(Ketenli Dershanesi)
Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin Rumeli’ye ilk seyahati II. Meşrutiyet dönemi olan 1908…
Yaklaşık yüz yıl sonra, Âlem-i İslâm ve insanlık için Kur’ândan reçeteler sunan asrın Bedî’inin geçtiği ve Selanik meydanında “Hürriyet’e hitap” ettiği 1908 yılının bir asır ardından Batı Trakya’da ekilen tohumların meyve vermesi, heyecanımıza heyecan, şevkimize şevk katmıştı.
Rotamız, etrafa nurlar saçan, ilim, iman, irfan hamurunun yoğrulduğu dershane-i Nuriyeler ve bulundukları mekânlar…
Âdeta buram buram Osmanlı kokan, ecdat yadigarı bu yerler, yeniden dirilişin ve şahlanışın müjdelerini fısıldıyor. Nisbeten süfyanizmin tahribatından mahfuz kalan cebel bölgesi, manzara ve yüksek vadileriyle nur evlatlarına bağrını açmış…
Şahinköyde öğretmenlik yapan Mustafa kardeşin kaptanlığında Cemil Boşnak’la birlikte Cebel bölgesinde yer alan Ketenli köyüne doğru tefekkür vadilerinde seyre koyuluyoruz. Muharrem hoca ile köyde buluşmayı, cami ve dershane ziyaretlerini birlikte yapmayı planlıyoruz.
Tam öğle ezanıyla birlikte caminin önüne park ediyoruz.
İçeri girdiğimizde çok temiz, nezih, şirin bir cami ile karşılaşıyoruz. İmam Efendi, namazı bizim kıldırmamızı teklif ediyor, seferilik durumunu nazara vererek teşekkür ediyoruz.
Daha 11-12 yaşlarındaki Erkan’ın güzel sesiyle yaptığı müezzinlik ve okuduğu Kur’ânın aktar-ı âlemde yankılandığını hissediyor ve kendi âlemimizde mânevî zevkini yaşıyoruz.
Namaz sonrası İmam Efendi ve cemaatle tek tek musafaha ediyor, hatırlarını sual ediyoruz. Ecdadın Rumeli topraklarındaki mirasçılarıyla buluşmanın özlemini gideriyoruz. O kadar candan ve samimi yaklaşıyorlar ki, kendimizi âdeta bir asır öncesinin Osmanlı köyünde buluyoruz. Birlikte fotoğraflar çektiriyor ve oradan bir kısım cemaatle birlikte köyün Nur Dershanesine geçiyoruz.
Anne ve babaları rahmete kavuşmuş evlatların vakfettikleri, Kur’ânın hizmetine sundukları kendi hanelerinin altındaki bu mekâna nasıl sahip çıktılarını, mütebessim çehreleriyle memnuniyetlerini müşahede ediyoruz.
Bu nur medresesinde haftanın belirli günlerinde dersler, kalabalık bir cemaatle yapılıyor, Kur’ân hizmetine Ketenli köyü olarak sahip çıkılıyor. Ayrıca hanım derslerinin de büyük bir şevkle devam ettiğini öğreniyoruz. İmam efendinin bizi yalnız bırakmadığı, İskece dersinde de dikkatle takip ettiğini müşahede ediyoruz.
Köy sobası etrafında okunan dersten ve özel yapım kurabiye eşliğinde içilen çaydan sonra, tebrik ve teşekkürlerimizi sunarak araç ve kaptan değişimi sonucu Muharrem kardeşimizle birlikte inşası tamamlanmış ve hizmete açılma arefesinde bulunan bir Nur Medresesine bağrını açmaya hazırlanan Paşevik köyüne doğru rotamızı kırıyoruz.
Yazan: İsmail Aksoy