Besmele’nin Özellikleri

Besmele, yani Kur’an’ın “BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM” ayeti,  114 defa nazil olmuş bir ayettir. Böyle iken bu ayetin önemini anlatmak için başka söze ihtiyaç var mı? Yok, ama yine de biz, onu anlamaya, anlatmaya devam edeceğiz. Besmelenin sayısız özellik ve güzelliklerinden bazısı:

1-Besmele ile Allah bize, sık sık Rahmaniyyetini ve Rahimiyyetini yani hem dünyada ve hem de ahirette rahmetinin ve merhametinin sonsuzluğunu duyurmakta, biz kullarına da şunu demektedir: Sizin Rabbiniz olan ben, nasıl herkese ve her şeye şefkatli ve merhametli davranıyorsam; siz de herkese ve her şeye merhametle muamele edin.

Nerede, hangi makamda ve hangi meslekte olursanız olun, Rabbinizin rahmet ve merhametinin sonsuz olduğunu unutmayın. Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Her zaman ve her yerde Onun adını anarak Ondan yardım isteyin.

2-Besmele her hayrın başı ve her hayırlı işin başlangıcıdır. Başı olmayan bedenden hayır gelmediği gibi, besmelesi olmayan işten de hayır gelmez.
3-Besmele, aynı zamanda gerdek gecesinin zikri ve duasıdır. Eşler, Allah’ın emri, Hz. Peygamber’in sünneti olan evliliğe bu dua ile başlayacaklardır. Çünkü Besmele, şeytana ve zararlılara karşı bir zırh bir korumadır. Hayırlı işlerimize şeytanın müdahelesini ve ortaklığını önler. Onun için Peygamberimiz evlenmiş çiftlere beraber olmadan önce: “Bismillah! Allahım bizi ve çocuğumuzu şeytanın çarpmasından koru!”  şeklinde dua etmelerini  tavsiye etmiştir.
4-Besmele, kulu Allah’a bağlayan kopmaz bir bağdır. Bununla kendini Allah’a bağlayan insan, Allah’ın koruması altına girmiş olur, selamette kalır.
5-Besmele, Allah’ın tükenmez rahmet hazinelerinin iki anahtarından biridir. Diğer anahtarı da Allah’ın rahmet hazinesinin pırlantası olan Hz. Peygambere (sav) okunan salat ve selamdır. Bu, şu demektir: Allah’ın tükenmez rahmet hazinelerine ve o hazinelerin en kıymetli pırlantası olan Hz. Peygamber’e (sav) kavuşmak isteyen Besmelesiz yaşamayacak ve günlük hayatında salat ve selama çok yer verecektir.
6-Besmele, Allah’ın yarattığı eşyayı kullanabilmek için Allah’tan verilmiş bir izin belgesidir. Bu belgeyi kasten almayana eşyayı, kainatı ve içindekileri kullanmak haramdır. Kasten BismillahiAllauekber’iterkeden birinin kestiği kurbanın haram olması gibi. Çünkü o kurban Allah adına kesilmemiştir, çünkü malın hakiki sahibi olan Allah’tan izin alınmamıştır.
7-Besmele İslam nişanıdır.Tanımadığımız insanlardan kimin ağzından gayr-i ihtiyari “BİSMİLLAH” duyulsa bu söz onun Müslüman olduğuna nişan ve işaret olur.
8-Besmele evrendeki her varlığın virdi ve kuvvetidir.Canlı-cansız her şey her an ve her saat hal dilleriyle Bismillah diyorlar. Saman ve ot yiyen akılsız inek süt yapıyorsa o hal diliyle BİSMİLLAH dediği için yapıyor. İki jandarma bir köy halkını ilçeye götürebiliyorsa, arkasında devlet kuvveti olduğu için götürebiliyor. İki jandarmaya bir köyü ilçeye dökme kuvveti devletten geldiği gibi, arıya bal yapma, tavuğa yumurta yapma, toprağa karpuz yapma, ağaca meyve yapma, güneşe ısı ve ışık verme kuvveti de Allah’tan geliyor.
9-Besmele, kulun kalesi, zırhı, şifası ve ilacıdır. Dünya, semm-i katil=öldürücü zehirdir, onun panzehiri, ilacı Besmeledir. Besmeleyi söyleyen dünya ve içindekilerin zehrinden kurtulur.
10-Besmele, Hıristiyan bir köle olan Addas’a yetişen hidayet vesilesidir. Olay şöyle cereyan etmiştir:
Peygamberimiz, Peygamberliğin 10. yılından hicrete kadar geçen süre içinde, başka insanlara ulaşıp davetine devam etmek üzere gözünü Mekke dışına çevirdi. Yanına Zeyd b. Harise’yi alarak Sakif kabilesinin yaşadığı Taif’e gitti. Taif’in ileri gelen bazı önemli kişilerini İslamiyet’e davet etti. Hiç kimse onun çağrısını benimsemediği gibi Hz. Peygamber’i ve Zeyd b. Harise’yi şehrin ayak takımına taşlattılar. Atılan taşlarla ayakları kanayan Rasulullah’ı korumaya çalışan Zeyd’in de başı taşlardan nasibini aldı ve yaralandı.
Taifliler’in maddi ve manevibu eziyeti Hz. Peygamber’in Kureyşli Utbe b. Rebia ve kardeşi Şeybe’nin bağına girmesine kadar devam etti.
Bu zor anlarında Rasulullah Rabbine sığınmış, zayıflığını, aynı zamanda teslimiyetini şu şekilde dile getirmişti: 
“Allahım! Güçsüz ve çaresiz kaldığımı, halk nazarında hor görüldüğümü sadece sana arz ediyorum. Zayıfların, çaresizlerin Rabbi Sensin; benim de Rabbim Sensin. (Kurban olayım Sana!) Beni kime bırakıyorsun? Uzaklara mı, yoksa işime hakim kıldığın düşmana mı?
Allahım! Yeter ki Sen bana kızma, çektiğim mihnetlere, belalara hiç aldırmayacağım. Fakat senin afiyetin (rahmetin ve esirgeyiciliğin) benim için çok daha kuşatıcı ve kucaklayıcıdır.
Allahım, gazabına uğramaktan, rahmetinden uzak kalmaktan, karanlıkları aydınlatan, dünya ve ahireti salaha kavuşturan nuruna sığınırım. Sen razı oluncaya kadar ben, bütün yorulmalara, mihnet ve meşakkatlere katlanacağım. Rızanı diliyorum. Sana sığınıyorum. Bütün kuvet ve kudret Senindir ve sadece Sendendir, Ya Rabbi!”
Bu duadan sonra Rasulullah (sav) başını kaldırmış, kendisini gölgelendiren bir bulutun içinde Cebrail’i görmüş, Cebrail’in:
-İstersen sana bu eziyeti reva görenleri helak edecek melek emrine verilmiştir. Demesine rağmen,
Hz. Peygamber:
-Hayır, istemem; ben, Allah’ın bu müşriklerin soyundan yalnız Allah’a kulluk eden, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayan kimseler meydana getirmesini arzu ederim, şeklinde cevap vermiştir.
Burada biraz duruyor, şunu söylüyorum: Kim böyle bir eziyete maruz kalır, kime böyle bir imkan ve kuvvet verilir de, kim böylesine azılı düşmanını affeder? 
Biz Müslüman kardeşlerimizi affetmezken, biz düşmanımız azmış gibi Müslüman kardeşlerimizi dışlayıp düşman haline getirirken; bizim Peygamberimiz en azılı düşmanlarını affediyor, onları kazanmayı düşünüyordu. Nerde Peygamber ahlakı ve sünneti, nerde biz? Allah bize Peygamberimizi tanımayı ve yaşamayı nasip eylesin.
Şimdi gelelim kaldığımız yere:
Bu arada bağ sahiplerinin kölesi Addas, Hz. Peygamber’e bir tabak üzüm getirdi. Hz. Peygamber’in, üzümü yemeye başlarken “Bismillah” demesi, Addas’ın dikkatini çekince konuşmaya başladılar. Addas, Ninovalı bir Hıristiyan olduğunu ifade edince Hz. Peygamber Ninova’nın Hz. Yunus’un memleketi olduğunu söyledi. Addas, bunu nerden bildiğini sordu. Rasulullah: “O benim kardeşim ve Allah’ın bir elçisidir. Ben de Allah’ın elçisiyim” deyince konuşmalardan etkilenen Addas orada Müslümanlığı kabul etti.
Hz. Peygamber bir süre dinlendikten sonra Mekke’ye dönmek üzere Taif’ten ayrıldı. Onun Mekke’ye yeniden girebilmesi için himayesine gireceği bir Kureyşli bulması gerekiyordu. Bunun için Hıra dağında beklerken başvurduğu pek çok kimse talebini yerine getirmedi.
(Çünkü Mekke’de müthiş bir korku ve baskı vardı. Hakim yönetim tarafından terör estiriliyordu. İnsaflı olanlar bile Allah’ın peygamberine sahip çıkmaktan korkuyorlardı.)
Nihayet Kureyş’in kollarından Nevfeloğulları’nın reisi Mut‘im b. Adi’nin himayesine girerek Mekke’ye girebildi.
Görülüyor ki Hz. Peygamber, en zor zamanlarda bile hal ve dil ile tebliğden geri durmamıştır. İslamiyet’i daha doğrusu dünya ve ahiret cennetini bize kavuşturması için ne gayretler göstermiş, ne acılara ve meşakkatlere tahammül etmiştir.
ŞİİRİMSİ BİR ANLATIMLA BESMELE
Bismillah her hayrın başı,
Odur Müslüman’ın işi,
Atar şeytanlara taşı,
Söyle canım Besmele’yi.
***
Müslüman’lık nişanıdır,
Hem nişanı, hem şanıdır,
Varlıkların hal dilidir,
Söyle yavrum Besmele’yi.
***
Besmelede Allah adı,
O’dur kainatın tadı,
Görünür her yerde yadı
Söyle gülüm Besmele’yi
***
Ne tükenmez büyük kuvvet,
Ne çok bitmez bir bereket,
İster isen büyük servet,
Söyle kızım Besmele’yi.
***
Şanlı Peygamber söylemiş:
Bismillahsız yapılan iş,
Hayırsız, bereketsizmiş,
Söyle oğlum Besmele’yi
***
Besmele izin belgesi,
Almayana haram olur,
Helal olanların hepsi,
Söyle kuzum Besmele’yi
***
Dünya öldürücü zehir,
Besmele olmuş panzehir,
Böyle söylemiş Büyük Pir
Söyle dilim Besmele’yi.
Sen bir seyyah, dünya, bir çöl
Çölde kolay bulunmaz yol,
Rehberliğine hazır ol
Söyle gönlüm Besmele’yi.
***
Dünya taşlı, dikenli yol,
Eşkıyalar olmuş kol kol,
İster isen emin bir yol,
Söyle tatlım Besmele’yi
***
Çekirdekler ve ağaçlar,
Dağlar taşlar, kurtlar kuşlar
Söyler onu bütün başlar,
Söyle nefsim Besmele’yi
***
Madem her şey bismillah der,
Allah’tan alır ve verir
Allah demeyenler erir,
Söyle dostum Besmele’yi.
***
Allah adına almalı,
Allah adına vermeli,
Bunun en büyük sembolü
Söyle yavrum besmeleyi
***
Her şeyin sahibi Allah
Rahman ve Rahimdir vallah
Her şey O’na muhtaç billah,
Söyle nurum Besmele’yi
***
Varlığın evveli, sonu
Allah’tır; unutma bunu.
Düşürme dilinden O’nu,
Söyle Vehbi Besmeleyi.

Dr. Vehbi Karakaş

Risale Ajans