Öncelikle şehitlik ancak ve ancak Müslüman olanlar için geçerlidir. Kelime mühimdir. Bu kelime İslâmî bir tabirdir. Onun içindir ki, şehit olabilmesi için ilk şart; Mü’min ve Müslüman olmasıdır. Mü’min ve Müslüman olmayan bir kimse şehit olamaz.
Bu virüs ile vefat edenler de iman ve İslâm şartlarına haiz iseler, Allah’ın izniyle şehittirler. Bunu bizzat Alemlere Rahmet (bkz. Enbiya Sûresi, 107. Âyet ve Meâli) olan Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem’den öğreniyoruz.
Zîrâ O Zât (asm) “Taundan ölen şehittir.” (Müslim, İmâre 166) buyurmuştur. Bir diğer Hadîs-i Şerîflerinde ise bunu “tahsis” etmiş ve kimleri kapsadığını şu şekilde izah etmiştir; “Taun, her Müslüman için şehitliktir.” (Buhâri, Cihâd 30, Tıb 30) Yani Müslüman ise ve bu salgın hastalıklar ile vefat ederse Hadîs-i Şerîfin de nassı ile o kimse biiznillah “şehit”tir.
Konuyla ilgili Kur’ân-ı Hakîm’in ve Sahih Hadîslerin bu asırda mânevî bir tefsiri, izahı ve şerhi olan Risale-i Nur’a bakıyoruz ki, şöyle deniliyor; “Evet, hastalıkların bir kısmı var ki eğer ölümle neticelense manevî şehit hükmünde şehadet gibi bir velayet derecesine sebebiyet verir. Ezcümle: Çocuk doğurmaktan gelen hastalıklar {*Hâşiye: Bu hastalığın manevî şehadeti kazandırması, lohusa zamanı olan kırk güne kadardır.} Ve karın sancısıyla, gark ve hark ve taun ile vefat eden, şehid-i manevî olduğu gibi çok mübarek hastalıklar var ki velayet derecesini ölümle kazandırır.” (Lem’alar, s. 259)
Buradan da anlaşılıyor ki, “taun ile vefat eden, şehid-i manevî”dir. Bu ifade yukarıda beyan ettiğimiz Hadîs-i Şerîflerin izahı mahiyetindedir.
Onun için yakınları bu salgın hastalıktan vefat edenler bu dereceyi bilmeli, anlamalı ve İman – İslâm ölçüsü ile bakmalıdırlar. Bu taundan vefat eden ehl-i îmâna, Cenâb-ı Hakk rahmetiyle muamele eylesin ve şehadet makamına nail eylesin inşaAllah. Âmîn. Vesselâm…
Abdulkadir Çelebioğlu