Risale-i Nur Enstitüsü’nün düzenlediği “Demokrat Anayasa Arayışları” konulu panel yapıldı. Oturum başkanlığını Risale-i Nur Enstitüsü sekreteri Ahmet Dursun’un yaptığı programda konuşmacı olarak Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sacit Adalı, Turgul Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Battal, Yeniasya gazetesi genel yayın yönetmeni Kâzım Güleçyüz ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bekir Berat Özipek katıldı.
YATAĞIMIZI, DÖŞEĞİMİZİ ALIP MECLİS’İN ETRAFINDA YATMALIYIZ
ANAYASAYI YENİLEMEK İSTEYEN BİR KİTLE VAR
SON İKİ ANAYASA, ANAYASA OLMAYI HAKETMEYEN METİNLERDİ
Dört partinin mutabakatı ile anayasa yapım süreci ne ölçüde başarıya ulaşılacağını tartışılması gerektiğini söyleyen Bekir Berat Özipek ise; “Bir toplumun nasıl yönetileceği iki şekilde belirlenebilir. Ya bir kişi eline sopa alarak, zorlayarak insanları yönetir. Ya da insanlarla oturup, konuşarak belirler. Yani bizi yönetecek kurallar nasıl olmalı, ne tür bir hukuki siyasi çerçeve belirleyelim ve onu egemen kılalım diye siz kararlaştırırın denildi. Ama maalesef Türkiye’de bu ikinci yol hiç uygulanmadı. Özellikle son iki anayasa, darbe süreçlerinde yapılarak önümüze atılmış, aslında anayasa teknikçiliği bakımından da, hukuki bakımından da anayasa olmayı hak etmeyen metinlerdi. Dolayısıyla biz bir ilki yaşıyoruz. Bizi yönetecek yasalar nasıl olmalı, bu yasaların dayanacağı ana çerçeve nasıl olmalı konuşabiliyoruz. Kuralları yeniden daha adil bir şekilde tesis edelim dediğinizde iyi durumda olanlar itiraz edecektir. İşte bu yüzden aşağıdan yukarıya ciddi bir basınçla onları ikna etmek gerekiyor. Dört partinin mutabakatı ile anayasa yapım süreci ne ölçüde başarıya ulaşılır, tartışılır. Ama öğrendiğimiz kadarıyla yirmiden fazla mutabakat sağlanmış belki bundan birkaç metin çıkar. Asıl itilaf noktaları olan hususlar da çok fazla değil. Adil bir metnin nasıl olacağını konuşacaksak eğer bu ortamda, bu salonda bile itilaf çıkması kaçınılmaz olacaktır.” şeklinde konuştu.
BEDİÜZZAMAN’IN DEDİKLERİNİ ANLAMAK TARİHİ ANLAMAK DEĞİL GELECEĞİ ANLAMAKTIR
Bediüzzaman Said Nursi’nin düşünce, aksiyon, içtihad adamı olduğunu belirten Ahmet Battal ise; “Biz Risale-i Nur okuyan ve anlamaya çalışan insanlar olarak yeni anayasa konusunda bir şeyler yazıp söyledikçe bazen birileri bulup yakamıza yapışıyor. Diyorlar ki: Her lafa karıştırıyorsunuz Said Nursi’yi, bu işlerle ne alakası, ne gereği var durup dururken. Bunu diyen Risale-i Nur’u bildiğini zanneden ya da iddia edenler. Bediüzzaman Said Nursi bir İslam alimi değil, bir din alimi hiç değil. Bediüzzaman Said Nursi, bir devlet felsefesi kurmuş, bir düşünce, bir aksiyon, bir içtihad adamıdır. Üstelik yaptığı şeyler ilmihal konusunda değil, devlet felsefesi ve toplum projesi hakkında içtihad yapmıştır. Eserleri bunu söylüyor. Dolayısıyla biz eğer yeni anayasa nasıl olmalı diye teknik bir bakış açısı ile bakarsak anlamsız bulabiliriz. Ama yeni devlet nasıl olmalıdır diye bakarsak, bu yeni devletin nasıl olması gerektiği konusunda en ciddi, dört başı mamur, felsefi anlayışa sahip birinci adam hiç tereddütsüz Bediüzzaman Said Nursi’dir. Onun dediklerini anlamak tarihi anlamak değil, geleceği anlamak demektir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Ömer Çelebi / Risalehaber