Eskişehir hapsindeyken Üstad çıkarılıyor
Oradan Kastamonu’ya cebren gönderiliyor
Bir Polis Karakolunda O’na yer veriliyor
Burada uzun bir müddet bilmecbure kalıyor
Karakolun karşısında bir ev temin edilir
Üstad tarassut altında eve yerleştirilir
Orada tam sekiz sene göz hapsinde kalıyor
Çok sıkıntılı bir sürgün hayatı geçiriyor
Fakat orda da katiyen boş vakit geçirmiyor
Risale-i Nur yazmaya gizli devam ediyor
Fırsat buldukça kırlara, bayırlara çıkıyor
Tabiat içinde dua ve tefekkür ediyor
İnebolu’dan yanına talebeler geliyor
Bu fedakâr talebeler yanında yetişiyor
Şevkle Risale-i Nur’u durmadan yazıyorlar
Ve etrafa neşretmeye gizlice başlıyorlar
Ancak O’nu ziyarete gelenler sorgulanır
Görüşmek isteyenlerin talebi reddedilir
Bütün engellere rağmen Risaleler yazılır
İmanın hakikatleri herkese anlatılır
Üstad ve talebeleri çok çalışıyorlardı
Onların hedeflerinde iman kurtarmak vardı
Tam yirmi yedi senelik uzun süre zarfında
Hizmeti imaniyeye ve İslami mevzuda
Üstad talebelerine bazı mektuplar yazar
Onlar da elle yazarak bunları çoğaltırlar
Zamanın din düşmanları takibe alıyorlar
Postaya vermelerini kat’i yasaklıyorlar
Bu nedenle talebeler bir araya gelmişler
Üstad’ın mektuplarını çoğaltıp neşretmişler
Kasabadan kasabaya köyden köye gitmişler
Vilayetten vilayete bizzat yetiştirmişler
Bütün ruh-u canlarıyla bu hizmeti yapmışlar
Bunun kudsi bir vazife olduğunu bilmişler
Bu “Lahika Mektupları” herkese rehber olmuş
Ruhi ihtiyaçlarını mükemmel tatmin etmiş
Ümitsizliğe düşenin kalbine sürur vermiş
Zayıf gönüllere iman aşkını yerleştirmiş
Ve böylece müminleri yeisten kurtarmıştır
Zaferler işaret etmiş ve müjdeler vermiştir
Muhalifleri bu işe anlam veremiyorlar
“Bir teşkilat kurmuş” diye şüpheye düşüyorlar
Üstad’ı bu rejim için tehlikeli bulanlar
Önünü kesmek için de plan hazırlıyorlar
Denizli Çivril’de bir zat kitapla yakalanır
Bu bahane edilerek o şahıs tutuklanır
Ankara’nın emri ile talimat çıkarılır
Denizli Valisi bütün illere bilgi verir
Çevre illere şifreli telgraflar çekilir
Özellikle Isparta’da aramalar yapılır
Cumhurbaşkanı İnönü ile diğer Bakanlar
Gelişmeleri yakından hep takip ediyorlar
Ekim ayının üçünde bin dokuz yüz kırk üçte
Ankara’ya getirilip tutulur bir otelde
Otelde sivil giyinmiş gizli polisler vardı
O’nun hareketlerini takip ediyorlardı
Bir gün Ankara Valisi Üstad’ı çağırıyor
Sarık yerine şapkayı takmasını istiyor
Boynunu işaret edip Valiye çıkış yapar
Diyor ki: “Bu sarık ancak başla beraber çıkar.”
Aynı akşam Isparta’ya Üstad gönderiliyor
Daha sonra Denizliye sevki gerçekleşiyor
Ahmet TANYERİ – DİYARBAKIR
www.NurNet.org