‘’Üstad Hazretleri, Risaleleri Diyanet bassın istiyordu. Onun için bize haber gönderdi, “Diyanet’in Risaleleri basması için teşebbüse geçin” dedi. Biz talebeyiz, pek Diyanete tesirimiz olmaz diye, rahmetli “Isparta Meb’usu Dr. Tahsin Tola” görev aldı. Biz onunla tanışmıştık, Ziyaretine gittik ve durumu anlattık. Allah rahmet etsin çok mübarek bir zattı, çok temiz bir insandı, bizim önümüze düştü ve Diyanet’e kadar gittik. O içeriye Reis’in yanına girdi, biz dışarıda bekledik. Reis’e teklifi yapmış. Reis demiş ki: “Başbakan bize emir vermediği müddetçe, bunları basamayız.”
‘’Bunun üzerine rahmetli “Menderes’i ziyaret ettik beraber, ama biz yine dışarıda bekliyoruz, Tahsin ağabey durumu Menderes’e anlatmış. Menderes de demiş ki: “Ben sizi vekil tayin ettim, gidin Diyanet İşleri Başkanına söyleyin, bassın.” Biz tekrar Diyanet İşleri Başkanına gittik, yine rahmetli Tahsin Tola içeri girdi, fakat Reis: “Ben Başbakanla kendim konuşmadıkça basamam” diyerek kabul etmemiş. Neyse Reis Başbakanla görüşmek için çok uğraştığı hâlde muvaffak olamıyor, en sonunda Başbakanın müsteşarı “Ahmet Salih Korur” ile görüşüyor. Bu adam zannımca 33 dereceli bir masondu. O zamanlar Başbakan Müsteşarının bakanlardan daha çok sözü geçerdi. Diyanet İşleri Reisi bu adamla konuşuyor. Müsteşar Üstad’ımızın ismini göstererek: “Bu eserlerin basılmaması için bu isim kâfi değil mi?” diyor ve kabul etmiyor. Bunun üzerine Reis, Tahsin ağabeye gelerek: “bu durumda ben bu eserleri basamam” demiş. Tahsin ağabey de bize bildirdi, biz de Isparta’da bulunan Üstad’a bildirdik. Üstad’dan bize derhâl bir emir geldi: “Bu azîm sevap onlara nasip olmayacak, derhâl siz basacaksınız” dedi.’’ (Ömer Özcan-Ağabeyler Anlatıyor, Nesil Yayınları)