cenâb-ı Hakkın razı olmasını niyaz ederim.
Abdülkadir Badıllı
11 Muharrem 1419 / 7 Mayıs 1998
Şanlıurfa»
(Esasat-ı Nuriye, s. 10)
Ahmed Aytimur Ağabey ile Mesut Zeybek Ağabey sürekli görüşürlerdi ve irtibat halindeydiler. Birlikte çalışıyorlardı. Ahmed Aytimur Ağabey’in izniyle “Rumuzat-ı Semaniye” eseri̇ ve ilk defa Latinize olarak “Asar-ı Bediyye” eseri̇ basılmıştır.
Maidetü’l-Kur’ân eseri̇nin basımı sürecinde Mesut Zeybek Ağabey dedi ki: “Ahmed Aytimur Ağabey ile istişare ettim. Maidetü’l-Kur’ân’ı neşretmeye karar verdik.”
Esasat-ı Nuriye eseri, 1998 yılında basıldı. Ve o günden bu güne kadar 4 defa baskı yapıldı. Binlerce basılmış bu eser, birçok Medreseye girdi ve Risale-i Nur Talebeleri tarafından okundu, takdir edildi.
Esasat-ı Nuriye eseri, 24 seneden beri istifade edilen ve itiraz edilmeyen bir eserdir. İtiraza medar bir yer yoktur. Risale-i Nur’un, Üstadımızın ders verdiği meslek düsturlarıdır ve genişletilmiş hizmet rehberidir.
İTTİHAD YAYINCILIK
www.NurNet.org