Turistlere İslam’ı Anlatabilmek

RİSALE-İ NURUN IŞIĞINDA TÜRKİYE’YE GELEN TURİSTLERE İSLAMI ANLATABİLMEK

 

Mohammed Asım Alavi

 

 

1. Davayı Takdim

 

İslamiyet dini bir fıtrat(yaratılış) dinidir. Yeryüzünde dünyaya gelen her insan, İslam fıtratı üzere doğar. Kişinin yetiştirilme tarzı ve çevresi onun ileride seçeceği yolda etkili olan faktörlerdir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed( S.A.V.) bir hadis-i şeriflerinde buyurmuşlardır ki: “Her çocuk İslam fıtratı üzere doğar. Ana babası onu Hıristiyan, Musevi veya başka dinden yapar.

İnsanoğlu kendisini yaratanı unuttuğu zaman, Allah insana kendisini hatırlatacak ve yeryüzündeki bulunuş gayesini bildirecek peygamberler yollar. İnsanoğluna da peygamberler silsilesi yollanmıştır ve bu silsile Hz. Muhammed (s.a.v.) ile son bulmuştur.  Hz. Muhammed(s.a.v.)’in ölümünden sonra bu vazife onun mirasçıları olan alimlerin omuzlarına yüklenmiştir.

İnsanları hak din olan İslama davet ya da diğer adıyla dava, her müslümanın değişik tarzlarda yerine getirmesi gereken bir yükümlülüktür. Bu yükümlülüğü Kur’an şu şekilde ifade etmektedir: Hem sizden müteşekkil, önde gider, hayra davet eder, maruf ile emir ve münkerden nehyeyler bir ümmet olsun, işte onlardır o felahı bulacaklar.” (Al-i İmran Suresi, 104)

Hayra davet etmek kavramının kendisi son derece geniştir ve hayatın her sahasını kapsar. Hayra davet etmek kişiyi ağırbaşlı ve saygın hale getirir. Davanın ikinci basamağı toplumda kötülüğü sakındırmaktır. Hayra davet sayesinde kötülükler yok olur. İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak ise hikmet ve güzel nasihat ile üstesinden gelinebilecek bir iştir. İyi davranışın güzel neticeleri ve kötü davranışın kötü neticeleri anlatılmalıdır.

 

Kesin bir İslami kaidedir ki “ Dinde zorlama yoktur.Bu yüzden İslami davanın metotları ikna etme ve olumlu davranmaktır; zorlama ve sertlik değildir.

2. Günümüzde Risale-i Nurun mesajının önemi

 

İnsanoğlu araştırmacı bir yapıda yaratılmıştır. Bu özellik, tarih boyunca insanoğlunun gerçekleştirdiği keşiflerin arkasında yer alan sebeptir. Modern insan, tarihin hiçbir döneminde erişilemeyen bir düzeyde, fen ve teknolojide olağanüstü hedeflere ulaşmıştır. Hayatı kolaylaştıran çok sayıda gelişmeler olmuştur. Fakat bu gelişmeler, insanoğlunun daha fazla ihtiyaç duyduğu zihinsel memnuniyeti sağlayamamıştır. Her yeni icad ve makine, memnuniyeti arttırmak yerine mutluluğa duyulan özlemi arttırmış ve problemleri çözmek yerine son derece yüksek bir memnuniyetsizlik oranına ulaştırmıştır. Modern insan yeryüzündeki hayatının  manasını algılamadan uzaklaşmıştır.

Kur’an’ın hakiki bir tefsiri olan Risale-i Nur, insanoğlunun hayatının manası hususunda yeterli bilgileri verebilecek hususiyetlere haizdir. Bunun da ötesinde; Risale-i Nurun içeriği ve meselelere yaklaşım tarzı, günümüz insanının cevap aradığı tüm sorulara yanıt verebilecek bir düzeydedir.

İslamın aşırılık ve barbarlıkla ilişkilendirildiği günümüzde, barış ve kardeşlik mesajlarının verilmesi son derece önemli hususlardır. Batılı materyalist insanın bu mesajlara olan ihtiyacı son derece önemlidir. Bu hususu çok önceden dile getiren üstad Bediüzzaman Said Nursi şöyle demiştir: “…Dünyanın büyük devletleri Kur’an hakikatlerini aramaktadırlar ve bu hakikatleri elde edince de tüm güçleriyle sarılacaklardır. İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere buna çalışmaktadır. Amerika’da mühim bir topluluk da gerçek dini aramaktadırlar……( İslam-Hristiyan İttifakı)

3. Türk Turizm Sektörü ve Risale-i Nur

Kur’an’ın mesajlarının yayılmasında Türkiye stratejik bir öneme sahiptir. Her yıl Türkiye’yi ziyaret eden milyonlarca turistin varlığı bu anlamda son derece önemlidir. 2008 yılında 26 milyon olan turist sayısının 2012 yılında 33 milyona ulaşacağı rapor edilmektedir. Almanya, İngiltere ve Rusya en fazla turist alınan ülkelerdir. Gelen turistlerin çoğu sağlık, kültür ve dinlenme amaçlı olarak gelmektedirler. Kültür amaçlı gelen turistlerin çoğu İstanbul’u tercih etmektedirler. Bu sebeple, bu yazıda anlatılmaya çalışılan projenin merkez üssü İstanbul olarak öngörülmektedir.

Bu misyonun temel bakış açısı, insanların dinini değiştirtmeye çalışmak değildir. Zira doğru yola iletmek ancak Allah’ın dilemesiyle olur. Buradaki temel amaç insanlara İslamın mesajlarını bildirmektir. İnsanların düşünebilmelerine imkan verecek halleri sağlamak temel amaç olmalıdır. İslam hakkında çok çeşitli ön yargılarla Türkiye’ye gelmiş olan turistler, bu çalışmalar neticesinde, önyargılarının tam zıddı olan olumlu düşüncelerle ülkeden ayrılmış olacaklardır. Doğru İslam ile bazı müslümanların yanlış davranışları arasındaki farkı algılayabileceklerdir.  Bunun yanında, geçmişte olduğu gibi, kültür ve medeniyete beşiklik yapan bir şehir olan İstanbul ile ilgili olumlu düşüncelerle bezenmiş bir şekilde ülkelerine döneceklerdir.

4. Çalışma Tarzı

İslamın mesajlarını yaymada doğru hareket tarzı son derece önemlidir. Peygamberimiz Hz. Muhammed( s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadırlar: “ İnsanlara  anlayış seviyesine göre muamele ediniz.” Yani muhatap, bizim anlattıklarımız dolayısıyla sıkılmamalı ve tedirgin olmamalıdır. İslam anlatılırken doğrudan konuya girmemelidir. İnsanların farklı kültürel, dini ve ideolojik geçmişleri vardır. Herkes için aynı yaklaşım tarzını belirlemek yanlıştır. Örnek vermek gerekirse, bir hristiyan veya museviye olan yaklaşım tarzıyla bir budiste olan yaklaşım tarzı birbirinden farklı olmalıdır. Hristiyan veya museviyle olan diyaloglarda Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Meryem’den bahsetmek faydalı olabilirken ; bir budistle olan konuşmada bunlar faydalı olmayacak bunun yerine Tevhide atıflar yapmak daha çok fayda sağlayacaktır.

İnsanları belli kategorilere sokmaktan şiddetle kaçınmalıdır. Müslüman olmayan insanlar kafir(inanmamayı kasten seçen) olmayıp  bilakis diğerleri gibi sıradan insanlardır. Bu tür insanların İslam ile ilgili yaklaşık 25 adet cevaplanmasını istedikleri soruları mevcuttur: Terörizm, çok eşlilik vb. Allah’ın lütfuyla, Risale-i Nur günümüz insanının kafasında dolaşan tüm sorulara cevap verebilecek bir donanıma haizdir.

5. Öngörülen Etkinlikler

İslamı tanıtmak, resmi bir iş olmayıp günlük hayatın içersinde inanmış bir müslümanın yapacağı bir görevidir. Bu misyonu kendine hedef edinmiş bir müslümanın elinden geleni yapması beklenir. Bu vazifesini yerine getirirken de yanında bulundurması gereken  İslami broşür ve benzeri materyaller olmalıdır.

 

a. Gönüllü faaliyetler : İngilizce Risale-i Nur bu faaliyette temel taşıdır.  Yabancılarla İslami konuları ingiliz dilinde konuşabilmek hayati bir önem arz eder.

b. Turist Noktaları : Birçok noktada turistlere hitap eden yerler oluşturulmalıdır. Bu yerlerin hedefi turistleri İslami bilgilerle donatmak değil, onlara ihtiyaç duydukları bilgileri verebilmektir.

c. Cami ve Kültürel Yerlere Geziler : Camilere yapılacak gezilerle, camilerdeki atmosferin tanıtılması amaçlanır. Öte yandan camilerin müslümanların günlük hayatlarında üstlendikleri rol anlatılmış olur.

d. Evlerde ağırlama : Ev turizmi dünyanın her yerinde yaygın bir turizm çeşididir. Eğitim ve tanıma amaçlı seyahat eden insanlar ailelerin yanında kalmaktadırlar. Amaçları ise, farklı kültür ve gelenekleri tanıyıp öğrenmektir. Bu tür turizm İslamı ve Risale-i Nurları anlatmak için güzel bir fırsattır.

6. Malzeme Listesi :

 

Hazırlanan broşürler şu konuları içermelidir:

Broşürler; 1) Kur’an’a giriş, 2) Peygamberlik, 3) İslama Giriş, 4) Ölüm sonrası hayat, 5) İslam ve Osmanlı tarihi, 6) Türk kültürü ve geleneksel yaşamıyla alakalı bilgiler, 7) Diğer ilgili konular.

Küçük Kartlar: Bunlar cebe sığabilen küçüklükte ve hayat, ölüm vb konularda hazırlanmış materyallerdir. İngilizce, Fransızca, Almanca ve Japonca olabilirler.

Hediye Çantası : İslami broşürlerden, önemli turistik bilgilerden ve hediyelik eşyalardan oluşan bir hediye çantası her ilgilenilen turiste verilebilmelidir.

Hazırlanan broşürlerde, İslami açıdan önemli eserlere ait bilgilere yer verilmelidir. Örneğin Hz. Osman(r.a.) tarafından yazılan ve Topkapı Sarayında sergilenen ilk yazılı Kur’an-Kerim’e ait bilgiler broşürlerde olmalıdır.

www.NurNet.Org

Yazının Orjinali için tıklayınız