Açılış konuşmasında Avusturya İslam Cemaati Başkanı Dr. Fuat Sanaç bütün katılımcılara teşekkür ederken, İslam Kanunu’nun Avrupa içerisinde çok önemli bir yeri olduğunu ve bunun Avusturya için bir ayrıcalık olduğunu belirtti. Benzer şekilde Avusturya Cumhurbaşkanı, Bakanlar, Bosna Reis’ül Uleması ve Türkiye Diyanet İşleri Başkanı protokol konuşmaları yaparak 100. yılın anlam ve öneminden bahsettiler.
Avusturya İslâmiyeti 100 Yıldır Tanıyor
Avusturya 1912 yılında kendi bünyesindeki Bosnalı askerlere bir hak olarak İslam dinini resmen tanıdı ve de 1975 yılında Müslümanları cemaat olarak tanıdı. Böylece İslam Avusturya’nın resmi tanınan devletin bir dini olmasından da öte Müslümanlar resmen tanınan ve Hıristiyanlar gibi sosyal hakları olan bir cemaat haline geldi.
Ayrıca her eyaletin kendi özerk İslam Cemaat Teşkilatı bulunmakta. Bunlar Türkiye’deki Diyanet İşleri ve müftülükler benzeri kurumlar olarak faaliyetteler ve İslam adına her türlü sorumluluk ise bu kurumlar üzerinde bulunuyor. Her eyaletin İslam temsilciliği Viyana’da bulunan İslam Cemaati Merkezine bağlı.
Okullarda İslam Dersi Zorunlu
Din dersi planları ve ders kitapları ise yine İslam Temsilciliği tarafından hazırlanıyor. Öğretmenlerin ve kitapların bütün masrafları Avusturya Devleti tarafından karşılanıyor. Din dersleri Türkiye’den farklı olarak genel kültür dersinden daha çok çocukların dinlerini pratik olarak yaşayabilmesi, Kur’an-ı Kerim okunması, birlikte namaz kılınması gibi konular öncelik arzediyor. Ahlâki konular, siyer-tarih bilgisi ve diğer dinler hakkında genel kültür bilgileri de elbette dersin bir parçasını oluşturuyor. Derslerin içeriği hakkında tek yetkili kurum İslam Cemaati. Her bölgenin kendine özel müslüman müfettişleri var ve dersleri bu müslüman müfettişler ile okul müdürleri teftiş edebiliyorlar. Ama müdürlerin ders içeriğine karışma hakları bulunmuyor.
Avusturya Devleti Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin yüz sene önce İstanbul’da Ezher Şeyhlerinden Şeyh Bahit Efendi’ye söylediği “Avrupa bir İslam Devleti’ne hamiledir, günü geldiğinde doğuracaktır” manasındaki sözünün bir örneğini göstermiştir.
risale haber