Kategori arşivi: Büyük Cevşen Meali

Delâili’n-Nur (Meali)

 Bismillâhirrahmânirrahîm

Peygambere Allah salat (rahmet) eder melekler de salat (dua ve istiğfar) eder.

Ey îman edenler! Siz de ona salat (dua) ve tam bir teslimiyetle selâm getirin.

(Ahzab: 56)

1- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve Efendimiz Muhammed’in Âline öyle bir salât (rahmet) eyle ki, Onunla bizleri bütün dehşetli korku ve her türlü âfetlerden halâs eyle, bütün ihtiyaçlarımızı yerine getir, bizleri bütün günah ve kötülüklerden temiz kıl, yanında en üstün derecelere yükselt, bizleri gerek hayatta ve gerekse öldükten sonra bütün hayırların en yüksek gayelerine vasıl eyle.

Ey bütün dua ve isteklere cevap veren Mucîb! Duamızı kabul eyle. Hamd olsun Âlemlerin Rabbi Allah’a ki hamd ancak kendisine mahsustur.

2- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve Onun Âline, gece-gündüz döndükçe ve değiştikçe, çağlar, asırlar, sabah-akşam peş peşe birbirini takip ettikçe, gece-gündüz tekrarlandıkça, yıldızlar (kutup yıldızı ve arkadaşı) karşı karşıya gelip doğdukça, Efendimiz Muhammed’e ve Âline salat (rahmet) indir. Bizden Onun ve ehl-i beytinin ruhlarına selam ve tebrikler ulaştır. Ona ve onlara haşir ve karar (3 defa) gününe kadar rahmet et, bereketler indir. Bu salavatların her birinin hürmetine, günahlarımızı bağışla, bize merhamet et, lütfunla muamele eyle.

3- Allah’ım! Senin nurlarının deryaları, sırlarının madenleri, inayetinin pınarı, hidayetinin güneşi, memleketinin civanı (güzeli) huzuruna gelmenin imamı, rehberi, yaratılanların en hayırlısı, mahlûkatın içinde en fazla sevdiğin, ümmî kulun, habibin, resulün ki, Enbiyaları ve Resulleri kendisiyle sona erdirdiğin Efendimiz Muhammed’e, cümle enbiya ve resullere, Onun bütün Âl ve Ashabına, Sana yakın olan mukarreb meleklere, gökler ve yerdeki salih kullarına salât eyle! Allah’ın rızası onların ve bizlerin hepimizin üzerine olsun. Âmin. Hamd olsun Âlemlerin Rabbi olan Allah’a.

4- Allah’ım! Sen; rahmetinin en efdalini ve bereketlerinin en büyüğünü, devamlı olarak, fazilet ve sayı bakımından selâmlarının en pâkini; İnsanî yaratılışların en şereflisi, imanî hakikatların toplanma mahalli, iyilik ve ihsan tecellilerinin Tur’u (tur dağı), Rahmanî sırların indiği yer, ilâhi memleketin civanı (güzeli), peygamberler zincirinin bağı, cevheri, resuller ordusunun başı, kereme mazhar enbiyalar kervanının kumandanı, bütün yaratılanların en efdali, yüce izzet sancağının hamili, en parlak şan ve şeref dizginlerinin maliki, ezele ait asırların şahidi, ilk geçmişlerin nurlarını gören, kıdem lisânının tercümanı, ilim, hilm (yumuşaklık, olgunluk) ve hikmetin kaynağı, cüz’i-külli cömertlik denilen cûd sırrının mazharı, ulvî-süflî bütün varlığın gözde insanı, iki âlemin cesedinin ruhu, dünya ve ahiret hayatının gözü ve özü, en yüce ubudiyet ve kulluk mertebelerine eriştiği ittifakla muhakkak olan, en seçkin makamların gerektirdiği ahlâkları taşıyan, halil-i âzam (en büyük dost) ve habib-i ekrem (en sevgili kerim) efendimiz, Abdulmuttalib oğlu Abdullah oğlu Muhammed’e ve cümle diğer enbiya ve resullere ve Onun Âline ve bütün Ashabına ve mukarreb meleklere, yer ve göklerin sakinlerinden Senin salih kullarına, indir (Allah bizden ve onlardan cümlemizden razı olsun) Zakirler zikrettikçe, gafiller gaflette kaldığı müddetçe, her göz açıp kapamada binler, binler selâmlar eyle. Her salavât hakkı için, bizlere mağfiret ve rahmet eyle, lütufta bulun.

5- Allah’ım! Her şeyin ağacının nurani aslı, her şeyi ihata eden Rahmanî kabzanın parıltısı, insanî cibilliyetin en üstünü, cismanî suretlerin en şereflisi, Rabbanî sırların menbaı, seçkin, gaybi ilimlerin hazineleri, asıl kabza olan özün, asaletin ve parlak güzellik ve yüce rütbenin sahibi, bütün peygamberlerin kendisinin sancağının altına girdiği ki, -Onlar Ondandır, Ondan gelir, Onunla beraberdir, Ona gider ve Onu gösterir- Efendimiz Muhammed’e Âl ve Ashabına yarattığın ve rızıklandırdığın ve öldürdüğün ve dirilttiğin kimseler adedince, öldürdüklerini dirilteceğine kadar salât ve selâm eyle. Hamd olsun Âlemlerin Rabbi olan Allah’a.

6- Allah’ım! Sırlar semasının güneşi, nurların mazharı, celâl dairesinin merkezi, cemal feleğinin (yörüngesinin) kutbu olan, lâtif ve ehadiyet tecelligâhı (birliğinin tecellisini gösteren) Muhammed Efendimizin zatına salât eyle. Allah’ım Onun Senin yanındaki sırrı ve Sana olan seyrinin hakkı için, korkumu gider emniyet ver, takılıp düşmemi azalt, üzüntü ve hırsımı bertaraf eyle, lehime ol, beni benden kendine al, bana kendimden geçmeyi, benliğimi boşamayı, yok bilmeyi nasib eyle, beni nefsime meftun ve düşkün eyleme, his ve duygularımı bana perde yapma, bana her gizli sırrı aç. Ey Hay… Ey Kayyum… (3 defa).

7- Allah’ım! En faziletli, en güzel, en değerli, en zahir, en pâk, en ahsen, en iyi, en kerîm, en azîz, en azîm, en şerefli, en yüce, en yüksek, en bereketli, en lâtif salâvatlarınla; en vâfi, en çok, en ziyade, en yüksek, en üstün, en devamlı, selâmını, bir salât ve selâm ve rahmet ve rıza ve af ve mağfiret olarak ihsan eyle. Bunlarda Senin sağanak sağanak yağan cömertlik ve cud ve kerem bulutlarınla uzayıp devam etsin. Yine cûd ve iyilik ve minnetinin nefis, lâtif ve şerefli hediyeleriyle büyüsün ve pâk olsun. Senin ezeliyetine münasip olsun, ardı arkası kesilmesin, Senin ebediyetine layık olsun, ebediyyen devam etsin. Bunların hepsi; Senin abdin ve habibin ve rasûlün Muhammedin üzerine olsun ki; O mahlûkatın en hayırlısıdır, kuvvetli parlak nurdur. Zahir ve kesin burhandır, zad ve zahiresi tükenmez denizdir, her şeyi içine alan nurdur, parlak güzellikdir, kuvvetli, galip gelen celâldir; şanlı, değerli kemaldir. Bu salat; Senin zâtının azametiyle onun Âl ve Ashabının üzerine indirdiğin salat mesabesinde olsun. Öyle bir salavat ve rahmet indir ki, O’nunla günahlarımızı bağışla, gönlümüze itminan ver, kalbimizi temiz ve pâk kıl, ruhlarımızı rahatlat, sırlarımızı kötülüklerden arındır, fikir, hâtıra ve düşüncelerimizi temizle, sırlarımızda var olan bulanıklığı temiz ve saf eyle, hastalığımıza şifa ver, rahmetinle, fethi mübinin nuruyla kalplerimizin kilitlerini aç.

8- Allah’ım, kendisiyle perde yarılıp sırların görüldüğü, nurlar ve feyzler saçılmaya başladığı ve kendisinde hakikatlerin yükseldiği, üzerine Âdem hazretlerinin ilimleri inip mahlûkatı aciz bıraktığı, akıl ve anlayışların onu anlamakta yetersiz kaldığı, bizlerden ne geçmiş ne gelecek kimsenin o ilimleri idrak edemediği Zâta salât eyle, rahmetini indir ki Melekût bahçeleri Onun güzelliğinin çiçekleriyle ne kadar hoş ve çekici, Ceberut ve saltanat havuzları Onun nurlarının feyziyle fışkıran, dolup taşandır. Hiçbir şey yoktur ki, ona bağlı olmasın. Çünkü vasıta olmasaydı istenilen netice olmazdı. Sen Ona öyle bir salavat indir ki; Senin şanına layık ve Ona yaraşır olsun.

Allah’ım! O, Sana delâlet eden en cami’ sırrın, Seni göstermek için, Senin huzurunda, Senin için duran en büyük dellal, en azim tarif levhasıdır.

Allah’ım! Beni Onun nesebi şerifine ilhak eyle, sahip olduğu şerefle beni de şereflendir. Onu bana bildir, Onu bana tanıt, ta ki Onu tanıdıkça; cehalet kaynaklarından kurtulayım, fazilet kaynaklarına susamış ağzımı dayayıp, kana kana içeyim. Beni Onun gittiği yoldan Kendi huzuruna yardımlarınla donatılmış olarak al ve sonra batılın üzerine at ki; bütün varlığımla batılı ezeyim, silip mahf edeyim. Sen beni her şeyde görünen birliğinin alâmeti olan Ehadiyyet denizlerine daldır. Beni her şeyi içine alan Vahdet denizine batır ve gark eyle ki; ancak onunla göreyim, işiteyim, bulayım, hissedeyim, duygulanayım.

Allah’ım! Seni tanıtan en büyük şiarın ve aynan olan Muhammed’i ruhumun hayatı ve Onun ruhunu hakikatimin sırrı ve en birinci hakkı gerçekleştirmekle, bütün dünya ve âlemlerimi Onun hakikatiyle doldur ve her taraftan o hakikatlerle ihata eyle, serfiraz kıl. Ey Evvel, Ey Âhir, Ey Zahir, Ey Bâtın! Kulun Zekeriya (a.s.)nın nidasına cevap verip kabul buyurduğun gibi, benim de niyazımı kabul eyle. Bana Senin uğrunda yardım et, muzaffer eyle. Beni kendi gücünle, rızan dairesinde teyit et. Beni kendine kavuştur, Sana bağla. Aramıza hiç bir şey ve hiç bir kimsenin girmesine fırsat verme. ALLAH… ALLAH… ALLAH…

“Kur’ân’ı” okumayı, ona tabi’ olmayı ve tebliğ etmeyi sana farz kılan, nasip eden şüphesiz ki seni söz verdiği yere geri çevirecektir. Ey Rabbimiz! Kendi tarafından bize bir rahmet ver,  işlerimizde bize yol göster, başarı nasip eyle. İçinde bulunduğumuz vaziyete dair bir ferec ve genişlik ihsan eyle. Allah peygambere rahmet eder, melekleri de Ona dua diler. Ey iman edenler siz de ona teslimiyetle salat ve selâm getirin. Allah’ım Senin salavatların, selâmın, tahiyyatın, rahmetin ve bereketlerin, kulun, peygamberin, habibin, resulün ve ümmî elçin olan Efendimiz Muhammed’e, Âl ve Ashabına olsun. Ona şef (çift) ve vitir (tek) olan varlıklar adedince ve Allah’ın mükemmel ve mübarek kelimeleri adedince selâm eyle.

9- Allah’ım! En faziletli rahmetlerini, en mükemmel tebriklerini ve en güzel selâmetlerini, peygamberliğin başı ve sonu, risâlet semasının güneşi, en parlak nur, en temiz sır, mahşer günü Kevser Havuzunun ve şefaatinin sahibi, melek ve insanların serverlerinin serveri, efendilerinin efendisi, Hakkın, halka karşı hüccet ve delili, peygamberlerin sultanı, asfiyanın burhanı, Âlemlerin Rabbinin habibi, Efendimiz ve sahibimiz olan Hz. Muhammed’e nasib eyle. (Salât ve selâm olsun Onun bütün Âl ve Ashabına).

10- Allah’ım! Kalplerin tıbbı ve devası, bedenlerin afiyet ve şifası, gözlerin nur ve ziyası olan Efendimiz Muhammed’e Âl ve Ashabına salât ve selâm indir.

11-Allah’ım! Her göz açıp kapamada ve her nefeste, Sana ma’lum nesneler adedince mükemmel bir salât ve tam bir selâmı Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’in ve bütün Âl ve Ashabının üzerine indir ki; Onunla düğümler çözülür, sıkıntılar dağılır, ihtiyaçlar giderilir, istekler ve hüsn-ü hatimeler elde edilir ve mübarek yüzü hürmetine bulutlardan yağmur istenilir.

12- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e onun Âl ve Ashabına, Senin bildiğin nesneler adedince, Senin mülkün var olduğu müddetçe salât ve selâm eyle.

13- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e, onun Âl ve Ashabına, ezelden ebede kadar ve Senin ilmindeki her şey adedince salât ve selâm eyle.

14- Allah’ım! Kadri büyük, yüce sevgili, ümmî peygamber, Efendimiz Muhammed’e ve onun Âl ve Ashabına, salât ve selâm eyle.

15- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e onun Âl ve Ashabına, Senin rızana nail olma ve onun üzerimizdeki hakkını edâ edebilecek bir salât ve selâm eyle.

Allah’ım! Zâtın nuru, esma ve sıfatların bütün eserlerine akarak yayılan sır olan Efendimiz Muhammed’e, onun Âl ve Ashabına, Senin ilmindeki var olanlar ve ebediyetinle katlandıkça katlanacak sayılar adedince salât ve selâm eyle.

16- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e onun Âl ve Ashâbına ilk nüzulünden itibaren tâ ahir zamana kadar her Kur’ân okuyanın, okumasıyla hava dalgalarının aynalarında Rahman’ın izniyle temessül eden Kur’an’ın harfleri adedince salât, selâm ve bereketler ihsan eyle. Ey İlâhımız! Bu salavatlardan her birisi mukabil bize mağfiret ve merhamet et, bize lütufta bulun!

17- Allah’ım! Sahibimiz, Efendimiz Ümmî peygamber Muhammed’e onun Âline, Ashabına, hanımlarına, zürriyetine; peygamberlere ve resullere, mukarreb meleklere, evliya ve sâlihine, Kur’an’ın sureleri, âyetleri, harfleri, kelimeleri, manaları, işaretleri, remizleri ve delâletleri adedince; toprağın parçaları, madenleri, bitkileri ve hayvanları adedince; göklerin burçları, yıldızları, hareketleri ve melekleri kadar en faziletli salât, en temiz selâm ve en büyük bereketler ihsan eyle. Ya İlâhımız! Ya Rabbimiz! Ya Halikımız! Affına, keremine ve rahmetine yakışır şekilde bize mağfiret ve merhamet et, bize lütufta bulun.

Ya Rahman! Ya Rahîm! Ya Erhamerrahimin (en üstün merhamet sahibi)! Furkan-ı Kerimin (Kur’an’ın). Habib-i Ekremin hürmetine, esma-i hüsnanın (güzel isimlerinin) hakkı için, ism-i Âzamin hürmetine, beni ve kardeşlerimi nefis ve şeytanın şerrinden, ehl-i dalâlet ve tuğyanın şerrinden muhafaza eyle, bizleri şüphelerden, dalaletten, bid’alardan ve bütün şerlerden koru, ey her şey koruması altında olan! Ey her şeyi en iyi muhafaza eden Hafîz! Ey en hayırlı hıfz ve himaye sahibi! Duamızı kabul eyle. Hamd olsun Âlemlerin Rabbi Allah’a.

18- Ey mahlûkatına karşı sonsuz lütufta bulunan! Ey mahlûkatını en iyi bilen! Ey mahlûkatından hakkıyla haberdar olan! Bize lütuf ve yumuşaklıkla muamele eden.

Yâ lâtif, yâ Âlim, yâ Habîr, yâ Vedûd, yâ Vedûd, yâ Vedûd! Ey şanı yüce Arşın Sahibi! Ey bütün mevcudatı maddesiz, mayesiz, örneksiz, meşietiyle yoktan var edip başlatan Mübdi! Ey ilk yarattığı ve her zaman yenilediği, ölmüş çürümüş dağılmış mevcudatı tekrar dirilten iade eden Muîd! Ey dilediğini yapan! Sana, Arşının rükünlerini dolduran Zatının nuru hürmetine, bütün varlıkların üstesinden gelen kudretinin ve her şeyi içine alan, ihata eden rahmetinin hürmetine niyaz ediyoruz. Zira Senden başka ilâh ve hak ma’bud yok.

Ey imdad dileyenlerin imdadı! Bize imdad et, feryadımıza gel!. Rahmetinle yardım et. Senin azabından sana sığınıyoruz. Bizi ateşten koru. Bizi seçkin peygamberin şefaatiyle iyilerle birlikte Cennet’e idhal eyle. Rahmetinle duamızı kabul buyur, ey merhametlilerin merhametlisi olan Erhamürrahimin! Sana hamd olsun, hamd ancak Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

19- Ey Nurların Nuru! Ey gizli inceliği bilen, her şeyde nazik cemal-i sanatı görünen, yumuşak muamele eden Latîf, Ey maddî manevî ayıpları, kusurları, çirkinlikleri örtüp gizleyen Settâr! Enbiyanın parıl parıl parlayan kandili, evliyanın aydınlığı, asfiyanın ayı, cin ve insanların güneşi, Şark ve Garp ufuklarının ziyası olan Efendimiz Muhammed’in üzerine rahmet indirmeni ve bizlerin vücudunu irfan semasına yükseltmeni ve kalplerimizi ihsan makamında sabitkadem kılmanı niyaz edip diliyoruz. Duamızı kabul buyur, Sana hamd olsun, hamd ancak Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

20- Allah’ım, hiçbir şeyi yaratmadan nurunu yarattığın, her şeyi nuruyla aydınlattırdığın, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Efendimiz Muhammed’e geçmiş ve gelecek, gerek mesut ve bahtiyar gerek şaki ve isyankâr olsun bütün mahlûkat adedince rahmet manasındaki sâlat eyle! Öyle bir rahmet ki bütün sayıları aşacak, her sınırı ihata edecek, sonsuz ve nihayetsiz, kesintisiz bitmez tükenmez olsun. Bunun bir mislini de Ona indirdiğin gibi Onun Âl ve Ashabına ve aile efradına indir. Bu Senin rahmetine yakışır, çünkü Sen en üstün merhamet sahibi olan Erhamürrahiminsin.

21- Kendisine! Arş-ı Azamdan ve Rahmân-ı Rahimden hak ile bâtılı birbirinden ayıran Furkan-ı Hakîmin indirildiği, Mi’rac sahibi, Hakkı ve hakikati yanılmadan gören Efendimiz Muhammed’e salât ve selâm olsun. Milyon salât, binlerce selâm sana olsun, ey Allah’ın Resulü!

22- Tevrat, İncil, Zebur ve Zübür denilen başka hak sahifelerin, risaletini müjdelediği… Nübüvvetinden evvel zuhur eden harikulade hallerin, sesleri duyulan haberci cinnîlerin, insanlar arasında evliyanın, beşer içinde kâhinlerin peygamberliğini müjdeyle haber verdiği… Güneş kendisi için durup beklediği… Ay bir işaretiyle ikiye ayrıldığı; Seyyidimiz ve Efendimiz Muhammed’e binlerce salât, binlerce selâm olsun. Sana olsun ey Allah’ın habibi.

23- Davetine uyarak ağaçların yanına geldiği, duâsıyla süratle yağmurun iniverdiği, sıcaktan korumak için bulutun ona gölge yaptığı, bir ölçek yiyeceğinden yüzlerce adamın doyduğu, parmaklarının arasından üç defa kevser gibi suyun çağladığı, avucunda taş ve toprağın teşbih ettiği, Allah’ın onun için kertenkeleyi, ceylanı, kurdu, ağaç kütüğünü, zehirli keçinin kolunu, deveyi, dağı, taşı ve ağacı konuşturduğu seyyidimiz, efendimiz ve şefaatçimiz olan Hz. Muhammed’e salât ve selâm olsun. Binlerce salât, binlerce selâm sana olsun, ey Allah’ın vahyinin emini.

24- Ezel sabahı anından mahşerin meydana gelmesine kadar Muhammed’in güzel ve gönül çekici varlığına salâvat olsun.

25- Binlerce salât, binlerce selâm üzerine olsun, ey Allah’ın Resulü.

26- Dil kılıcım her dem bu şekeri kesmekle meşgul olsun. Muhammed’in güzel endamına salâvat olsun.

27- Binlerce salât, binlerce selâm üzerine olsun, ey Allah’ın Habibi.

28- Ölünceye kadar üzerime farz-ı ayndır ki; dem be dem, vakit be vakit Muhammed’in gül yüzüne salât getirmek.

29- Binlerce salât, binlerce selâm sana olsun, ey Allah’ın vahyinin emin ve emanetçisi.

30- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e Âl ve Ashabına ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları ve yağmurların taneleri adedince salât, selâm ve bereketler indir! Eşhedü en lâilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden resulallah,

31- Mevlam! Daim ve ebedî olarak, habibin ve bütün mahlûkatın en hayırlısı Muhammed’e salât ve selâm eyle.

O, sevgili ve Habib ki, her ezici kırıcı dehşet verici korkunç duruma karşı şefaati umulur.

Allah’ım! Her gün ve her saat her an, hava estikçe seçkin olan Mustafa’ya salât indir.

Seçkin Muhammed’e ve onun bütün Âline, yer bitkileri adedince ve esen rüzgârlar sayısınca salât indir.

Sen ona öyle bir salât indir ki, yeri göğü doldursun, sağanak yağan yağmur yüklü bulutlar, çakarak her tarafı aydınlatan şimşekler gibi olsun.

Allah’ın bizzat salât etmesi sana yeter, senin için kâfidir. Onun melekleri de peygambere dua ve istiğfar manasında salât ve selâm ederler.

 

Sekîne (Meali)

Allah u Ekber (10 defa)

Bismillahirrahmanirrahim

1- Ferd olan, Hayy olan, Kayyûm olan, Hakem olan Adl olan, Kuddüs olan; Allah, zorluktan sonra bir kolaylık verir.

2- Bütün yüzlerin; (başların) huzurunda eğildiği mutlak, zatî, ezelî ve ebedî hayat sahibi olan Hayy ve her şey kendisine istinat eden Kayyûm olan Allah size karşı çok şefkatli Rauf ve merhametli olan Rahimdir.

3- Allah, tevbeleri çok kabul buyuran Tevvab, bol rahmet eden Rahîm’dir. Allah, mağfireti çok Gafur, rahmeti olan Rahîm’dir.

4- Allah, bağışlaması çok Afv, her şeye gücü yeten Kadîr’dir. Allah, her şeyi en iyi duyan Sem’, her şeyi en iyi gören Basîr’dir.

5- Allah, her şeyi en iyi bilen Alîm ve her şeyi en güzel hikmetlerle donatan Hakîm’dir. Allah sizi koruyandır, her halinizi ve her amelinizi gözetleyendir.

6- Biz sana apaçık bir fetih ve zafer ihsan ettik. Allah, sana yardım etsin ve seni izzetli ve şerefli bir şekilde muzaffer kılsın.

7- Üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah’ın tarafını tutanlardır. Allah kuvveti sonsuz, gücü her şeye yeten Kavî ve her şeye galip gelen, haddini bildiren sonsuz izzet sahibi Azîz’dir.

8- Allah mutlak zenginlik sahibi, hiç kimseye muhtaç olmayan, her şey kendisine muhtaç olan Ganî, her senaya lâyık olan, ancak kendisine hamd olunan, çok sena edilen Hamîd’dir. Allah bana yeter. Ondan başka ilâh yoktur.

9- Allah bize yeter, O ne güzel vekildir. En büyük dehşet olan kıyamet bile onlara üzüntü vermez.

10- Biz yalnız sana ibadet eder, ancak senden medet umarız. Bütün hamdler, senalar âlemlerin Rabbi olan Allah’a hastır.

(19 defa okunur)

Veysel Karani’nin Münâcatı

Bismillâhirrahmânirrahim

Ya İlahi! Rabbim Sensin! Çünkü ben abdim. Nefsimin terbiyesinden âcizim. Demek beni terbiye eden Sensin!..

Hem Sensin Hâlık! Çünkü ben mahlûkum; yapılıyorum…

Hem Rezzak Sensin!.. Çünkü ben rızka muhtacım; elim yetişmiyor. Demek beni yapan ve rızkımı veren Sensin…

Hem Sensin Mâlik! Çünkü ben memlûkum. Benden başkası bende tasarruf ediyor. Demek Mâlik’imiz Sensin…

Hem Sen Azîzsin! İzzet ve azamet sahibisin! Ben zilletime bakıyorum; üstümde bir izzet cilveleri var. Demek Sen’in izzetinin âyinesiyiz…

Hem Sensin Ganiyyi Mutlak! Çünkü ben fakirim. Fakrımın eline yetişmediği bir gınâ veriliyor. Demek ganî Sensin, veren Sensin…

Hem Sen Hayy-ı Bâkî’sin! Çünkü ben ölüyorum. Ölmemde ve dirilmemde, bir daimî hayat verici cilvesini görürüm…

Hem Sen Bakisin! Çünkü ben, fena ve zevalimde, Sen’in devam ve bekanı görüyorum…

Hem Sen Kerîm’sin, umulmadık yerden ihsan edensin, çünkü ben nankör ve cimriyim bu kadar nimetlerin şükrünü eda edemiyorum, senin rızan dairesinde sarf etmiyorum

Hem Sen Muhsîn’sin bütün iyilikler, güzellikler Sendendir, Senden gelir. Çünkü ben kötülük ve günahlara mazharım, suç ve kabahatim çoktur.

Hem Sen Gafur’sun, günahları bağışlayansın. Çünkü ben günahlardan kurtulamıyorum, mağfiretin olmazsa kim beni bağışlar, suçlarımı affeder?!

Hem Sen Azim’sin, azamet sahibisin. Çünkü ben hakirim, Sen olmazsan bir hiçim, hiçbir şeref ve değere sahip değilim.

Hem Sen Kavî’sin, her şeye gücün yeter. Çünkü ben zaifim, Senin yardımın olmazsa hiçbir şeye gücüm yetmez.

Hem cevap veren, atiyye veren Sensin! Çünkü biz umum mevcudat, kalî ve hâlî dillerimizle daimî bağırıp istiyoruz; niyaz edip yalvarıyoruz. Arzularımız yerlerine geliyor; maksudlarımız veriliyor. Demek bize veren Sensin.

Hem Sen Emin’sin, Çünkü ben korkuyorum, ancak Seninle emniyet bulurum. Kalplere huzur, akıllara güven veren Sensin, sana korku arız olmaz.

Hem Sen Cevad’sın, cömertsin. Çünkü ben ihsanına muhtacım, Sen ise bol bol verensin, atıyyen bitmez hazinen tükenmez,

Hem Sen dualara icabet eden Mücib’sin. Çünkü dua edip yardıma muhtaç olan benim. Kabul buyurmazsan hangi kapı var gideyim.

Hem Sen Şafîsin, bütün maddî manevî hastalıklara şifa verensin. Çünkü ben hastayım, türlü türlü illet ve hastalıklara mübtelayım.

İşte Sen günahlarımı mağfiret et, suçlarımı bağışla, her türlü hastalığıma şifa ver, ya Allah, ya Kâfî, ya Vafî (sözünde duran), ya Rahîm, ya Şâfî, ya Kerim, ya Muâfî (afiyet veren)!

Beni, ana babamı, hizmet-i Kur’aniyye ve imaniyyede sadık arkadaşlarımı, Üstadım Said Nursî’yi (r.a) affına mazhar kıl. Her günahtan beni affeyle, her hastalıktan bana şifa ve afiyet ver. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi erhamürrahimin, rahmetinle benden ve onlardan ebediyyen razı ol. Hamd olsun Âlemlerin Rabbi olan Allah’a.

Duâ-i Tercümân-ı İsm-i Âzam (Meali)

Bismillâhirrahmânirrahim

1- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey bin bir esma sahibi, mutlak ve gerçek mabûd olan Allah! Her şeyden üstün ve yücesin, ey bol rahmet eden, fark gözetmeden herkesi rızıklandıran Rahman! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahmân.

2- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey hususi rahmet gösteren, sevgili ibadına mağfiret edip Cennet bahşeden Rahîm! Her şeyden üstün ve yücesin, ey bol kerem sahibi, umulmadık yerden ihsan eden Kerîm! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

3- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey her senaya lâyık olan, ancak kendisine hamd ve sena olunan, bütün varlıkların hâl ve kâl dilleriyle övülen Hamîd! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyi yerli yerine koyan hikmetle yapan, faydalı yaratan Hakîm! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

4- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey sonsuz izzet ve azamet ve nimet sahibi olan yücelerin yücesi Mecîd! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyin sahibi, sultanı Melik! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

5- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey maddî-manevî bütün çirkinliklerden, mutlak pâk ve temiz olan, herşeyi en güzel şekilde temiz kılan Kuddûs! Her şeyden üstün ve yücesin, ey eksiklerden uzak ve her türlü kötülükten selâmet veren Selâm! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

6- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey emniyet ve emân veren, kalplere iman bahşeden Mü’min! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyin dizgini elinde olan, bütün mevcudatı çepeçevre kudret kabzasında tutan, gözeten, kollayıp koruyan, Müheymin! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

7- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey herkese galip gelen herbir mevcuda haddini bildiren sonsuz izzet sahibi Azîz! Her şeyden üstün ve yücesin, ey emir ve fermanına karşı konulamayan, dilediğini yaptırmaya muktedir olan, tamir ve ıslah eden Cebbar! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

8- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey sonsuz derece büyüklük ve kibriya sahibi olan Mütekebbir! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyi yoktan var eden yaratan Hâlık! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennem den kurtar ya Rahman.

9- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey her şeyden önce var olan, başlangıcı olmayan ezelî olan Evvel! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyden sonra baki kalan sonu olmayan ebedî olan Âhir! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

10- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey varlığı, sıfatı, isimleri her şeyde aşikâr ve apaçık olan Zahir! Her şeyden üstün ve yücesin, ey isim, sıfat, ef’al ve eserleriyle her şeyin içyüzünü ihata eden Bâtın! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

11- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey eşyayı ve her şeyin âzâ ve cihazatını birbirine uygun ve lâyık şekillerde yapan Bâri! Her şeyden üstün ve yücesin, ey herşeye, kendine ve çevresine münasip suret giydiren Musavvir! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

12- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey tevbeleri sonsuz rahmetiyle kabul eden Tevvâb! Her şeyden üstün ve yücesin, ey çeşit çeşit hediyeleri, nimetleri karşılıksız bol bol ihsan eden Vehhâb! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

13- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey kullarına elçiler gönderen, ölmüş cesetlere Haşir’de hayat bahş eden, Bâis! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyin hakikî ilk ve son sahibi olan, mülk yalnız kendisine kalan Vâris! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

14- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey varlığının bidayeti ve sonu olmayan, bizatihi var olan hadis olmayan Kadîm! Her şeyden üstün ve yücesin, ey hiç bir sebebe dayanmayan her şeyi ayakta tutan, fenaya uğramayan Mukîm! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

15- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey rububiyetinde, ulûhiyetinde, isim ve sıfatlarında benzeri olmayan, tek ve bir olan Ferd! Her şeyden üstün ve yücesin, ey zât, şuunat, isim ve sıfatında benzeri, dengi, eşi olmayan Vitir! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

16- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey misli, benzeri olmayan, yekta, mukaddes ezelî ve ebedî Nur! Her şeyden üstün ve yücesin, ey kötülükleri çirkinlikleri rahmetiyle örten, gizleyen Settâr! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

17- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey sonsuz derece celalli ve yüce olan haşmet sahibi Celîl! Her şeyden üstün ve yücesin, ey nihayetsiz, gerçek güzellik sahibi olan Cemîl! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

18- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey her şeye ve kuvvete galip gelen, hunharları dize getiren, hiç kimse tedbir ve takdirini geri çeviremeyen Kahir! Her şeyden üstün ve yücesin, ey irade ettiği her şeye gücü ve kuvveti acze düşmeden eksilmeden kâfi gelen Kadir! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

19- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey her şeyin gerçek sahibi, bütün mevcudatın mutlak maliki, hükümdarı olan Melîk! Her şeyden üstün ve yücesin, ey kuvvet ve kudret sâbiplerini istediği gibi yönlendiren, bütün mevcudatı kudreti altında tutan Muktedîr! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

20- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey her şeyi bihakkın bilen, hiçbir şey ondan gizlenemeyen Alîm! Her şeyden üstün ve yücesin, ey sonsuz ilim sahibi olan Allâm! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

21- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey sonsuz azamet ve nihayetsiz ihatalı esma sahibi olan Azîm! Her şeyden üstün ve yücesin, ey çok mağfiret eden, kullarını bağışlamayı seven Gafur! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

22- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey en güzel muamele eden, fırsat tanıyan hemen cezalandırmayan Halîm! Her şeyden üstün ve yücesin, ey çok seven ve sevdiren, sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya en çok lâyık olan Vedûd! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

23- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey mülkünde olup biten her şeyi gören, her yerde hâzır ve nazır olan Şehîd! Her şeyden üstün ve yücesin, ey bütün mevcudatı birden gören, her yerde hâzır, her şeye nazır olan Şâhid! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

24- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey mümkün ve mutasavver bütün büyüklerden daha büyük olan Kebîr! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her batıl düşünceden pak muallâ ve yüce olan Müteâl! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

25- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey misli, benzeri olmayan, yekta, mukaddes ezelî ve ebedî Nur! Her şeyden üstün ve yücesin, ey lutufla davranan, gizli inceliği bilen, her şeyde nazik cemal-i san’âtı görünen Latîf! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

26- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey bütün ses ve sadaları en iyi işiten Semi’! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyi yoluna koymakta kendisine en fazla güvenilen Kefîl! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

27- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey her şeye nihayet derece yakın olan, hiçbir şey tasarrufuna, rububiyyetine engel olamayan Karîb! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyin her zaman iç ve dışını ve gerçek hakikatini bütün incelikleriyle en iyi surette gören Basîr! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

28- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey varlığı, birliği isim ve sıfatları her şeyden daha hak ve gerçek olan Hak! Her şeyden üstün ve yücesin, ey mahlûkatına gerekli her şeyi açıklayan, maddi-manevi âyâtıyla varlığı birliği tam zahir olan Mübîn! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

29- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey çok esirgeyen, re’fet ve hususî şefkatini gösteren Rauf! Her şeyden üstün ve yücesin, ey hususî rahmet gösteren, sevgili ibadına mağfiret edip Cennet bahşeden Rahîm! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

30- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey sonsuz derece pak ve temiz olan mutlak Tâhîr! Her şeyden üstün ve yücesin, ey dilediği her şeyi maddî ve manevî kirlerden pak ve temiz kılan, mutlak Mutahhir! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

31- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey maddî manevî her şeyi dilediği ölçüde güzelleştiren Mücemmil! Her şeyden üstün ve yücesin, ey dilediğini üstün kılan Mufaddıl! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

32- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey hak ve hakikati ve dilediği her şeyi açığa çıkaran Muzhir! Her şeyden üstün ve yücesin, ey mahlûkatına, hesaba gelmez çeşit çeşit her taifeye münasip lezzetli şirin nimetler veren Mün’im! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

33- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey amellere en lâyık karşılık veren, zayi etmeyen Deyyân! Her şeyden üstün ve yücesin, ey gerçek saltanat ve hüküm sahibi Sultân! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

34- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey çok rahmet eden, en latif rahmetini gösteren Hannân! Her şeyden üstün ve yücesin, ey çok ihsan eden, hakikî iyilik sahibi olan Mennân! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

35- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey taklit edilmez, misli yapılamaz her bir sanat ve eserinde birliği görünen Ehad! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyin, her mahlûkun her ihtiyacını veren, hiç bir şeye muhtaç olmayan Samed! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

36 Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey mutlak, zatî, ezelî ve ebedî hayat sahibi olan Hayy! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şey kendisine istinat edip dayanarak kaim olan, vücudu hiçbir şeye dayanmayan Kayyûm! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

37- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey mutlak adalet sahibi Adl! Her şeyden üstün ve yücesin, ey hüküm ve kaza sahibi Hakem! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

38- Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey rububiyetinde, ulûhiyetinde, isim ve sıfatlarında benzeri olmayan, tek ve bir olan Ferd! Her şeyden üstün ve yücesin, ey bütün maddi-manevi çirkinliklerden, mutlak pâk ve temiz olan, her şeyi en güzel şekilde temiz kılan Kuddûs! Atfınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

Sen Sübhânsın bütün kusur ve noksanlıktan uzak ve paksın, Sübhaniyyetine sığınıyorum, ey çok merhamet eden, latif rahmetini gösteren Hannân ve en çok ihsan eden, hakikî iyilik ve nimet sahibi olan Mennân! Senden başka ilâh yoktur. Sen her şeyden yüce ve muallâsın. Bizi, Üstadımızı, anne babamızı, arkadaşlarımızı, akrabalarımızı, hâlis dostlarımızı cehennem ateşinden, diğer bütün ateşlerden kurtar. Bizleri nefis ve şeytanın şerrinden, cin ve insanın şerrinden, bid’aların, dalaletin, şirkin ve azgınlığın şerrinden muhafaza eyle. Affının hürmetine azaptan koruyan ey Mücîr! Fazlının bereketine çok bağışlayan ey Gaffar! Rahmetinin hatırına, ey merhametlilerin merhametlisi Erhamerrâhimin!.

Allah’ım! Seçkin peygamberinin şefaatiyle, iyilerle beraber, bizleri Cennet’e idhal eyle! Dualarımızı kabul buyur.

Hamd olsun Âlemlerin Rabbi Allah’a ki hamd ancak kendisine mahsustur.

Duâ-i İsm-i Azam (İsm-i Azam Duası Meali)

Bismillâhirrahmânirrahim

1-Ey nihayetsiz, gerçek güzellik sahibi Cemîl olan Allah.

2- Ey her şeye nihayet derece yakın, Karîb olan Allah.

3-Ey dua ve isteklere cevap veren Mücîb olan Allah.

4-Ey sevilmeye en lâyık, gerçek sevgili Habîb olan Allah.

5-Ey re’fet ve hususî şefkatini gösteren Rauf olan Allah

6-Ey çok merhametli, yüce şefkatiyle kullarına müteveccih Atûf olan Allah.

7- Ey kâinatı dolduran eserleriyle tanınan, bilinen Mâruf olan Allah

8- Ey lütufla davranan, her şeyde nazik cemal-i san’atı, inceliği görünen Latîf olan Allah.

9- Ey sonsuz azamet, mutlak ihatalı esma sahibi Azîm olan Allah.

10- Ey çok merhamet eden, latif rahmetini gösteren Hannân olan Allah.

11-Ey bol ihsan eden, hakikî iyilik ve nimet sahibi Mennân olan Allah

12-Ey amellere layık karşılık veren, zayi etmeyen Deyyân olan Allah.

13-Ey şirkten, noksan sıfatlardan münezzeh Sübhân olan Allah.

14-Ey bütün korkulardan emniyet verip, hıfzeden Emân olan Allah.

15-Ey yol gösteren, seksiz, şüphesiz hüccet ve Burhan olan Allah.

16-Ey gerçek saltanat ve hüküm sahibi Sultân olan Allah.

17-Ey kendisinden yardım dilenilen, imdad istenen Müsteân olan Allah

18-Ey iyilik ve ihsanı bol, güzel muamele eden, her şeyi en iyi surette yapan Muhsin olan Allah.

19-Ey her batıl düşünceden pak, yüce ve üstün Müteâl olan Allah.

20-Ey bol rahmet eden, fark gözetmeden herkesi rızıklandıran Rahman olan Allah.

21-Ey hususî rahmet gösteren, sevgili ibadına mağfiret edip Cennet bahşeden Rahîm olan Allah.

22-Ey çok kerem sahibi, umulmadık yerden ihsan eden Kerîm olan Allah.

23-Ey sonsuz şeref ve azamet ve nimet sahibi, yücelerin yücesi Mecîd olan Allah.

24-Ey rububiyetinde, ulûhiyetinde, isim ve sıfatlarında benzeri olmayan, tek ve Ferd olan Allah.

25-Ey zât, şuunat, isim ve sıfatında benzeri, dengi, eşi olmayan Vitr olan Allah.

26-Ey taklit edilmez, misli yapılamaz her bir sanat ve eserinde birliği görünen Ehad olan Allah.

27-Ey her şeyin, her mahlûkun her ihtiyacını veren, hiçbir şeye muhtaç olmayan Samed olan Allah.

28-Ey hâmd edilmeye en lâyık, çok övülen Mahmûd olan Allah.

29-Ey vaadinde ve sözünde doğru Sâdık olan Allah.

30-Ey görünen ve düşünülen herşeyden daha üstün ve muallâ Alî olan Allah.

31- Ey Mutlak zenginlik sahibi Ganî olan Allah.

32- Ey maddî manevî her derde deva, her illete çare Şâfî olan Allah.

33-Ey arzulanan, istenilen maddî manevî her şeye yeten Kâfî olan Allah.

34-Ey illetlerin elem ve acısı yerine sıhhatteki saadet ve afiyet nimetini bahşeden Muâfî olan Allah.

35-Ey bütün sıfat ve esmasıyla hep var olan, varlığı zamanla sınırlanmayan Bakî olan Allah.

36-Ey her mevcuda vazifesini bildiren yaratıldığı gayeye yönlendiren, dilediğine hidayet veren Hâdî olan Allah.

37-Ey irade ettiği her şeye kuvveti eksilmeden kâfi gelen Kadir olan Allah.

38-Ey maddî manevî ayıpları, kusurları, çirkinlikleri örtüp gizleyen Satir olan Allah.

39-Ey bütün mevcudatı dize getiren, sonsuz izzet sahibi, hükmünde mutlak galip Kahhâr olan Allah.

40-Ey emir ve fermanına karşı konulamayan, dilediğini yapmaya ve yaptırmaya muktedir, tamir ve ıslah eden Cebbar olan Allah.

41- Ey bol mağfiret sahibi, fazl ve rahmetiyle her günahı bağışlayan Gaffar olan Allah.

42-Ey bereket kapılarını, hikmetli suretleri, ahiret âlemini, bağlı, kilitli gönülleri, tılsımlı düğümleri, kapalı yolları hayırla açan Fettah olan Allah.

43-Ey göklerin ve yerin Rabbi, ey Celâl ve İkram sahibi!

Bütün bu isimlerin hakkı için Senden İbrahim’e ve İbrahim’in Âline salât, selâm, bereket, rahmet ve çok şefkat ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e (a.s.m.) ve Muhammed’in Âline cümle Âlemlerde salât etmeni diliyorum. Rabbimiz, Sen her senaya lâyık Hamîd. Şânı yüce, kadri büyük olan Mecîd’sin! Rahmetinin hürmetine, ey merhametlilerin merhametlisi Erhamerrahimîn, duamızı kabul buyur!.

Hamd olsun Âlemlerin Rabbi Allah’a ki hamd ancak kendisine mahsustur.